ABD Savunma Bakanlığı İran’ın Askeri ve Siber Gücünü Açıkladı

Rate this item
(0 votes)
ABD Savunma Bakanlığı İran’ın Askeri ve Siber Gücünü Açıkladı

Amerika Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan yıllık raporda İran’ın Nükleer Anlaşma’ya rağmen siber alanda ve füze konularında askeri gücünü geliştirdiği belirtildi.


Bu raporda kongre tarafından geliştirilen önerilere değinildi. Pentagon, “İran ve 5+1 ülkeleri arasında imzalanan Nükleer Anlaşma’dan itibaren İran’ın siber alandaki saldırı gücü ve bununla eş zamanlı olarak İran’ın balistik füzeleri de arttı” ifadesine yer verdi.

Bu raporun bir bölümü İran’ın füze programıyla ilgilidir. Söz konusu bölümde İran’ın Amerika ve İsrail’in askeri üsleri olmak üzere tüm bölgeyi hedef alabilecek önemli ölçüde balistik füze stokuna sahip olduğu vurgulandı.

Bu rapor Nükleer Anlaşma’dan sonra Pentagon’un İran hakkında yayınladığı ilk rapordur. Bu raporun tam ve düzenlenmiş metni 31 Mayıs’ta Kongre Savunma Komitesi’ne verilmiştir.

Raporun özetinde sadece bir satır İran’ın siber gücüne ayrılmıştır. Ama Bloomberg haber sitesinin haberine göre bu bölüm, son zamanlarda Washington Enstitüsü’nün raporlarında da yer alan konuları yansıtmaktadır. Bu enstitünün raporunda İran’ın siber operasyonlarının düşmana darbe vurmak için düşük düzeydeki teknolojik araçlardan, milli güvenlik kavramına dönüştüğü belirtildi.

Amerika Savunma Bakanlığı’nın raporunda Nükleer Anlaşma’ya değinilse de, tarafların bu anlaşmaya bağlı kalıp kalmadığı konusunda bir değerlendirmede bulunulmadı. Ancak İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Amerika ile düşmanlıktan kaçındığı fakat İmam Hamanei’nin Amerika’ya karşı geçmişten beri devam eden kötümserliğini aynı şekilde koruduğu belirtildi.

Bu raporun başka bir bölümünde, İran’ın Hürmüz Boğazı gibi stratejik bölgelerdeki kontrolü korumaya çalıştığı ve gizli faaliyetlerine devam ettiği ifade edildi. Amerika Savunma Bakanlığı ayrıca İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları’nı terörizmi desteklemekle suçladı.

 Amerika Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan yıllık raporda İran’ın askeri gücü hakkında şu ifadelere yer verildi:

“14 Temmuz 2015 yılında İran ve Birleşmiş Milletler’in daimi üyeleri olan 5+1 ülkeleri Nükleer Anlaşma imzaladılar. Bu anlaşmanın amacı, İran’a uygulanan ekonomik yaptırımların adım adım azaltılması karşılığında İran’ın Nükleer programını kısıtlamasıydı.

İran Nükleer Anlaşma sayesinde 1979 yılındaki İran İslam İnkılabı’ndan itibaren peşinde olduğu uluslararası ve ticari ilişkileri elde etti. İran, ekonomik refaha ulaştığı zaman doğal olarak bu ülkenin Ortadoğu’nun lideri haline geleceğine inanıyordu. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve hükümeti daha geniş çaplı bir görüşmeye meyilliydiler ve 5+1 müzakereleri boyunca Amerika ile düşmanlıktan sakınmak için yoğun çaba harcadılar.

İmam Hamanei Nükleer Anlaşmayı kabul etmek için şartlarını söyledi.  O, Amerika’ya karşı eskiden beri süre gelen karamsarlığını ve kötümserliğini aynı şekilde korumaktadır.

İran ülke topraklarında savunma gücünü arttırmaya ve Hürmüz Boğazı gibi bölgelerde kontrolü muhafaza etmeye devam etmektedir. İran, gelişmiş deniz mayınları, balistik füzeler, küçük ama güçlü deniz altları, insansız uçaklar, kıyı seyir füzeleri, saldırı uçakları ve gemi savar füzeleri gibi öldürücü silah sistemleri kullanmaktadır. İran’ın bütün kuvvetleri İran’ın savunma gücünü kuvvetlendirmek için tatbikatlarına devam etmektedir ve İran kademeli olarak siber saldırı gücünü de arttırmaktadır.

İran’ın gizli çalışmaları da hiç durmadan devam etmektedir. İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları, ülkenin dış politikadaki anahtarı ve özellikle Irak, Suriye, Lübnan, Bahreyn ve Yemen’de İran’ın gücü sayılmaktadır. İran Devrim Muhafızları yabancı ülkelere erişimlerini arttırmak ve İran’ın menfaatlerinin ilerlemesini korumak için teröristleri desteklemeye ve terör saldırıları yapmaya devam etmektedir.

İran-Irak savaşı döneminde Tahran, İsrail, Amerika ve Amerika’ya bağlı kuvvetlerin muhtemel tehditleriyle mücadele edebilmek için balistik füzelerin kullanılması konusunda çokça vurguda bulundu. İran, Amerika ve İsrail hava üsleri olmak üzere bütün bölgeyi hedef alabilecek önemli ölçüde balistik füze stokuna sahiptir.

İran gelişmiş füzelerini de arttırmaya devam etmektedir. İran 2016 yılından sonra balistik bir füze gibi yeniden tasarlanması halinde, ICBM (kıtalararası balistik füze) menziline kadar ulaşabilecek bir uydu füzesini, fırlatacaklarını açıkladı.”

Read 1281 times