Rahmetten nasıl ve ne kadar faydalanılacağı kulun istek ve iradesine bağlıdır...
Ayetullah Muhammed Bakır Tahrirî, ilim havzaları öğrencilerine Recep ayı ile ilgili yapmış olduğu sohbetinde şöyle konuştu:
Recep ayı, fırsat ayıdır. Bu ayda Allah'ın özel rahmeti tüm kullarına iner. Fakat rahmetin nazil olması konusunda dikkat edilmesi gereken nokta; bu rahmetten nasıl ve ne kadar faydalanılacağı kulun istek ve iradesine bağlıdır.
Yüce Allah, A'raf Suresi'nde "… ve rahmetim her şeyi kuşatmıştır" diye buyuruyor. Allah'ın sonsuz rahmeti, ayrım yapılmaksızın tüm yaratılmışları kapsar. Her varlık, vücut âlemine ayak bastığı ilk günden itibaren Allah'ın rahmet yağmurunun muhatabıdır. Ama ne yazık ki Allah'ın özel rahmetten çok az insan faydalanır.
Ayetin bir bölümünde şöyle buyrulmuştur, "…'dilediğimi azabıma uğratırım' dedi, fakat rahmetim, her şeyi kaplamıştır; çekinenleri, zekât verenleri ve ayetlerime inananları rahmetime mazhar ederim."
Ayete göre Allah'ın rahmetini kazanan ve ondan yararlananlar, Allah'a iman edenlerdir ve iman ancak takva vesilesi ile kendisini gösterir. Elbette iman ve takva anlık değil, aksine sürekli olmak zorundadır.
İnsan, hayatı boyunca kendisini yetiştirmek, nefsini terbiye etmek zorundadır. Kendisine teveccüh etmeyen ve kendisini yetiştirmeyen insanın yanlış yola sapması kaçınılmazdır.
İnsanın zarar görmesinin sebebi işlediği hata ve kusurlardır. Bu hata ve kusurların kaynağı kişinin kendisidir. Bu konuda başkasını suçlamak doğru olmayacağı gibi faydası da yoktur.
İmam Muhammed Bakır (a.s) Cabir'e şöyle nasihat ediyor:
"Biri tarafından zulme uğradığında kimseye zulüm etme.
Biri sana haksızlık yaptığında sen kimseye haksızlık yapma.
Eğer biri sana ihanet ederse sen kimseye ihanet etme.
Eğer senin söylediğin bir şey yüzünden seni yalanlarlarsa sakın sinirlenme.
Birilerinin seni methedip övmesi seni sevindirmesin.
Birilerinin seni yermesi sakın seni üzmesin."
Ehl-i Beyt İmamlarının (a.s) öğretileri bize şunu gösteriyor; kendimizi yetiştirme ve nefsimizi terbiye etme noktasında sorumluluklarımızın bilincinde olup yaşantımıza ve hayatımıza kendimiz yön vermeliyiz.
İnsanın sahip olduğu makam ve mevki ne olursa olsun kendisini muhtaç görmesi gerekir. Hiçbir şeye ve hiç kimse muhtaç olmadığını düşünmek hataların başlangıcıdır.
İnsan, her fırsatta yaratıcıya karşı kulluğunu layıkıyla sunmalıdır. Üstelenmiş olduğu sorumlulukları ve karşılaştığı sorunları çözme noktasında sırtını yüce Allah'a dayamalıdır. Bir an bile olsun Allah'tan gafil olmamalı ve O'nu unutmamalıdır. Gaflete kapılan, sonucu acı ve ağır olan yanlışlara sürüklenir.