Kur’an’ın müfessirleri ve özü olan Ehlibeyt İmamlarından uzak kalanlar Allah’ın insanların maslahatı için öngörmüş olduğu hükümlerin hikmet ve felsefesini anlamadıklarından, Allah’ın Kur’anda hükmünü açıkladığı bazı hükümleri bile eleştirme cüretini göstermekte ve akıllarınca Allah ve Peygamberin caiz saydığı hükümleri yasaklamaya kalkmaktadırlar! Ve maalesef ellerindeki devlet gücüyle yerine göre bunda başarılı da olmuşlardır. İslam’ın özünden habersiz olan bu zatlar Kur’an-ı natık olan Ehlibeyt imamlarına müracaat edecekleri yerde sözlerini kanıtlamak için her türlü tahrif ve çarpıtmaya gitmişlerdir. Kur’anda hükmü açıklanan konulardan biri de MUTA nikahıdır. Bazıları utanmadan Muta nikahını zina ve cihat nikahına benzetecek kadar küstahlaşmaktadır. Bu yazıda Kur’anda hükmü açıklanan “muta nikahı”nın yeni bidat “cihat nikahı” ve “zina” ile arasındaki farkları ele alacağız.
Muta Nikahı ile “Cihat Nikahı” ve “Zina” Arasındaki Farklar
Kur’an’ın müfessirleri ve özü olan Ehlibeyt İmamlarından uzak kalanlar Allah’ın insanların maslahatı için öngörmüş olduğu hükümlerin hikmet ve felsefesini anlamadıklarından, Allah’ın Kur’anda hükmünü açıkladığı bazı hükümleri bile eleştirme cüretini göstermekte ve akıllarınca Allah ve Peygamberin caiz saydığı hükümleri yasaklamaya kalkmaktadırlar! Ve maalesef ellerindeki devlet gücüyle yerine göre bunda başarılı da olmuşlardır. İslam’ın özünden habersiz olan bu zatlar Kur’an-ı natık olan Ehlibeyt imamlarına müracaat edecekleri yerde sözlerini kanıtlamak için her türlü tahrif ve çarpıtmaya gitmişlerdir. Kur’anda hükmü açıklanan konulardan biri de MUTA nikahıdır. Bazıları utanmadan Muta nikahını zina ve cihat nikahına benzetecek kadar küstahlaşmaktadır. Bu yazıda Kur’anda hükmü açıklanan “muta nikahı” ile yeni bidat “cihat nikahı” ve “zina” arasındaki farkları ele alacağız.
Kısaca Muta ile Zina Arasındaki Farklar
— Kadının rızası olmadan muta nikahı gerçekleşmez, batıldır. Ancak zina ve cihat nikahında böyle bir şart söz konusu değildir.
— Muta nikahında kadın, kararlaştırılan süre zarfında erkeği ile birlikte olabilir. O süreden sonra bir birlerine namahrem ve haramdırlar ve artık aralarında önceki gibi bir ilişki söz konusu değildir. (ancak yeniden nikah kıymak şartıyla bu mümkün olabilir) Ancak zina ve cihat nikahında böyle bir mahremlik söz konusu değildir.
— Evli bir kadınla, ölmüş bir kadınla, dinsiz bir kadınla, mahremle (anne, kız kardeş, kız…) muta nikahı yapılamaz. Evli, ölmüş ve dinsiz kadınlarla zina ve cihat nikahı yapılabilmektedir.
— Muta nikahından sonra kadın, hemen başka bir erkekle muta nikahı yapamaz. Bunun için iki adet dönemini (60 gün kadar) beklemeli veya 45 gün süre ile iddet beklemelidir. Ancak zina ve cihat nikahında böyle bir süre söz konusu değildir. Bir günde yüzlerce insanla zina yapılabilmektedir.
— Muta nikahı kıyan erkek, bazen muta nikahını daimi evliliğe çevirmekte ve onunla daimi nikah kıymaktadır, ancak zina eden kadınla hiç kimse güvenmediğinden daimi nikah kıymaya yanaşmamaktadır.
— Zina ve cihat nikahında kadın, bir günde 10 veya daha çok erkekle bile cinsel ilişkiye girebilir, ancak muta nikahında kadın yalnızca bir kişi ile nikah kıyabilir. Ondan sonra da iddetini beklemek zorundadır.
— Zinadan dünyaya gelen çocuk, (İslam mezheplerinin görüşüne göre) veledi zinadır, ne anneye ve ne de babaya aittir. Ancak muta nikahından olan çocuk şeri olarak anne ve babasına aittir.
