Bir zamanlar ABD ve İsrail’e karşı koyabilmek imkansızdı. Buna cüret edebilecek tek ülke Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ydi, Çin bile tek başına buna kadir değildi.
Zira bu ikisi, etle kemik gibi birbirinden ayrılmaz 2 güçtü ve arkalarına da neredeyse başta İngiltere gelmek üzere Batılı ülkelerin tamamı ve dünyanın da bayağı önemli bir karma gücünü almışlardı.
Hatırlayın, koca Fransız Profesör Roger Garaudy, daha 20 yıl önce, İsrail’i eleştirdiği için Paris’te, mahkemede, hakimin gözleri önünde Yahudi gençlerin saldırısına uğramıştı.
***
ABD’yi konuşmaya bile gerek yok, kim ona karşı çıkacak ve eleştirecek olsa anında “komünist” damgası yiyordu.
Bu nedenle de biz de dahil, ülkelerin milliyetçi hükümetleri, genellikle ABD’yi dost görür, en azından, “komünistlere karşı tek direniş imkanı” olarak değerlendirirdi.
***
Bunun ne kadar büyük bir yanılgı olduğunu anlamamız maalesef uzun sürdü.
ABD’nin de Sovyetler kadar tehlikeli, hatta bu ikilinin, aynı makasın 2 ağzı gibi hareket edip dünyayı nasıl haraca bağladıklarını anlamamız bir ömür aldı..
***
İsrail’e gelince; o da, tamamı başkalarından çaldığı topraklardan ibaret olan küçücük yüzölçümü ve minnacık nüfusuyla bütün rapları, hatta neredeyse bütün hükümetleri korkutan bir güçtü.
Çünkü arkasında ABD, İngiltere ve dünya merkez bankası vardı…
ABD’nin bilerek eksik verdiği tank ve savaş uçaklarını İsrail modernize edebiliyordu..
Yani ülke ve devletler ABD eliyle ona böyle yaklaştırılıp mahkum ediliyordu.
***
90’lı yıllarda PKK’ya karşı aldığımız tankların modernizesi ve İHA’ların İsrail organizasyonunu merak edenler açıp bir baksın..
***
Arkasına ABD ve Avrupa’yı alıp Arap ülkelerini 6 günde yenilgiye uğrattı..
Malezya’yı bitirdi bitirecekti ki, o ülkenin yiğit evladı Mahathir Muhammed göğsünü siper etti ve ülkesini son anda ipten kurtardı..
***
Filistinlilerin başına neler getimedi ki… Hâlâ da getiriyor..
4 Arap ülkesinin yularını ele geçirip “normalleşme” diye yutturdu.
Elindeki siyon sermaye gücüyle çoklarını dize getirip boynuna yular geçirdi…
Ama epeydir ABD’nin de İsrail’in de ipliği pazara çıktı ve mahallede yetişen gözükaralar bu ikisiyle ciddi şekilde dalaşmaya başladı…
***
Bunlardan biri de İran…
Son 5 yılda 20’den fazla ABD ve İsrail SİHA’sını , gemisini ve savaş uçağını vurdu…
Tarihte ilk kez olmak üzere, ABD’nin Vincent Savaş Gemisini Fars Körfezi’nden hemen çıkmaya zorladı.
ABD savaş gemisini ele geçirip Conileri esir aldı ve ABD savaş filosunun güvertesinde namaz kılan askerlerinin fotoğraflarını dünyaya servis edp ABD’yi öfkeden deliye çevirdi.
Biz de dik durduk çokça… ABD’nin CİA papazını derdest etmek herkesin haddine değildi, 15 Temmuz ihaneti, Halkbank olayı, Kuzey Suriye, Afrin, Fırat’ın doğu ve batısındaki harekatlar, Kartal, Pençe ve özellikle Gabar operasyonları…
Bunlar ABD’nin bu topraklarda pek karşılaşmadığı şeylerdi..
ABD’den dayak da yedik, şimdi de epey birlikte hareket eden müttefikleriz –en az görünüşte- ama bu saydıklarım da az-buz şeyler değil…
***
Dayak yemekten mahvolan Irak kendisini toparlar toparlamaz parlamentodan ABD işgaline son!” kararı çıkardı ve derhal uygulamaya koydu
***
İran’ın indirdiği ABD ultra modern SİHA’larının sayısı ila maşallah
Daha 2 yıl önce, değeri 220 milyon dolar olan ve dünyada sadece 2 adet bulunan ABD’nin dev İHA'sı RQ-4C’i İranlılar Fras Körfezi sınırlarını çiğner çiğnemez vurdular…
Dalaşma, İran’ın önemli 2 komutanını ve ABD’nin de Suriye’de dev bir askeri üssüyle çok sayıda komutanını kaybetmesiyle biraz yatıştı.
***
Bu hafta İran, Mosad’ın güçlü bir kolunu çökertmeyi başardı ve İran’ın Güney bölgesinde oynanan su oyunlarını deşifre etti.
Son olay dün gerçekleşti:
Lübnan El-Alem Televizyonu, , Hint Okyanusu'nun kuzeyinde işgal rejimine ait nakliye şirketinin gemisine yapılan saldırının Tel Aviv'in geçen hafta Suriye'ye düzenlediği hava saldırısına misilleme olarak gerçekleştirildiğini duyurdu.
Yani İran saklayıp gizlemeden "ben yaptım" diyor, vurursan böyle vurup indiririm" dedi...
Dünyada ilk kez İsrail böyle bir misilleme gücü ve kararılılığıyla karşı karşıya...Dengeler çoktan değişmiş meğer...
Keser çoktan dönmüş...
Tel Aviv'in geçen hafta Suriye'nin Kusayr ilçesindeki el-Debaa Havaalanı'na yönelik saldırısına karşılık Hint Okyanusu'nun kuzeyinde işgal rejiminden bir şirkete ait petrol tankeri hedef alındı.
Dün Umman açıklarında işgal rejiminden milyarder Ofer'e ait Zodiac Maritime şirketine bağlı 'MT Mercer Street' adlı petrol tankeri saldırıya uğramıştı.
Saldırıda biri Romanya vatandaşı ve diğeri Birleşik Krallık vatandaşı olan iki mürettebat hayatını kaybetmişti.
İşgal rejimi Dışişleri Bakanı Yair Lapid konuyla ilgili yaptığı açıklamada, saldırıyla ilgili İran'ı suçlamış ve Tahran'a sert karşılık verilmesi çağrısında bulunmuştu.
Geçen ay da Suriye’de birkaç İsrail uçağı düşürüldü..
E, artık karizma kalmadı o ikilide..
Bölge ülkeleri uyandıkça, emperyalizmin gücü de, etkisi de azalmaya mahkumdur..
Yeter ki el ele, akıl akıla verelim..
Sağlıcakla kalın
İsmail Bendiderya