Ramazan konuşmaları 4

Rate this item
(0 votes)

Hadislerle Oruçlu Kimsenin Fazileti

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Oruç tutan kimse yatağında uyusa dahi Müslümanın gıybetini yapmadıkça Allah’a ibadet halindedir.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Oruçlu kimsenin uykusu ibadet, nefes alması ise tesbihtir.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cennetin Reyyan adında bir kapısı vardır ki oradan sadece oruçlu kimseler geçer.” Başka bir rivayette ise şöyle yer almıştır: “Onlardan sonuncusu içeri girince kapı kapanır.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Yemek yemekle meşgul olan kimselerin yanından oruçlu kimse yanından geçince “Endamı tesbih eder, melekler ona selam gönderir, meleklerin selamı mağfiret dilemektir.”

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Herkimi, orucu arzu ettiği yemeği yemekten kendisini sakındırırsa onu cennet yemeklerinden doyurması ve cennet şarabından susuzluğunu gidermesi Allah’a bir haktır.”

Resulullah (s.a.a), iftar edince Allah’a şöyle arzederdi: “Allah’ım! Senin için oruç tuttum ve rızkınla iftar ettim. O halde onu bizden kabul et. Susuzluk gitti, damarlar sevindi ve ecir baki kaldı.”

Cabir b. Yezid, İmam Muhammed Bakır’dan (a.s) şöyle rivayet etmiştir. Resulullah (s.a.a) Cabir b. Abdullah’a şöyle buyurmuştur: “Ey Cabir, işte bu Ramazan ayıdır; kim bu ayın gündüzünü oruç tutup, gecesinin bir miktarını ibadetle geçirir, karnını ve fercini haramdan korur ve diline hâkim olursa (onu haram ve boş şeylerden korursa) Ramazandan çıktığı gibi günahlarından da çıkar.” 

Nasıl Oruç tutmalıyız?

Nefsimizi Allah’ın haram ettiği şeylere bulaşmaktan ve haram şeylerle iftar etmekten korumalıyız ve İmam Cafer Sadık(as)’ın şu tavsiyeleriyle amel etmeyi ihmal etmemeliyiz; buyuruyor ki;

“Oruçlu olduğun zaman, kulağın, gözün, tüylerin, derin ve bütün uzuvların da (günahlara ve hatta mekruhlara karşı) oruç tutsun.”

Yine buyuruyor ki: “Oruçlu olduğun gün ile oruçlu olmadığın gün aynı olmasın.”

Ve yine;

“Oruç sadece yemek ve içmeğe karşı değildir. Oruç tuttuğunuz vakit, dillerinizi yalandan koruyun ve gözlerinizi Allah’ın haram kıldığı şeylere kapayın. Birbirlerinizle çekişmeyin; birbirinize haset etmeyin. Birbirinizin aleyhine (yalan yere, hatta doğru yere) yemin etmeyin, birbirinize sövmeyin; küfürleşmeyin. Birbirinize zulmetmekten, akılsız davranışlarda bulunmaktan ve eziyet etmekten kaçının; Allah’ın zikrinden ve namazından gaflette olmayın. Susmayı (boş yere konuşmamayı), sabır ve doğruluğu, kötü insanlardan kaçınmayı, kendinize düstur edinin. Batıl sözler, yalan, iftira, düşmanlık, kötü zanda bulunmak, gıybet, söz taşımak gibi (kötü sıfatlardan) kaçının.

Her an ahirete meyleden ve kurtuluş günlerinizi ve Allah’ın vaat ettiklerini gerçekleştirmesini bekleyen ve Allah’ın likasına hazırlanan kimselerden olun. Sükûnet, vakar, (Allah’a karşı) huşu ve huzuyu elden bırakmayın ve Allah karşısında, efendisinden korktuğu halde onun şefkatine ümit bağlayan ve ona karşı kendisini zelil ve hakir gören köleler gibi olun.

Ey oruçlu olan, kalbin ayıplardan, batinin habasetten, cismin kir ve pislikten temizlensin. Allah’tan gayri her şeyden beri olup, velayeti Allah’a halis kılmaya çalış ve Allah’ın nehyettiği şeylerden, gizlide ve aşikârda oruçlu ol (onlardan kaçın). Gizli ve aşikârda Allah’tan korkup oruç günlerinde kendi nefsini O’na (Allah’a) hediye et. Kalbini tamamıyla ona ayır ve nefsini Allah’ın emir ve nehiylerini yerine getirmeye ada. Bütün bu zikrettiklerimden hangisini eksik edersen, orucunda da o kadar eksiklik meydana getirmiş olursun.

Resulullah (s.a.a) oruçlu bir kadının, cariyesine küfür ettiğini görünce, bir miktar yemek isteyerek kadına, “Hadi ye!” buyurdu; kadın: “Ben oruçluyum ya Resulullah”! deyince Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Cariyene küfür ettiğin halde nasıl oruçlu olabilirsin? Oruç sadece yemek ve içmeye karşı değildir. Allah orucu aslında yemek ve içmek dışında olan fiili ve sözlü kötülüklerden uzak durmak için engelleyici bir vesile olsun diye emretmiştir. Evet, ne azdır oruç tutanlar; ne çoktur aç kalanlar.

Hz. Ali (a.s) da şöyle buyurmuştur: “Nice oruç tutanlar var ki orucundan, susuzluktan başka bir şey nasip alamaz ve nice gece ibadete duranlar var ki yorgunluktan başka bir nasibi olamaz. Ne güzeldir akıllıların uykusu ve oruç tutmaları! (olanların uykusu ahmakların orucu ve gece ibadetlerinden daha hayırlıdır.)

Resulullah (s.a.a) Cabir b. Abdullah’a şöyle buyurmuştur: “Ey Cabir, işte bu Ramazan ayıdır; kim bu ayın gündüzünü oruç tutup, gecesinin bir miktarını ibadetle geçirir, karnını ve fercini haramdan korur ve diline hâkim olursa (onu haram ve boş şeylerden korursa) Ramazandan çıktığı gibi günahlarından da çıkar.”

Cabir: “Ya Resulullah, ne güzeldir bu hadis!” deyince Resul-i Ekrem (s.a.a) de “Ne de zordur bu şartlar!” diye buyurdu.

 

Read 2068 times