4. Yüksek İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın sonucunda dört önemli anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani’nin daveti üzerine Tahran’a gitti. Ruhani, Erdoğan’ı Sadabat Sarayı’nda törenle karşıladı. 4. Yüksek İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın düzenlendiği buluşmada, bakanlar arasında da ikili görüşmeler yapıldı. Ekonomik, askeri, siyasi, ticari ve kültürel konuların ele alındığı görüşmelerde, dört anlaşma imzalandı. Görüşmelerin ardından kameraların karşısına geçen iki lider, yapılan anlaşmalara ilişkin bilgi verdi.
TİCARETTE MİLLİ DÖNEM
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Türkiye’nin İran’dan daha fazla doğalgaz alacağını ve yıllık ticaret hacminin 30 milyar dolar olacağını açıkladı. Ruhani ayrıca gümrük kapılarının 24 saat açık olacağını ve iki ülkenin milli parayla ticaret yapacağını söyledi. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün iki ülkenin ortak amacı olduğunu vurgulayan Ruhani, “Irak Kürdistan halkı bizim iyi komşularımız ve kardeşlerimizler. Onlara baskı uygulanmasını istemiyoruz fakat buradaki bazı insanlar yanlış kararlar aldılar” ifadelerini kullandı.
HEDEF 30 MİLYAR DOLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şunları söyledi:
“Aslında yıllar önce belirlediğimiz bir 30 milyar dolar ticaret hacmi itibarıyla vardı fakat son dönemlerde bu 10 milyar dolarda takılı kaldı. Dördüncü Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’de 30 milyar dolarlık bu hedef gündemimizin ana belirleyicisi oldu. Enerjiden turizme, karayolu taşımacılığına, savunma sanayine varıncaya kadar her türlü alanda yoğun bir şekilde arkadaşlarımızın çalışmasını teşvik ettik. Merkez bankalarımızın riyasetinde ve bankaların kendi aralarındaki işbirliği ile finans sektörüne bir canlanma bir hareketlilik getirme kararı aldık. Ekonomik ilişkilerimizi mevcut kur baskısından kurtarma suretiyle yerli parayla alışveriş yapma kararını hayata geçirdik. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği gibi merkez bankalarımız önümüzdeki hafta bir araya gelerek bu anlaşmayı imzalayacaklar. Tabi bunlarla birlikte aynı zamanda bankalarımızın İran’da şube açmaları, aynı şekilde İran bankalarının Türkiye’de şube açmaları hareketlenecektir. Enerji sektöründe işbirliğimizi yoğunlaştırma konusunda kararlılığımızı ortaya koyduk. Onun için Enerji Bakanlarımızın bu noktadaki işbirliği önem arz ediyor. Kültür Turizm Bakanlarının yine kendi aralarındaki işbirliği büyük önem arz ediyor. Bu konudaki tecrübemizi İran’la özellikle paylaşmak istiyoruz. Medeniyetler noktasında ciddi bir geçmişe sahip olan İran’a inanıyorum ki ülkemizden binlerce, on binlerce insan ziyarete gelecektir. Ve şu anda Türk Hava Yolları olarak İran’a olan seferlerimiz bunun zaten bir işaretidir. Turizm sektörü yatırımcılarımızı İran’da yatırım yapmaya teşvik ediyoruz, edeceğiz.
MOSSAD’IN KARARI
Tabi bölgesel sorunlar şu anda gündemimizde. Özellikle şu anda üçlü mekanizmalar şeklinde çalıştığımız Irak sorunu, önümüzde ilk madde haline gelmiş durumda. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin gayrimeşru referandumunu zaten tanımadığımızı ifade ettik. 350 km. sınırla kuzeyde Türkiye, doğusunda İran, güneyinde Merkezi Yönetim, batısında Suriye... Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi neyin referandumunu yapıyor? Kendisini İsrail’den başka tanıyan bir dünya ülkesi yok. Ve MOSSAD’la masaya oturularak verilen karar meşru olamaz, gayrimeşrudur. Bir tarafına malum bir zatı alıp diğer tarafına bir başka malum zatı alıp böyle bir adım atmak inanıyorum ki Kuzey Irak Yönetimi’ni yalnızlığa mahkûm edecektir. İran ve Türkiye olarak bu konudaki kararlılığımız bellidir.
Irak’taki muhatabımız Merkezi Yönetim’dir. Bu referandumu da kesinlikle gayrimeşru olarak ilan ediyoruz. Bildiğiniz gibi attığımız adımlar var. Gerek İran’ın gerek Türkiye’nin gerek Merkezi Yönetim’in bundan sonra daha ağırlaştırarak atacağı adımlar var.
ÜÇLÜ MEKANİZMA İŞLİYOR
Aynı şekilde Suriye’de üçlü mekanizma var. Orada da İran, Rusya, Türkiye olarak Astana ile çerçevelenen bir süreci işletiyoruz. Burada da çatışmasızlık bölgesini çok çok önemsiyoruz. Burada üçlü mekanizmanın özellikle terör örgütü başta DEAŞ olmak üzere El Nusra ile mücadelemiz, oradaki masum insanların kurtuluşuna vesile olacaktır. Tüm dünyadaki mazlumlarım mücadelesi için vereceğimiz mücadele bizler üzerinde önemli bir vecibedir.”