“Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O’nun yanındadır.” Ra’d, 39
Ayetler ve rivayetlerden elde edilenlere göre ilahi mukadderat iki türlüdür:
1 – Maslahatı daimi olan işlerdir. Zira Allah’ın kanunları da daimi ve ebedidir. Şu ayetlerde işaret edildiği gibi: “Benim katımda söz değiştirilmez.” 1 “Her şey O’nun katında bir ölçü iledir.” 2 Bu tür mukadderatlar levh-i mahfuzda sabittir. “O, korunmuş bir levhada (Levh-i Mahfuz’da)dır.” 3 Ve sadece Allah’ın izniyle ve ancak Allah’a yakın olanlar levh-i mahfuzdan haberdardırlar: “O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitaptır.” 4
2 – Kesinliği olmayan, insanların davranış ve eylemlerine bağlı olan edinimlerdir. İnsanların günahlarından tövbe etmesi, affedilme maslahatını beraberinde getirir. Ya da sadaka vermek, belanın defedilmesiyle birliktedir. Zulüm ve eziyet ortaya çıkardığı fesattan ötürü ilahi kahrı da yanında taşır. Yani Allah Teâlâ, yarattığı âlemin idaresinde eli bağlı bir şekilde durmamaktadır ve sahip olduğu hikmet ile sonsuz ilmiyle şartların değişmesi suretinde kanun ve nizamında da değişiklik yapabilmektedir. Bu değişikliğin – haşa – Allah’ın cehaleti, görüşünün değiştiği ya da pişman olduğu anlamına gelmediği çok açıktır. Kuşkusuz bu değişim, hikmet esasına göre ve şartların farklılaşmasından ya da bu işin döneminin son bulduğu içindir.
Kur’an bu yönde birçok örnek sunmuştur. Bu örneklerden bazıları şöyledir:
1 – “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim.” 5 İnsan gönülden dua etmesiyle kendisine yararlı olacakları elde edebilir, alınyazısını değiştirebilir.
2 – “Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.” 6
3 – “O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır.” 7
4 – “Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırdı.” 8
5 – “Eğer, o memleketlerin halkları iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler(inkapılarını) açardık.” 9
6 – “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.” 10
7 – “Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” 11
8 – “Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de döneriz.” 12
Soru: Eğer Allah’ın ilmi zatının aynı ise ve değişmesi mümkün değilse öyleyse O’nun ilminde var olan ne var ise eylem merhalesine gelmelidir. Aksi takdirde bu cehaletten başka bir şey değildir.
Cevap: Allah’ın ilmi; düzenin illetleri ve sebepleri esası üzerinedir. Şöyle ki, eğer bu vesileden istifade edilirse şu neticenin doğacağını, başka bir nedenden de başka bir sonucun hasıl olacağına O’nun ilmi vardır. Allah’ın ilmi, sebep ve nedenlere bağlı olan ilminden ayrı değildir.
--------------------------------------------
1 Kaf, 29
2 Ra’d, 8
3 Buruc, 22
4 Mutaffifin, 20 – 21
5 Mü’min, 60
6 Talak, 1
7 Rahman, 29
8 Saf, 5
9 A’raf, 96
10 Ra’d, 11
11 Furkan, 70
12 İsra, 8