Mehdiliğin Strateji ve Metodolojisi

Rate this item
(0 votes)
Mehdiliğin Strateji ve Metodolojisi

 Artık herkes hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyor. Yeni dünya düzeninin kurulacağını az çok tahmin edebiliyor. Dünyayı tek başına yönetmek isteyenlerin “tek devlet“ arzusunu anlamak o kadar da zor değil.


Asıl cevabı verilmesi gereken soru şudur; bu yeni dünya düzeni projesinin karşısında müslümanlar ne düşünüyor; inançlarını bu yeni dünya düzeni çatısı altında yaşamayı mı tercih edecekler, yoksa bu sistemın karşısında bir alternatif sunmayı düşünüyorlar mı?
Müslümanlar milli ve ulusal devletlerin kendi çıkarlarını koruyacaklarına inandıklarından kendi devletlerini koruma seçeneğini destekleyeceklerdir. Çünkü Müslümanların çoğunluğunun Küresel bir devlet düşüncesi olmadığından bölgesel ulus devletlerin güçlenmesini tercih edecekeler zira inançlarının sadece ulus devlet sayesinde var olabileceğine inanıyorlar.
Bundan dolayı bazı araştırmacılar, bilim adamları ve stratejistler yeni dünya devletinin hegemonyasından kurtulmanın yolunun ulus devletleri güçlendirmek olduğunu düşüncesini yayıyorlar. Halbuki bu ulus devletler şimdi de indirekt olarak onların hegemonyasındalar zaten.
Sadece Şiilik inancında küresel tek devlet düşüncesi ve inancı vardır; o da “Mehdilik” inancıdır.
Mehdiliğin temelini “Ubudiyyet“ oluşturmaktadır. İlahi hüccetin ubudiyyeti, varlık alemini ayakta tutmaktadır. İlahi feyz, O’nun kulluğunun gölgesinde yeryüzüne nazil olur.
İnsanların hayatının temelini de “ubudiyyet“ oluşturmalıdır; ubudiyyet ile bireysel tekamül sağlanmadan toplumsal tekamül sağlanamaz.
Ubudiyyet/ Allah’a kulluk temelinde Mehdiliğin ilk stratejisi zamanın imamını tanıtmaktır; diğer bütün stratejiler O tanındıktan sonra mana kazanır.
hz. Mehdi'yi (af) tanımak; "Yeryüzünde hüccet olmazsa yeryüzü helak olur" ve “zamanın imamını tanımadan ölen cahiliye ölümüyle ölmüş olur”, hadisi şerifleri, insanın bir kul olarak Yüce Yaratan’ın yeryüzündeki hüccetini tanıması gerektiğini gösteriyor.
Zamanın İmamını tanımak genelde taabbudi olarak kabul edilip sadece iman edilir. Ama her zamanın ilahi hücceti ilmi ve akli iman ile tanınmalıdır. Zamanının imamının gerekliliğinin hikmeti ve hedefi tanınmadan yaratılışın hedefine ulaşmak mümkün değildir.
Mehdilik inancının stratejileri;
1. Strateji: Hedefi belirlemek: İnsanın bir hedefi olmalıdır. İnsanın hedefi, Yaratan‘ın hedefiyle uyum içinde olmalıdır aksi takdirde varacağı yer delalettir. Allah, halik/yaratıcı olduğu için insanın amacı Allah’ın hedefi doğrultusunda haraket etmek olmalıdır. Her şeyin kilit noktası Yartıcının ne için yarattığında yatmaktadır. Varlık aleminin yaratılmasının hikmetinde gizlidir.
Allah’ın varlıkları özellikle de insanı neden yarattığının gölgesinde insanın hedefi şekillenir. İnsanın hayatının başlangıcı, sonu ve hedefe doğru gideceği yön bu hedef sayesinde belirlenir. Mehdilik inancında en önemli nokta insanı bu hedefe ulaştırmaktır.
