The Nation'dan James Harkin, 1 sene sonra Halep'teki şeriatçı militanlarla tekrar mülakat yaptı. Türkiye'deki bir "mülteci" kampında ailesiyle birlikte kalan Abdül Kerim isimli biriyle görüşen Harkin, Kerim'in önerisiyle Halep'te Suriye ordusuna karşı savaşan oğlunun "cephede" ziyaret etmeye gitti.
Halep'ten önce Azaz'dan geçen Harkin, buradaki kontrol noktalarında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Nusra Cephesi'nin birbirinden ayırt edilebilmesinin mümkün olmadığını söylerken, 1 yıl öncesine göre dikkat çekici bir gelişmeye de işaret ediyor: Daha önce "muhalifler" tarafından kurulan bir "tugay"ın ismi, sömürgecilik karşıtı Arap mücadelesinin kahramanlarından Ömer el-Muhtar iken, şimdiki isim Peygamber Muhammed'in yakınlarından Ebu Eyüb el-Ensari olmuş.
'Daha dindarız'
Halep duvarlarında "Rusya düşmanımızdır" yazılamaları bulunduğunu söyleyen Harkin, Mülhem isimli bir militana geçen seneye göre daha dindar olup olmadığını soruyor ve "Ölüme yakın olduğumuz için hepimiz daha inançlıyız" devabını alıyor.
Halep'i gerçekten alabilecekleri duruma gelmeden muhaliflerin saldırmaması gerektiğini söyleyen Mülhem, "Rüya bitti. Artık kimse Suriye'nin geleceğini düşünmüyor. Tek istediğimiz, bedeli ne olursa olsun, bu rejimi bitirmek" dedi.
Mülhem'e Nusra Cephesi ile ilgili de soru soran Harkin, şu cevabı alıyor:
"İnançlarına saygı duyuyorum. Mesela ben de onların yanındayken sigara içmiyorum. Onların çoğu radikal değiller ve liderlerinin söylediklerine katılmıyorlar; sadece rejime karşı savaşmak istiyorlar. Alevileri veya Şiileri sevmiyorlar, ancak Hıristiyanlar umurlarında değil. Ve ölümden korkmadıkları için iyi savaşçılar ve çok popülerler. Onlarla görüştük ve beraber çalışmak hakkında konuştuk."
Aleviler ve Şiiler düşman
Harkin, geçen sene yaptığı görüşmelerde "muhaliflerin" nefretinin Alevileri yönelik olduğunu, ancak şu anda hem Alevilerin hem de Şiilerin aynı nefretten nasiplerini aldıklarını söylüyor.
Harkin, bir militana bütün Şiileri mi, yoksa "Şebbiha"ları mı sevmediklerini soruyor ve şu cevabı alıyor:
"Hiçbir Şii'yi sevmiyoruz. Çünkü hepsi bizi öldürüyor. Peygamberimiz hakkında kötü şeyler söylüyorlar. Suriye ordusundan birisini öldürdüğüm zaman üzülüyorum. Fakat Şiileri veya Alevileri öldürmekten zevk alıyorum."
'Azıcık' işkence
Harkin, ÖSO tarafından rehin alınan ve katliam suçunu "itiraf" ettiği söylenen bir adamla karşılaşıyor. ÖSO militanına bu adama işkence edip etmediklerini soran gazeteci, "Birazcık" yanıtını alıyor.
Sol