İmam Hamenei, İslam İnkılabı’nın ilerleyişinin ve amaçlarının gerçekleşmesinin tek yolunun; ülkenin ciddi manada güçlü olması ve Cihad-ı Kebir, yani düşmanlara asla itaat etmemesi şeklinde olduğunu ifade etti.
İmam Hamenei, İslam İnkılâbı’nın amaçlarına ilişkin olarak şunları söyledi: “İslam İnkılâbı’nın hedefleri; İslam hâkimiyeti, özgürlük, bağımsızlık, sosyal adalet, genel refah, yoksulluk ve cehaletin kökten kazınması, batının ahlak, ekonomik, sosyal ve siyasi fesat saldırılarına direniş ve emperyalizm cephesinin hegemonyasına karşı dik duruş olmuştur.”
İmam Hamenei; ‘Sulta Sistemi’ kurmayı ‘emperyalizmin doğası’ şeklinde tanımlayarak, “Şüphesiz İslam her türlü istikbar ve zulmü darmadağın eden bir amildir. Ancak İslam bir hükümet sistemi gibi kendisini gösterip; askeri, siyasi, ekonomik, kültürel ve medyadaki güç araçlarına sahip olduğu zaman, emperyalistler karşısında evrensel direniş başlatıp ve sultacılık cephesini dağıtabilir” dedi.
İmam Hamenei sözlerinin devamında; İnkılâbı korumanın ve devam ettirmenin, İnkılabı yapmaktan daha zor olduğunu ifade ederek geçen kırk yılda İslam İnkılabına karşı yapılan saldırıları ve savaşları hatırlattı.
“Biz bu savaşlara karşı yalnızca direniş ve sabırla zafer elde ettik. Düşmanlar ise kaybettiler” şeklinde uyarıda bulunan İmam Hamenei yumuşak saldırıları, dünya emperyalist cephesinin İslam İnkılabına karşı yeni savaş aşaması olduğunu belirterek; “Sürekli olarak uygulanan ekonomik ambargolar, siyasi saldırılar ve insanları aldatmak için yapılan yalancı reklamları bu savaşın yeni metotlarıdır” dedi.
İmam Hamenei; düşmanın saldırısının üçüncü aşamasını devletin içine sızmak olduğunu söyleyerek;“Emperyalist cephe sızma stratejisinde birkaç önemli hedefi karşısına almıştır. Bu hedefler; karar alma ve uygulama merkezlerini tesir altına almak, halkın inançlarını değiştirmek ve ülke yetkililerinin görüşlerini değiştirmektir” şeklinde açıklamada bulundu.
İmam Hamenei, emperyalistlere karşı direnmenin tek yolunun güçlenmek olduğunu vurgulayarak, Nükleer Müzakereleri hatırlatıp; “Eğer biz; %20 uranyum zenginleştirmesini yapamasaydık, 19 bin santrifüjü üretmeseydik, ağır su tesislerini kurmasaydık batılılar bu konuda bizim karşımızda oturup müzakere yapmazdı” dedi.
İmam Hamenei, hakiki inkılapçı olmanın şartlarını; “Takvalı, cesur, basiretli olmak, gerekli yerde açık sözlü davranmak, başkalarının kınamasından korkmamak, düşmanın cephesini düzgün ve detaylı bir şekilde araştırmak” şeklinde tanımladı.
İmam Hamenei sözlerinin sonunda; “İçinizde olan korku ve yenilgi hissinden sakının. Böyle olursa dışarıda da kaybedersiniz” dedi.