Ruhani: Bizim değil Türk adaletinin meselesi

Rate this item
(0 votes)

kuşkusuz bu yıl Davos’un yıldızı İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani...

 Bizim değil Türk adaletinin meselesi

Dün az sayıda gazeteci, onunla çok güzel bir sohbet yapma imkânı bulduk.

Hemen şunu söyleyeyim.

Ruhani, hemen hepimizi etkiledi.

İzlenimleri de yazacağım. Ama ondan once söylediği çok önemli şeyler var, onları kısa başlıklarla vereyim:

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM DİYEREK KONUŞMAYA BAŞLADI

Ruhani konuşmasına “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek başladı.

Buna üzerine giydiği molla kıyafeti de eklenince, bende “O da ötekilerden farklı değil” duygusu yarattı.

Ancak arkasından gelenler ve mimikler, ses tonu başlangıçtaki önyargımı değiştirdi.

İSTİKRARLI TEK BÖLGE ÜLKESİ İRAN

Teröristler bölgede hâlâ aktif. Uluslararası güç Afganistan’dan çekilince yeni sorunlar çıkacak.

Irak ve Suriye’de durum ortada.

Mısır’da ve öteki bölge ülkelerinde sorunlar devam ediyor.

Bölgede tek istikrarlı ülke İran.

İran çok etkili bir ülke olmaya devam ediyor.

SIRF KÂRI DÜŞÜNMEYİN TERÖRLE MÜCADELE EDİN

Medya terörle mücadeye katkıda bulunmalıdır.

Gazetelerin amacı sadece para kazanmak olmamalı. Bütün dünyayı etkileyen bu sorunla mücadeleye katkıda bulunmalı.

CENEVRE’DE OLMASAK DA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Cenevre’de yapılan Suriye görüşmelerinde yer almasak da, insanların ölmemesi için çalışmaya devam edeceğiz.

Son ve kalıcı çözüm ancak görüşmeler sayesinde olabilir.

Ondan sonra serbest seçimler yapılmalı.

NÜKLEER PROGRAMDA HİÇBİR ŞEYİ SAKLAMIYORUZ

Nükleer çalışmalarda hiçbir şeyi saklamıyoruz.

Kapımız herkese açık. Ne yaptığımız kameralarla kontrol ediliyor.

Çünkü her ülkenin orada ne olup bittiğini bilme hakkı vardır. Bütün dünyaya faaliyetimizin barışçıl amaçlarla olduğunu ispat etmek

istiyoruz.

BUNCA GAZ VE PETROLÜMÜZ VAR, NİYE BİR DE NÜKLEER İSTİYORUZ

Bize, “Dünyanın bir numaralı gaz, üç numaralı petrol üreticisisiniz. Niye bir de nükleer enerji istiyorsunuz” diye soruyorlar.

Unutmayın ki, biz aynı zamanda enerji de tüketiyoruz. Her gün İran’da 1 milyon metreküp gaz kullanıyoruz.

Altyapı projelerimizi gerçekleştirmek için dövize ihtiyacımız var.

Bunu da gaz ve petrol satarak elde ediyoruz.

Ayrıca dünyada kim bir-iki kaynağa mahkûm olmak ister.

NÜKLEERDEN ÖNEMLİSİ GÜVEN TESİS ETMEKTİR

Amerika ile ilişkilerimizde iki nokta önemli.

Bir: Nükleer konuda bir anlaşmaya ulaşmak.

Ama bana göre bundan da önemlisi ülkelerimiz arasında “güven” iklimini oluşturmaktır.

Bu psikolojiyi sağlayabilirsek, bundan sonra birlikte çok daha önemli şeyler yapabiliriz.

Terörle birlikte mücadele ederiz.

ESAD’IN GELECEĞİNİ KONUŞMADAN ÖNCE

Bana, “Esad’sız bir çözüm için ne düşündüğümü” soruyorlar

Cevabım şu:

“Çok büyük bir stratejik hata yapıyorsunuz.”

Orada geçiş dönemini konuşmadan önce halledilmesi gereken çok önemli bir

tehlike var.

Hepimiz önce terörü bu ülkeden nasıl çıkarabiliriz onu düşünmeliyiz.

ÖNCE TV SEYREDİYOR DİYE KAFA KESENLERE BAKALIM

Suriye’de birtakım insanlar, sırf sakalı yok diye insanların kafasını kesiyor.

Televizyon seyrediyor diye kafalarını kesiyor, öldürüyor.

Kim bu fanatik ve karanlık teröristlerle birlikte yaşayabilir.

Önce bunları nasıl Suriye dışına çıkarırız onu konuşalım.

Bu teröristler sadece Suriye’nin başına sorun değil. Dünyanın birçok başka ülkesi için de tehdit oluşturuyor.

BU ADAMLARI ORADAN KİM ÇIKARACAK

Soruyorum: Bu adamları oradan kim çıkaracak.

Suriye hükümeti ve ordusu değil mi.

Önce terörü Suriye’den çıkaralım.

Bunu yapacak onlardan başka güç yok.

Sonra kim kalacak, kim gidecek o konuşulur.

Halk kimi isterse onu seçer.

Bizim için hepsi mümkün.

