Suriye ve Türkiye

Rate this item
(0 votes)

İstanbul’da gerçekleşen Suriyenin dostları toplantısından Suriye muhalefetine destek kararı çıkmıştı. Rusyanın Suriyenin düşmanları olarak nitelediği bu toplantının ardından Suriye Devlet Başkanı Esad da bir açıklama yaptı.

Türkiye ve Batı tarafından desteklenen muhaliflerin 23 ayrı ülkeden geldiğini ifade eden Esad, ardındaki halk desteği sayesinde hepsiyle mücadele edebildiklerinin altını çizdi.

Esad, eğer ABDnin ve İsrailin dediklerini kabul etse idi, Suriye işgal edilmeyecekti. Ancak o dik durdu, ülkesini ve halkını ezdirmedi.

Üçüncü yılını devam ettiren Suriye meselesi Türkiye’nin son dönemdeki en kötü dış siyaset örneklerinden biri. Müslüman Suriye’nin işgale direnişi aslında sıradaki Türkiye’nin korunması manasına da geliyor. Ancak Esad’a yardımla elde edeceği menfaati göremeyen Türkiye için, muhalifleri desteklemek birkaç açıdan büyük zararlar doğurdu.

Birincisi, topyekûn Hıristiyan batının birleşerek taarruz ettiği Suriyeye yapılan Haçlı savaşından başka bir şey değildir. Türkiye maalesef bu Haçlı savaşında Hıristiyan dünyanın safında yer alarak Müslüman dünyanın kendine olan güvenini bitirmiştir.

İkincisi, Suriye işgali, halen devam eden BOPun bir parçasıdır. Eş başkanlığını Türkiyenin yaptığı bu çalışma tamamlanırsa ülkemizde de sınırların değişeceği muhakkaktır.

Üçüncüsü ve en önemlisi, Arap Baharı adı ile devam eden Büyük Ortadoğu Projesinde nihai hedef, Büyük İsrailin kurulmasıdır.

Arz-ı mevud inancına göre, Güneydoğu topraklarımızın da içinde bulunduğu bölge de dahil olmak üzere Suriye, Irak ve ülkemiz toprakları Büyük İsrail’in oluşması için gereklidir.

Bunun ilk adımı Kürdistanın varlığıdır. Bugün adım adım yaşadığımız süreç onun hayata geçirilme çabalarıdır.

Enteresandır, Türkiye Kürdistanın kurulmasına gönüllü yardım etmektedir.

Türkiye, BOPun son halkası Türkiyenin parçalanmasına iradesi ile müdahil olmaktadır.

Ve Türkiye, coğrafyasındaki Müslüman devletleri yok ederek var olacak büyük İsraile icraatları ile destek olmaktadır.

Sizce, Türkiye bu yanlıştan ne zaman dönecek?

Prof. Dr. Haydar Baş

Read 1703 times