Her ne kadar namaz kılanlardan bir çoğu namazını selam vererek bitirdiğinde başını sağa ve sola doğru döndürerek bitirmekte olsa da, aslında hadislerde ve fıkıh kitaplarında böyle bir tavsiyede bulunulmamıştır. Buna karşın hadisler ve hadislerle yoğrulan müçtehitlerin fetvasına göre namazda selam verdikten sonra elleri üç kere kulak hizasına kadar kaldırarak her kaldırdığında “Allah-u Ekber” demek müstaptır.[1]
Peki Şialar hangi hadislere dayanarak ellerini üç kere kaldırarak Allah-u Ekber demektedirler. Bizim duyduğumuza göre Şialar namazlarını bitirdikten sonra ellerini üç kere kaldırarak “Hane’l Emin” (Cebrail hıyanet etti) demektedirler.
Nedeni ise Cebrail’in nübüvvet görevini Hz. Ali’ye getirmeyerek Hz. Muhammed’e getirmesi! (neuzubillah) Cebrail’in böyle yaparak hıyanet etmiş olduğudur. Şialarda buna tepki olarak Cebrail’i her namaz sonrası hane’l Emin diyerek kınamaktadırlar!
Yukarıda geçenler yüzyıllardır Şia mezhebine atılan büyük iftiralardan biridir. Şia mezhebine mensup insanların bir çoğu bu yazdıklarımızdan habersizdir. Çünkü her gün namaz kıldıktan sonra ellerini kaldırarak üç kere Allah-u Ekber demektedirler. Onlar bu cümleyi (hane’l emin) hayatlarında hiç duymamış ve ne anlama geldiğini bile bilmemektedirler. Şia alimleri ise Şia aleyhine yazılan iftira içerikli kitapları okuduklarında buna şahit olmaktadırlar. Aslında bu soruya cevap bile vermek doğru değildir. Çünkü böyle iftiraları atanları ve buna inananları her hangi bir Şii camisine götürmek yeterli olacaktır. Hatta teknoloji çağında yaşadığımız asrımızda internet ortamından veya uydu kanallarından her hangi bir Şii namazını açıp izlemeleri yeterli olacaktır. Ama biz yinede bu konu hakkında bir hadis naklederek olayın felsefesini açıklayacağız.
İmam Cafer Sadık’ın öğrencilerinden biri diyor ki Hz. İmam Cafer Sadık’ın yanına gelerek ona şöyle sordum: “Hangi sebepten dolayı namaz kılanlar, selam verdikten sonra üç kere tekbir almakta ve her bir tekbirde ellerini yukarıya doğru kaldırmaktadırlar?”
Hz. İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurdu: “Peygamber, Mekke’yi fethettiğinde öğlen namazını ashabıyla birlikte ‘Hacerül Esved’ın yanında cemaatle kıldı. Namazın selamını verdikten sonra üç kere tekbir alarak şu duayı okudu:
لا اِلهَ الاَّ اللهُ وَحدَهُ وَحدَهُ وَحدَهُ اَنجَزَ وَعدَهُ و نَصَرَ عَبدَهُ وَ اَعَزَّ جُندَهُ وَغلبَ الاَحزابَ وَحدَهُ فَلَهُ اَلمُلکُ و لَهُ الحَمدُ یُحیی و یُمیتُ و هُوَ عَلی کُلِ شَیءٍ قَدیرٌ
“La ilahe illallahu vehdehu vehdehu vehdehu enceze ve’dehu ve nesere ab’dehu ve eeze cundehu ve ğalebe’l ehzabe vehdehu felehu’l mulku velehu’l hamd, yuhyi ve yumiytu ve huve ale kulli şey’in kadir.”
“Allah’tan başka ilah yoktur. O tektir, O tektir, O tektir. Ahdine vefa etti; kuluna yardım etti. Ordusuna izzet -ve zafer- verdi. Tek başına muhalif güçleri bozguna uğrattı. Mülk ve tüm övgüler O’na mahsustur. Diriltir ve öldürür. O, her şeye kadirdir.”
Sonra yüzünü ashabına çevirerek şöyle buyurdu: “Bu tekbiri ve bu duayı tüm farz namazların ardından okuyunuz ve terk etmeyiniz. Kim selam verdikten sonra böyle yaparsa farz bir şükrü yerine getirmiş olur.[2]
Her tekbirde tevhid-i efalinin üç merhalesine izan ve itiraf vardır. (Tevhid-i Efali: Allah’ın zatında tevhit, Allah’ın isimlerinde tevhit ve Allah’ın sıfatlarında tevhit) şöyle ki namaz kılan kişi tekbir diliyle itirafta bulunmaktadır. Ellerini yukarı kaldırıp kulaklarının hizasına getirerek kendini beğenmişlik ve benliğin atılmasına bir işarettir. Acizlik, zillet, kusur ve eksikliğini Yüce Allah’ın karşısında ifade etmektir.[3]
ABNA.İR
--------------------------------------------------------------------------------
[1] - Vesailu’ş Şia, c. 4, 14. Bab. Hadis: 1 ve 2; Urvetu’l Vuska, c. 1, salat, fi ta’kib.
[2] - Vesailu’ş Şia 4 / 1030 14. Bab, 2. Hadis.
[3] - İmam Humeyni’nin Adab-ı Namaz kitabından iktibas.