MOLLALAR DAHA FAZLASINI YAPMASINA İZİN VERİR Mİ

İran Yüksek Konseyi daha ileri reformlar yapmamıza izin verir mi sorusuna cevap: İran Anayasası’nda kuvvetler ayrımı var.

Dış politikayı tayin etme hakkı hükümetin.

İnsanlar bana, daha ılımlı bir politika ve reformlar için oy verdi.

Tabii ki sertlik yanlıları da var.

Ama reformları yapacak gücümüz var.

Benim Davos’ta olmam, bütün bunların işareti değil mi...

İSFAHAN’DA KURUYAN NEHİR YENİDEN AKACAK

İsfahan’da kuruyan nehir hepimizi üzüyor. Sular İdaresi ile sürekli toplantı yapıyoruz.

İnşallah bir çözüm bulacağız ve nehir geri gelecek, İsfahan’da sular yeniden akmaya başlayacak.

İzliyoruz ama bizi ilgilendiren bir tarafı yok

TAHMİN edeceğiniz gibi Türkiye ile ilgili soruyu ben sordum.

Hatta soruyu biraz uzun tuttuğum için moderatör beni uyardı.

Sorum şuydu:

Başbakan Erdoğan İran’ı ziyaret edecek. Bölgedeki tek istikrarlı ülke İran dediniz. Türkiye ile ilişkileri nasıl görüyorsunuz?

RUHANİ: “Türkiye çok önemli bir ülke. İlişkilerimiz iyi. Dışişleri bakanlarımız görüştü.

Ekselansları Erdoğan’la da birbirimizin gözüne bakarak meseleleri açık yüreklilikle konuşacağız.”

Suriye konusundaki görüş ayrılıklarınız ilişkileri etkiliyor mu?

RUHANİ: “Suriye konusunda farklı görüşlere sahip olmamız, bu konuyu konuşmamıza engel değil. İlişkilerimiz daha da iyiye gidiyor.”

Türkiye’de dört bakanın adının karıştığı bir yolsuzluk meselesi var. Soruşturmaya İran asıllı Reza Zarrab ile İran vatandaşı

Babek Zencani’nin adları da karıştı. Bu olayı izliyor musunuz? İran da da bir inceleme yapılıyor mu?

RUHANİ: “Bu konu Türkiye’nin iç meselesi. Mesele bizim değil, Türk adaletinin meselesi. Evet izliyoruz ama bizi ilgilendiren bir tarafı

yok.”

Tweet’lerimi kendim yazmıyorum

İRAN Cumhurbaşkanı Twitter’ı çok yoğun kullanıyor.

Ancak attığı tweet’ler, dün bize yaptığı konuşmanın yanında çok sönük ve haddinden fazla resmi.

Kendisine bu tweet’leri kendisinin yazıp yazmadığını soruyoruz.

Hayır, onun adına başkaları yazıyormuş Ancak yüzüne kondurduğu mütebessim ifadeden, bu tweet’lerin aşırı resmiyetinden kendisinin de memnun olmadığı hissine kapılıyoruz.

Off the record son dakikada kalktı

SOHBET off the record olarak planlanmıştı.

Ancak İran Cumhurbaşkanı’nın çok açık konuşması, gazetecileri heyecanlandırdı.

Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni “Teknik bir sorunumuz var” derken sözünü USA Today Genel Yayın Yönetmeni tamamladı:

Bunları yazabilir miyiz?

Ruhani kısa bir süre duraksadı, sonra yazabileceğimizi söyledi.

Medyanın ünlü isimleri oradaydı

TOPLANTI, “Dünya Ekonomik Forumu” tarafından seçilen “100 en etkili medya mensubu” çerçevesinde düzenlendi.

Katılanların bazıları şunlardı:

New York Times yazarı Thomas Friedman, Washington Post Editörü Elizabeth Weymouth, Washington Post Genel Yayın

Yönetmeni Martin Baron, Le Monde’un editoryal direktörü Sylvia Kauffmann, Financial Times editorü Lionel Barber,

Reuters Başkanı Steve Adler.

Tabii ki, ben ve bir de benim Ruhani ile fotoğrafımı çeken Kai Diekmann...

Parmağında sarı taşlı gümüş yüzük var

İRAN Cumhurbaşkanı Ruhani ile ilgili gözlemlerim de şöyle:

Parmağında bir yüzük var. Gümüş, sarı taşlı.

Sorular İngilizce soruldu. Ruhani’nin kulağında kulaklık yoktu. Yani simültane çeviriyi dinlemedi.

Ancak kritik bir-iki soruda yardımcısı kulağına eğilip Farsça çeviri yaptı.

En çok dikkatimizi çeken özellkilerinden biri, İsrail ile ilgili soruya verdiği cevaptı.

Kullandığı kelimelerde hiç “öldürme”, “kanlı”, “Siyonist” gibi kavramlar kullanmadı. Sesinin tonu ve üslubu Başbakan Erdoğan’ın

“One minüt” üslubundan çok daha yumuşaktı.

Çok güler yüzlü. Benimle fotoğraf çektirirken neredeyse kahkaha atacaktı. Espri yapmayı seviyor.

Türkiye ve Erdoğan hakkında konuşurken çok dikkatliydi. Bu ziyarete önem verdiği belli oluyordu.

Ertuğrul ÖZKÖK hürriyet

 

Read 1508 times