FHA Özel:ŞOK HABER!! Türkiye’ye sığınan Suriyeli kadınların ikinci üçüncü es yapılması Kesinlikle bir suistimalin neticesidir. Bu adaletsizliğe en çok ta Müslüman kadınlar karsı durmalıdır.
Son günlerde Türk medyasında konuşulan Cihad nikahı ve Suriye’de savaştan dolayı Türkiye’ye sığınan kadınların ve genç kızların Türkiye’deki erkeklerle ikinci ve üçüncü eş yapılmasını Türkiye muhabirimiz Cesim İlhan’a değerlendiren Anti- Kapitalist Müslümanların sözcüsü Aktivist Fatma Kurcan Doğan, ayet ve hadislerle tepki gösterdi. Doğan, Suriyeli kadınların ikinci üçüncü eş yapılması bir suiistimalin neticesi ve dinin çarpıtılması olduğunu belirterek, Cihat nikahı için fetva verenlerin de Kuran da gecen ifade ile Bel’amlık olduğunu söyledi.
İŞTE AKTİVİST FATMA KURCAN DOĞAN İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ:
CİHAD NIKAHI ANLAYIŞI SALTANATÇI VE MÜLKİYETÇİ İKTİDARLARIN ANLAYIŞIDIR
S- Son günlerde gündemi sarsan Cihad nikahı hakkında ne düşünüyorsunuz?
C- Cihad nıkahı anlayışı maalesef saltanatçı ve mülkiyetçi iktidarların ürettiği bir anlayışın sonucudur. Peygamberin yaşamında ve vahyin içeriğinde böyle bir gerçeklik bulunmamaktadır. Kölelik ya da cariyelik denen kurumun Kuran anlayışında kesinlikle yeri yoktur. Sadece savaş esirliği vardır ve bu da hala uluslararası hukuk ta da bulunduğu haliyle savaş dönemini kapsamaktadır. Bu donemde İslam esirlere cariye , köle muamelesi yapamaz hatta ona tek bir tokat bile atamaz. Onun yerine asağıdaki hadiste de geçtiği üzere eşit muamelede bulunmak zorundadır : Ma´rur İbnu Süveyd rahimehullah anlatıyor: "Ebu Zerr´i gördüm, üzerinde bir takım (hulle) vardı, kölesi (esir )de aynı şekilde bir takım giyiyordu. Bunun sebebini sordum. Bana şu cevabı verdi: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´dan şöyle söylediğini işitmiştim: "Onlar sizin kardeşleriniz ve yakın adamlarınızdır. Allah Teâlâ Hazretleri onları ellerinizin altına (emaneten) koymuştur. Kimin kardeşi eli altında ise, yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin, yapamayacağı iş buyurmayınız, eğer buyurursanız onlara yardım edin.
ESİR KADİNLARIN, PEYGAMBERİN YAPTIĞI GİBİ ÖNCE ESARETİNE SON VERİLİR
S- Bunun İslamla ilişkilendirilmesi ne kadar doğru ve böyle bir fetva karşısında alimlerin sessizliğini nasıl buluyorsunuz?