— Zina ve cihat nikahında kadın, erkeklerin şehvetlerini tatmin etme aracıdır, ancak muta nikahı kadına şahsiyet vermekte ve onurunu koruyarak, onun maddi ve cinsel ihtiyaçlarını helal yoldan karşılamaktadır.
— Zina ve cihat nikahı cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasına neden olmaktadır, ancak muta nikahında normal evlilikte olduğu gibi gerekli tedbirlerle hiçbir hastalık söz konusu değildir.
— Muta nikahında daimi nikahta olduğu gibi karı koca arasında nikah akdi okunmaktadır. Nikah akti gerçekleşmeden birbirlerine namahremdirler. Ancak zina ve cihat nikahı denilen şeyde nikah akdi söz konusu değildir.
EVLİLİKLE ZİNA’NIN FARKLARI
1. Had: Zinanın haddi vardır, ancak nikahın haddi yoktur.
2. Mihriye: Zinanın mihriyesi yoktur, ancak nikahın mihriyesi vardır.
3. İddet: Zinanın iddeti bulunmamaktadır,[1] ancak nikahın iddeti vardır.
4. Nesep (soy): Zina ile nesep ve soy oluşmaz, ancak nikah nesep ve soy oluşturur.
GEÇİCİ EVLİLİKLE ZİNA ARASINDAKİ FARKLAR
Zina ve geçici nikah (muta) arasındaki farklara geçmeden önce her ikisinin de tanımını yapalım. Zinanın tanımı için şöyle söylenmiştir: “Şer’i nikah olmadan kadına (cinsel olarak) yakınlaşmak zinadır.” Geçici nikahın tanımı hakkında şöyle diyebiliriz: “Süre ve mihriyesi belli olan şer’i nikahla kadına (cinsel yolla) yakınlaşmaya muta nikahı denir.” Bu iki tanımı dikkate alırsak aralarında bir çok fark ortaya çıkmış olacaktır. Onların bazılarına değiniyoruz:
1. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “zina” eylemi إِنَّهُ کَانَ فَاحِشَةً وَسَاءَ سَبِیلاً “Şüphe yok ki zina çirkin bir hayâsızlık ve çok kötü bir yoldur.”[2] Ancak geçici nikah (muta) Allah’ın hikmeti ve ilmi üzere insanların maslahatı icabıdır: إِنَّ اللَّهَ کَانَ عَلِیماً حَکِیماً “Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.”[3] Allah Teâla Kur’an-ı Kerim’de muta ve geçici nikah hakkında şöyle buyurmaktadır:
وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاءِ اِلَّا مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ كِتَابَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَاُحِلَّ لَكُمْ مَا وَرَاءَ ذٰلِكُمْ اَنْ تَبْتَغُوا بِاَمْوَالِكُمْ مُحْصِنينَ غَيْرَ مُسَافِحينَ فَمَا اسْتَمْتَعْتُمْ بِه مِنْهُنَّ فَاٰتُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ فَريضَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فيمَا تَرَاضَيْتُمْ بِه مِنْ بَعْدِ الْفَریضَةِ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَليمًا حَكيمًا
“Sahip olduğunuz cariyeler müstesna evli kadınlar (ile evlenmeniz) da haram kılınmıştır. Allah'ın farz kıldığı hükümlere bağlı kalın. Bunun dışında kalanı iffetli olmak, zina etmemek üzere mallarınızla aramanız size helâl kılındı. O hâlde, ne zaman onlarla muta nikâhı yaptınızsa, (ona karşılık kesilen) ücretlerini bir farz olarak (kararlaştırılmış şekilde) verin. Mehir kesiminden sonra, (ücret veya süre hususunda) karşılıklı anlaşmanızda size bir günah yoktur. Allah, hiç şüphesiz bilendir, hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, Ayet: 24)
Bu ayette zina ile muta arasındaki fark açıklanmıştır:
Yabancı (namahrem) bir erkekle, yabancı (namahrem) bir kadın arasında hiçbir nikah olmadan veya kadın iddet halinde olursa yahut kadının kocası olursa bu halde aralarında yaşanan cinsel ilişkiye zina denir. Ancak muta nikahı: Kur’an’da bizzat geçen bir nikahtır ve onu açıkça beyan etmiştir:
فَمَا اسْتَمْتَعْتُمْ بِه مِنْهُنَّ فَاٰتُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ فَريضَةً
“Muta yaptığınız kadınlara, ücretlerini bir farz olarak veriniz. (Nisa, 24)[4]
1. Muta nikahı (geçici nikah da söylenmektedir) daimi evlilik gibi icap ve kabul dediğimiz nikah akdine sahiptir. Dolayısıyla iki tarafın kalben razı olması, yazması, çizmesi işaret etmesinin hiçbir faydası yoktur. Zina ve cihat nikahı denilen bidat nikahta böyle bir şey söz konusu değildir.