2. Starteji: Aklı kullanmayı sağlamak; Mehdilik inancının ikinci stratejisi insanın aklını kullanmasını sağlamaktır. Aklını kullanamayan insan düşünemiyor demektir. Düşünemeyen insan küresel hedef için düşünce üretemez, küresel düşünemez.
Akıl insana verilmiş en büyük nimettir. Yüce Yaratan aklı çok değerli hazinelerle donatmış bu hazineleri kodlayarak insanın fıtratına yerleştirmiştir. Peygamberleri de bu kodları çözmeleri için göndermiştir, son hüccet olan hz. Mehdi (af) bu kodları çözerek insanları kemale ulaştıracaktır. Aklını kullanamayan bu kodları çözemez.
3. Strateji: Gelecekten ümitli olmayı sağlamak; Mehdilik inancı insanlara ümit aşılıyor. Dünyadaki olumsuzluklar; zulüm, fakirlik, ahlaki çöküntü, hastalıklar, savaşlar, katliamlar insanı gelecekten ümitsizliğe düşürüyor. Küresel afetler ve hastalıklar insanları korku ve endişeye sürüklüyor. İnsanlar gelecekten ümitsizler, bu ümitsizlik onları hayattan koparmaktadır.
Dünyanın böyle devam etmeyeceği, bu durumun kader olmadığı, değişebileceği ve gelecekten ümitli olunması gerektiği anlatılmalıdır.
Yüce Yaratan’ın insanı kendi başına bırakmadığı, her an onları gözetleyip kolladığı ve ilahi hüccet ile fırtınalı okyanustan kurtuluş sahillerine ulaştıracağını bilmeleri insanlara ümit vermektedir.
4. Strateji: İnsanın kendi irade ve ihtiyari ile hareket etmesini sağlamak; İnsanlar hakkı hak olduğu için kendi iradesi ile kabul etmelidir. Hedefi kendi iradesiyle seçmeli, seçtiği yolu kendi ihtiyarı ile gitmelidir. Hak, adalet, özgürlük gibi insanın fıtri hakları zorla, tehdit veya baskıyla elinden alınamaz veya kabul ettirilemez.
Hz. İmam Hüseyin’in (as) Aşura gecesi yarenlerine; “ben biatımı kaldırdım, isteyen gidebilir” diye buyurması, bu temel stratejiden kaynaklanıyor. İnsanlar gidecekleri yolu kendi özgür iradeleriyle seçmelidirler.
5. Starteji: Gelecek nesli Mehdilik inancı ile programlamak; Yeni dünya düzeni projesi sahipleri gelecek nesli programlıyorlar. Yeni nesilin beyinleri kirlenmeden İslam yeniden inşa edilmelidir; insanlık tarihinin kaderini belirleyecek, dünyanın geleceğini kurtaracak ve geleceğin dünyasını kuracak olan Mehdilik düşüncesiyle yeni neslin beyni programlanmalıdır.
İnsanların beyinleri “Mehdilik küresel adalet devletini” anlayacak seviyeye gelmelidir. Geleneksel İslam anlayışı Mehdilik küresel düşüncesini idrak edecek seviyede değildir. Mevcut anlayış toplumun sorun, problem ve sorularını çözmekten çok uzakken küresel bir düşünceyi kavraması beklenemez.
6. Strateji: Gelecek nesli Mehdiliği anlayacak seviyeye Getirmek; Hz. Mehdi (af) güneşin özüne benzetilmiştir, doğuşuna veya ufkuna değil
1- Güneşin doğduğu yerin ufkuna sahip olan anlayamaz, sadece doğuşunu bekler ve sadece onu görür
2- Güneşin gündüz seyr ettiği ufuk kadar ufku olan da anlayamaz, çünkü o sadace doğuş ile batış arasını görür
3- Güneşin bir günlük seyri kadar ufku geniş olanlar anlarlar. Çünkü onlar için devamlı vardır. Güneş asla batmaz, karanlığa gömülen/batan dünyanın kendisidir.
Mehdilik insanları güneşi hayatı boyunca devamlı görme seviyesine çıkarmak istiyor. İnsanlığın kurtuluşu Güneşi takip etmesi ile mümkündür ancak.

Sabahattin Türkyilmaz

Read 1315 times