C- Cihad nikahi diye bir kavram Kuran da bulunmamaktadır. Ayni sekilde cariye kavrami da Kuran da geçmez. Kuran da gecen kavram meleket eymanihum yani sag ellerinizin sahip olduğu anlamina gelir ve Buyuk müfessir Razi’ye gore bu nikah ve mülk sahipliği anlamina gelir. Nikah ile birlikte ise bu sahiplik ortaklastirilir. Cunku Kadına verilen mehir hakki ile birlikte kadin erkeğin mülkiyet hakkına ortak olur ve erkeğin mülkünden dilediği kadarini kendi mülküne alir. Böylelikle kadin ve erkek evlilik akdi üzerinden özel mülkiyetten ortak mülkiyete geçilmiş olunur. bundan öturu asagidaki ayetlerde sartlari da sunulan esirlerle esir olmayan kadinlarla evlenmek kosullari aynen geçerlidir. Esir kadinlar peygamberin yaptigi gibi once esaretine son verilir sonra nikah akdi oluşturulur ve sonrasinda da mehirleri verilerek kadin ozgurlesir… " *Buhârî, İman 22, Itk 15, Edeb 44; Müslim, Eyman 40 (1661); Ebu Dâvud, Edeb 133, (5157, 5158, 5161); Tirmizî, Birr 29, (1946).][9] bu süreçte cok geçici bir doneme tekabül eder. Bu da muhammed suresinde acikca ortaya konulmuştur : Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde, boyunlar vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet, harp, ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir… ( muhammed 4) böylece savaş esirlerinin fidye karşılığında ya da karsılıksız serbest birakilmasi emri verilmektedir. Fidye esir alinmiş müslümanlarla takas anlamına da gelmektedir… bu savaş hukuku surecinde esirlere nasıl davranılacağı da yukarıdaki hadiste açıktır. İslam hiçbir esiri hapsetmez, sahiplenmez, işkence de bulunmaz , tam tersi onlarla birlikte ayni yasam kosullarında bulunur. Esirlere islam toplumunun eşitlikçi , ortak mülkiyetçi, paylasimci yasam tarzında kardeşlik esaslarına göre muamele edilir. Muhammed suresinde gecen küfre batmislar kavrami da Allah'ın mülkunu ve otoritesini kendi cikarlarina alip mulklestiren egemenleri kastetmektedir.
BU TARZ FETVALARI KURAN DA GECEN İFADE İLE BEL’AMLİKTİR.
S- İslam dünyasında tanınmış alimlerin cihad nikahı ve sizden olmayan kadınları nikahınıza alın fetvası oldu. Bu fetva ile birlikte Suriye’deki muhalifler kendilerine destek vermeyenlerin eşlerini nikahlarına geçirerek bir anlamda din kisvesi altında tecavüz söz konusu, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
C- Kuran da Allah'a inanmamanın cihad sebebi olduğuna dair hiçbir ayet yoktur tam aksine aşağıdaki örnekte olduğu sekliyle ayetler oldukça fazladır : Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi birden iman ederdi. Yoksa insanları imana gelinceye kadar zorlayacak mısın? ( yunus 99) Cihad mülku ve otoriteyi elinde bulunduran egemenlere karsı yapılır ve mülk ve otorite yalnızca Allah'a has kılınarak belirli bir sınıfın elinden alınır ve herkesin ortak yönetimine ve ortak mülkiyetine devredilir. Cihad anlayısı da tamamen mülkiyetçi ve zorba dini kullanan iktidarların çarpıtmasından dolayı yanlış anlaşılmaktadır. Mülkiyetçi devlet anlayışının sonucunda esirlerin mülk edinilmesi de maalesef gayet normaldir. O yüzden mülkiyetçi iktidarların din adamlığını yapanların da bu tarz fetvaları Kuran da gecen ifade ile Bel’amliktir.
BU ADALETSİZLİĞE EN ÇOKTA MÜSLÜMAN KADINLAR KARŞI DURMALIDIR.
S- Cihad nikahıyla birlikte bir diğer önemli konu Suriyeli kadınların Türkiye'de evlendirilmesi. son zamanlarda medyaya yansıyan bu olay yuva yıkma derecesine geldi, bu konuda neler söylemek istersiniz?
C- Çıkarlar uğruna dinin çarpıtılmasıdır Suriyeli kadınların ikinci ücüncu es yapılması Kesinlikle bir suistimalin neticesidir. Kuran da tek eşliliğin adaleti tesis konusunda tek geçer değer olduğu apaçık bilinmektedir. Adaletsizlik te en buyuk suçlardandır. Erkeklerin hevalarina uyarak adaletsizliğe yönelmeleri İslamdan değil onların nefislerinden kaynaklanmaktadır. Bu adaletsizliğe en çokta Müslüman kadınlar karsı durmalıdır./Cesim İlhan