İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri: Ne yazık ki iki kişi mantıklı sözleri dinlemiyor, biri o konuşmadan önce dünyanın ona söylediği mantıklı açıklamaları dinlemeyen Trump ve diğeri ise referandum öncesi kendisine söylenenleri dinlemeyen Barzani.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani Euronews haber kanalına verdiği röportajda, Trump'ın yalancı olduğunun artık uluslararası camia tarafından bilindiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu: Amerika hükumeti sürekli olarak İran'a karşı ekonomik yaptırım uygulamakta, Irak ve Suriye'ye karşı teröristleri eğitmekte, Yemen halkına karşı saldırı düzenlemekte, Bahreyn halkına karşı diktatör rejimleri desteklemektedir, bizleri de herhangi bir delil olmaksızın terörizmi desteklemekle suçlamaktadır.
Şemhani daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: Batıda terörizm afeti ortaya çıkmadan ve birçok masum kişinin ölümüne neden olan 11 Eylül saldırısı yaşanmadan önce biz ülkemizde terörizmle mücadelede 17 bin şehit verdik. Bu günahsız kişiler bugün Trump'ın sözlerini destekleyen 4 koldan biri olan münafıklar terör örgütü tarafından şehit edildi.
Ali Şemhani açıklamalarının devamında Amerikan halkıyla hiçbir zaman düşman olmadıklarını belirterek şu hatırlatmada bulundu: Amerikan halkıyla düşman olmamız için bir sebep yoktu ancak Amerikan hükumeti her zaman İran halkına karşı düşmanlık besledi. Trupm "terörist İran halkı" dediğinde, İran halkının 2500 yıllık hakkını görmezden geldiğinde ve Fars Körfezini Arap Körfezi olarak adlandırdığında, İran halkı hedef alındığını görmektedir. Elbette doğal olarak hem İran halkı, hem dünyadaki özgürlükçüler ve hem de Avrupa’daki aydınlar Trump'ı yaptığı son açıklama nedeniyle eleştirdiler.
Şemhani açıklamalarının devamında kendisine yöneltilen "Avrupa ülkelerinin nükleer anlaşma sonrası İran'a karşı tutumlarını ve uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" Sorusuna verdiği yanıtta şunları söyledi: Biz kendi değerlerimizi ve sistemimizi koruyarak hiçbir zaman Avrupa ile ilişkileri geliştirmek konusunda kısıtlama yaşamadık, ancak gerçek şudur ki Avrupa nükleer anlaşma sonrasında İran halkının beklentisini karşılayamadı ve Avrupa ülkelerinin birçok uygulaması sadece gösterişten ibaretti. Avrupa ülkelerinin Trump'ın uygulamalarına yönelik itirazları nükleer anlaşma kapsamında olumlu ve dikkate değerdir ancak yeterli değildir ve Amerika hükumetinin yönelişlerine karşı ekonomi ve siyasi alanlarda adımlar atılmalıdır.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri daha sonra "Eğer Avrupa Birliği ya da birlikteki bazı ülkeler İran Devrim Muhafızlarının terörist ilan edilmesini desteklerse İran nükleer anlaşmadan çıkar mı çıkmaz mı?" Sorusuna verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı: Böyle bir adım atılmasını uzak bir ihtimal olarak görüyorum, ancak eğer böyle bir şey yaşanacak olursa bu fırsatçı ve sadakatsizce adıma uygun cevap verilecektir.
Şemhani daha sonra "İran sınırlarını Kürdistan Bölgesel Yönetimine kapattı mı" Sorusuna verdiği yanıtta şu hatırlatmada bulundu: Şuan Irak Ordusunun anlaşmazlık bölgesinde bulunması dolayısıyla sınır trafiği biraz aksamış durumdadır. Ne yazık ki iki kişi mantıklı sözleri dinlemiyor, biri o konuşmadan önce dünyanın ona söylediği mantıklı açıklamaları dinlemeyen Trump ve diğeri ise referandum öncesi kendisine söylenenleri dinlemeyen Barzani. Her ikisinin nedeni de Siyonist Rejim'in sözleri ve tavsiyeleriydi.
Ali Şemhani açıklamalarının sonunda "İran ile Türkiye arasında Kürdistan Bölgesel Yönetimine sınırları kapatma konusunda bir işbirliği yapıldı mı yoksa yapılmadı mı?" Sorusuna verdiği yanıtta şunları söyledi: Biz bölgede ülkelerin herhangi bir şekilde parçalanmasına karşıyız, Türkiye de karşıdır, Irak da karşıdır, BM de karşıdır ve bölge dışındaki ülkeler de karşıdır. Bu işbirliği yapılabilecek bir hedeftir.