Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden yaklaşık iki ay sonra Moskova yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın zayıflığından ve aralarındaki sorunlardan yararlanarak kendisi için fırsatlar yaratmış ve çevresinde istediği güvenlik düzenini kurmuştur.
Bazı yorumcular, Rusya-Ukrayna savaşını Batı'nın Rusya'yı ekonomik yaptırımlar ve yıpratma savaşına sokmak için kurduğu bir tuzak olarak değerlendiriyor. Bunlara göre Rusya için iki gelecek var: Birinci görüşte, krizin sonunda daha güçlü bir Rusya, ikinci görüşte ise zayıf bir Rusya’ya tanık olacağız.
Önemli olan Ukrayan saldırısı ve yeni bir saldırı sonucunda uluslararası güvenlik düzeninin çöküşe uğramasıdır. Uluslararası arenada yeni bir ortam oluşacak ve Soğuk Savaş tamamen farklı boyutlar ve özelliklerle yeniden ortaya çıkacaktır.
Bunun oluşumu, Ukrayna içindeki ciddi bölünme ve ülkenin doğu ile batı arasındaki iç çatışmadan kaynaklanmaktadır, öyle ki Amerikanlar ve İngilizler bu bölünmeden yararlanıp onu körüklemiştir. Bu anlaşmazlıklar olmasaydı, bugünkü gelişmeler ortaya çıkmazdı. Elbette ki ABD ve İngiltere'nin savaş başlatmak için Rusya üzerine dayattığı psikolojik baskının etkileri de göz ardı edilmemelidir.
Burada şu soru ortaya çıkıyor: Rusya yeni bir dünya düzeni mi arıyor? Bunun cevabı “evet”tir. Çünkü Ukrayna'daki gerilimle hem Avrupa'nın enerji güvenliği Rusya'ya bağımlılık nedeniyle tehlikeye atılıyor hem de Ruslara bağımlı olan Batı'nın gıda güvenliği sorgulanıyor. Dolayısıyla uluslararası sistemin düzeninde yeni bir değişiklik göreceğiz.
Kremlin'in Kiev'e yönelik askeri harekatın zamanlanması, tartışmalı Donbass bölgesindeki gelişmelerden ziyade Rus lideri Vladimir Putin'in kendi siyasi eğilimlerine ve Ukrayna, Avrupa Birliği ve ABD’deki gelişmelere ilişkin şahsi görüşlerine bağlı olduğunu belirtmekte fayda var.
Ukrayna’yı döndürmek Rus lideri Putin’in bitmemiş bir görevdir. Bu, 22 yıllık başkanlığının ardından tamamlamayı taahhüt ettiği bir hamledir. Putin son adımlarını uluslararası sistemde yeni bir düzen kurmak ve Rusya'nın güç ve otoritesini göstermek için atıyor.
Kremlin’in eski Sovyetler Birliği ülkelerine Rusya'ya yönelmesi için baskı yapma girişimleri Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri'ni de etkilemiştir. Mevcut durumda Moskova yönetimi, uluslararası sistemin düzenini revize etmeye çalışıyor.
Bu nedenle uzun süredir dünya güvenlik düzeninin sağlanmasında önemli rol oynayan Ukrayna'yı Rusya’nın bir parçası olarak görmekte ve onu ele geçirip Rusya'yı bir imparatorluk haline getirmeyi amaçlamaktadır.
Birçok politikacı, Ukrayna savaşının patlak vermesiyle birlikte Amerikan döneminin resmen sona erdiğine inanıyor ve aynı zamanda bu süreci çok kutuplu ve rekabetçi bir dünya yaratacak yeni bir Soğuk Savaş'ın başlangıcı olarak yorumluyor.
Bu senaryo, Rusya'nın Ukrayna'nın tamamını kontrol altına alması halinde gerçekleşebilir. Bu savaş Kremlin için maliyetlidir, ancak Rusya hedeflerine ulaşmazsa Putin'in siyasi geleceği tehlikeye girebilir, hatta Rus siyasetinden çıkarılmasına yol açabilir.
Ukrayna savaşını Sovyet Birliği'nin Afganistan'daki yenilgisiyle karşılaştıran birçok analistin görüşünün aksine, Moskova'nın Afganistan'daki yenilgisinden ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonraki tablo Afganistan'ın artık Sovyetler Birliği ile savaştan önce olduğu gibi uluslararası sisteme entegre olmadığını gösteriyor. Ancak Putin, Ukrayna ile savaşta sürecin tüm boyutları, maliyetleri ve yaptırımları dikkate alarak amacına ulaşmaya çalışıyor.
Bu çabalar sadece Ukrayna'yı ele geçirme girişimi değil, aynı zamanda yeni bir gövde gösterisi ve Rusya'nın Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve NATO karşısında yeni bir varlığıdır. Bununla birlikte, Avrupa ve NATO Putin'le karşı karşıya gelebilirse, Avrupa'nın önündeki kaçınılmaz zorlukları kabul etmeye hazır olduğu ve ABD ile iş birliğinden bir adım önde harekat ettiği söylenebilir. Putin bu savaştan çıkmayı başarırsa, Rusya'nın hedefi, yani uluslararası sistemin çok kutuplu bir dünyaya dönüştürülmesi gerçekleşir. Bu, uluslararası sistemin düzeninde köklü bir değişiklik yaratacaktır. Şu anda tarafsız bir rol oynayan Çin'in, Rusya'nın yanında yer alıp savunması Amerika'nın gücünü zayıflatır ve süper güç imajını zedeler./tesnim