Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siyonist İsrail yönetimini Gazze'de yürüttüğü savaş nedeniyle yerden yere vuruyor. Fakat hükümet, Tel Aviv ile olan ticari bağlarını sürdürüyor, İsrail gemileri Türk limanlarına yanaşmaya devam ediyor. Kocaeli'de üzerine vinç devrilen geminin de İsrail'e mal götürdüğü ortaya çıktı!
Hatırlanacağı üzere 16 Mart tarihinde Kocaeli'deki Evyapport Limanı’na yanaşan bir geminin çarpması sonucu konteyner taşımada kullanılan 4 kule vinçten 3'ü devrilmişti. MarineTraffic internet sitesine göre Evyaport'a çarpan Hong Kong bandıralı YM WITNESS adlı gemi, İsrail'in Aşdod Limanı'ndan geliyordu ve kargosu yüklendikten sonra İsrail'e geri dönecekti. Bu gemilerin yanaştığı limanların büyük kısmı Erdoğan'ın desteklediği Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'ne (MÜSİAD) bağlı şirketlerce işletiliyor. Kazanın yaşandığı liman da MÜSİAD üyesi Evyap Holding'e ait.
BİR GEMİ DE AMBARLI'YA
Araştırmalarımız bizi VesselFinder internet sitesinde bir başka bulguya daha taşıdı. Buna göre Hong Kong bandıralı YM WONDROUS isimli bir başka konteyner gemisi de Aşdod Limanı'ndan 18 Mart tarihinde yola çıktı ve bugün İstanbul'daki Ambarlı Limanı'nda olması bekleniyor. Ambarlı Limanı, ülkemizin konteyner hacmi bakımından en büyük, kargo tonajı olaraksa beşinci büyük limanı olarak ön plana çıkıyor. Görünen o ki ne Gazze'deki “soykırım”, ne yöneticilerin sert söz düelloları, iki ülke arasındaki “kırılgan” olduğu söylenen bağları zedelemeyi başarıyor. İstanbul'daki Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsüyle de işbirliklerinde bulunan Grenoble Üniversitesinden Profesör Jean Marcou'ya göre Türkiye-İsrail ilişkilerinin nasıl ayakta kaldığını ve düzenli olarak yeniden canlandığını anlamak için onları kalıcı bir şekilde yapılandıran şeyin öncelikle ekonomik bağlar olduğunu anlamak gerek.
BAŞDÖNDÜREN RAKAMLAR
Profesörün verdiği rakamlara bakılırsa İsrail'in ithalatının yüzde 5,2'sini Türkiye sağlıyor. Ülkemiz bu şekilde İsrail'in beşinci büyük tedarikçisi ve ihracatının yüzde 2,2'si (yılda 2,5 milyar dolar) ile yedinci en büyük müşterisi konumunda. Bu ticari ilişkiler hayati alanlarla ilgili. İsrail'in Türkiye'den ithal ettiği ürünlerin başında çelik, demir, tekstil, motorlu taşıtlar ve çimento geliyor; Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı (BTC) ile Kafkaslar ve Doğu Anadolu üzerinden Ceyhan Limanı'na ulaşan ve İsrail'in yıllık brut petrol tüketiminin yüzde 40'ını karşılayan Azerbaycan petrolü de cabası. Bu durumu tenkit eden Arap basınında konuya ilişkin olarak “Erdoğan, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırımın ortasında İsrail'e giden bu önemli petrol akışını engellemek için hiçbir adım atmadı.” yorumları yapılıyor. Ayrıca Zorlu Holding İsrail'in elektriğinin yüzde 7'sini sağlıyor. İsrail'in ise Türkiye'ye ihracatının büyük bir kısmını kimyasal ürünler ve ileri teknoloji ekipmanlar oluşturuyor. Prof. Marcou'ya bakılırsa bunlar, son yıllarda Türk sanayi üretiminin, özellikle de silah imalatının modernleşmesinde önemli bir rol oynadı.
STRATEJİK ÇIKARLAR
Bir başka önemli kalem de turizm. İsrailli turistler, Ankara ve Tel Aviv arasında yıllar içinde yaşanan birçok krize rağmen Ekim 2023'ten önce Türkiye'yi en çok ziyaret edenler arasında bulunuyordu. Prof. Marcou'ya göre bunda iki ülke arasındaki ortak tarihi hafızanın büyük rolü var. Marcou üçüncü olarak Türkiye-İsrail ilişkilerini çevreleyen ortam ne kadar çelişkili olursa olsun, iki ülkenin ortak stratejik çıkarlarına vurgu yapıyor. Türkiye, her ne kadar karşıt fikirler sergilese de NATO üye olması nedeniyle Batı'nın müttefiki olmaya devam ediyor ve önemli üslere ev sahipliği yapıyor: İttifakın İzmir'deki Müttefik Kara Komutanlığı Karargahı, Kürecik'teki anti-balistik füze radar istasyonu ve tabii ki gerektiğinde İsrail'e askeri teçhizat sevkiyatında aktarma görevi de gören İncirlik Hava Üssü.
SAVAŞLA ARTAN DİKENLİ TEL İHRACATI
Aydınlık 14 Mart'ta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine dayandırdığı haberinde, Türkiye'nin 7 Ekim’den beri İsrail’e dikenli tel ihracatına devam ettiğini sütunlarına taşımıştı. Verilere göre 2023 yılında İsrail'e dikenli tel ihracatı toplamda 850 bin 554 doları bulurken, “Örme halat, dikenli tel, burulmuş çelik tel şerit” satışı da 2023 yılında toplamda 34 milyon 164 bin 565 dolar oldu. 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’ndan itibaren (Kasım verisi bulunmuyor) 3 aylık süreçte yaklaşık 10 milyon TL değerinde İsrail’e ihracat yapıldı. Dikenli tel satışındaki artışı göstermek için tek bir veri dahi yeterli gibi görünüyor: İhracat, Haziran 2023'te 135 bin 567 dolarken, savaşın iyice kızıştığı 2024 Ocak ayında 196 bin 540 dolara ulaştı.
İNCİRLİK’İN SABIKASI
Hatırlanacağı üzere 7 Ekim'den bu yana Güney Kıbrıs'taki NATO üsleri defalarca İsrail'e silah taşınan noktalar olarak ele alınmıştı. İngiltere merkezli Declassified UK, geçen kasım ayında ABD’nin İsrail’e silah ulaştırmasında Güney Kıbrıs’taki İngiliz Agratur Üssü'nün uluslararası bir merkez haline getirildiğini belirtmiş, ABD ve İngiliz uçaklarının Almanya, Türkiye (İncirlik), İtalya ve İspanya’daki üslerinden Agratur’a, oradan da İsrail’e nakliye uçuşları yaptığını açıklamıştı. Aydınlık yazarı gazeteci Fikret Akfırat konuyu 19 Kasım tarihli gazetede ele almıştı./aydınlık