Ramazan konuşmaları

Rate this item
(2 votes)

Hz.Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa(sav) Ramazan ayı yaklaşırken Müslümanlara hatırlatma ve tavsiyelerde bulunduğu hutbesi…

“Ey İnsanlar! Şüphesiz Allah’ın ayı bereket, rahmet ve mağfiret ile size doğru gelmekte, o öyle bir ay ki Allah katında en üstün aydır. Bu ayın günleri günlerin, geceleri gecelerin ve saatleri de saatlerin en faziletlisidir. Allah bu ayda sizi kendi ziyafetine davet ederek, sizlere değer vermiştir. Nefesleriniz zikir, uykularınız ibadet, amelleriniz makbul ve dualarınız kabul edilmiştir. Öyleyse doğru niyet ve temiz bir kalple Allah’a dua edin ki; sizi bu ayın orucunu tutmaya ve onda Kur’an okumaya muvaffak etsin. Şüphesiz halkın en kötüsü bu ayda bağışlanmayanlardır. Bu oruç ayında açlık ve susuzlukla kıyamet gününün açlık ve susuzluğunu hatırlayın. Fakir ve miskinlere yardım edin, büyüklere saygılı, küçüklere sevgili olun, akrabalarınızla ilişkinizi koruyun, dilinizi gözünüzü ve kulaklarınızı haramdan sakındırın. Eğer yetimlerinize şefkatli davranılmasını istiyorsanız, sizde başkasının yetimine iyi davranın. Günahlarınızdan pişman olup tövbe edin, namaz vakitlerinde dua etmeyi unutmayın çünkü o zamanlar en faziletli vakittir. Allah kullarına rahmet gözüyle bakar, dua edip onu çağırdıklarında icabet eder.

Ey İnsanlar! Canlarınız, amelleriniz elinde rehindir, onları istiğfar ederek kurtarın, omuzlarınız günahlarınızla ağırlaşmıştır, uzun secdeler ederek onları hafifletin.

Ey insanlar! Kim bu ayda mümin bir oruçluya iftar verirse sanki Allah katında bir köle özgür bırakmıştır ve Allah onun geçmiş günahlarını da bağışlayacaktır. Ashaptan birisi: “Ey Allah’ın Resulû! Hepimizin buna gücü yoktur.” deyince, Resulullah şöyle buyurdu: “Cehennemden kendinizi sakındırın, bir hurmayla dahi olsa, bir içim suyla bile olsa cehennem ateşinden korunmaya çalışın.”

Ey İnsanlar! Kim bu ayda elinin altında olanlara kolaylık sağlar ve işlerini hafifletirse Allah da onun hesaplarını kolaylaştırır. Kim bu ayda başkalarına kötülük etmekten kendini korursa Allah da görüşme gününde ona karşı gazabının önünü alır. Kim bu aydabir yetime ikramda bulunursa, Allah kendisine kavuştuğunda ona ikramda bulunur. Bu ayda yakınlarına sılayı rahimde bulunan kimseye Allah merhamet eder. İlişkisini kesen kimseyi de kıyamet gününde kendi rahmetinden mahrum kılar. Bu ayda kim bir müstehap namaz kılarsa Allah onun cehennemden kurtulduğunu yazar, farz namaz kılan birisine ise sanki diğer aylarda yetmiş namaz kılmış gibi sevap verir. Kim bu ayda bana salatu selam gönderirse, terazilerin hafif olduğu zamanda onun amel terazisi ağırlaşır. Bu ayda Kur’an’dan bir ayet okuyan kimse diğer aylarda bir Kur’an hatmetme sevabını alır.

Ey İnsanlar! Cennet kapıları bu ayda yüzünüze açılmıştır. Rabbinizden isteyin ki, yüzünüze kapatmasın. Cehennem kapıları kapalıdır, isteyin ki, yüzünüze açmasın. Şeytanlar ise, zincire vurulmuştur. Rabbinizden dileyin ki, onları size musallat etmesin. Emir’ül Müminin Ali (a.s) buyuruyor: “Ayağa kalktım ve dedim ki: Ey Allah’ın Resulü! Bu ayda en faziletli amel hangisidir?” Cevap olarak buyurdular: “En güzel amel insanın kendisini haramdan korumasıdır.”

Selman-ı Farisi Radiyallâhu Anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi ve Alihi Vesellem Şaban ayının son gününde bize okuduğu bir hutbede şöyle buyurdu:

“Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi.

Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.

Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.

Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.

Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.

Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.

Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.

Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden azat olmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.

Ashab-ı Kiramdan bazıları, “Ya Resulallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, “Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:

Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.

Bu ayda her kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.

Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı kılarsınız, diğer ikisinden ise hiçbir vakitte ayrı kalamazsınız.

Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, Kelime i Şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.

Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cenneti istemek, diğeri Cehennemden Allah’a sığınmaktır.

Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir.” (et-Tergib ve’t-Terhib, 2:94-95)

Read 6616 times