2. Kadın, geçici nikah dönemi süresince daimi evlilikte olduğu gibi erkeğin ihtiyarında olmak zorundadır. Namahrem oldukları için normal evlilikte olduğu gibi başka erkeklerle görüşme ve ilişkisi zina hükmündedir. Ancak zinada bu tür şeyler söz konusu değildir. Bir bununla bir onunla yatar. Bir günde onlarca kişiyle cinsel ilişkiye girebilir.
3. Muta nikahında kadın, geçici nikah süresi dolduktan sonra iddetini beklemek zorundadır. Eğer kadın aybaşı adeti görüyorsa ve ilişkiye girilmişse iki aybaşı dönemi iddet beklemelidir. (Bu da yaklaşık olarak 2 AY etmektedir) Eğer aybaşı adeti görmüyorsa 45 gün iddet beklemelidir. Bu süre zarfında daimi nikahta olduğu gibi başka bir erkekle evlenemez. İster bu süre zarfında çocuğun olmasını engelleyecek (kondom, hap, aylık iğneler, deri altı kapsülleri, tüplerin bağlanması… vb.) şeyler kullanılsın isterse kullanılmasın hüküm aynıdır. Ancak zina veya cihat nikahında böyle bir durum söz konusu değildir. Zina ve cihat nikâhında erkek sayısı ve zaman sınırsızdır. Bir günde yüzlerce erkekle bile ilişkiye girilebilmektedir.
4. Eğer erkek, geçici evlilik yaptığı eşinden çocuk sahibi olursa daimi evlilikteki çocukları gibi onu korumak ve nafakasını vermek zorundadır. Ancak zina ve cihat nikahı şer’i ve yasal olmadığı için çocuk erkeğin himayesinden yoksundur.
5. Eğer erkek, geçici nikah sonrası ölürse, muta nikahıyla dünyaya gelen çocuk daimi nikahta olduğu gibi ondan miras alır ve onun mirasçısı olur, ancak zina ve cihat nikahında bu söz konusu değildir. Çünkü zina yoluyla dünyaya gelen çocuk veledi zina hükmündedir ve çocuğun babası bile genellikle belli değildir.
6. Geçici nikahta, vakit ve mihriye belirlenmelidir. Bunlar olmadan okunan nikah batıldır. Nikah okunur okunmaz erkek kadının mihriyesini vermekle mükelleftir. Ancak zina ve cihat nikahında vakit ve mihriye söz konusu değildir. (zina da kadına verilen para mehriye değildir. Ve ayrıca zinadan sonra kadına para bile verilmeyebilir.)
7. Eğer bu çirkin zina ve cihat nikahı yoluyla gayri meşru çocuklar dünyaya gelirse, aralarında hiçbir irtibat olmayacak ve kendilerini birbirlerine yabancı olarak bileceklerdir. Çünkü bağ ve ilişkiye neden olan aile asaletinden, şefkat ve muhabbetten nasipsizdirler. Ancak geçici nikah yoluyla eğer çocuk sahibi olunursa, yasal ve şer’i olduğu için daimi evlilikle dünyaya gelen çocuklarla aralarında hiçbir fark yoktur.
8. Zina genellikle kaygı ve korkuyla iç içedir, özellikle eğer bu işi yapan iman sahibi bir müminse bu daha da şiddetlenir. Hatta eğer bu ilişkiden bir çocuk sahibi olursa doğal olarak kaygı ve korkuyla iç içe olan bir ilişkiden oluştuğundan bu durum fiziksel, ruhi ve manevi olarak çocuğa yansıyacaktır. Ama Kur’an-ı Kerim’in mubah bildiği, şer’i ve yasal olan geçici nikahla bu (cinsel) yakınlaşma olursa bahsi geçen sıkıntıların hiç birisi yaşanmayacaktır.
9. Gayri meşru yolla dünyaya gelen çocuklar kendilerini kimseye mensup bilmemekte ve birilerinin şehvet ve cinsi isteklerinin eseri olarak dünyaya geldiklerini bilmektedirler. Sonuç olarak topluma depresyonlu ve sorunlu kişiler kazandırılmış olmakta ve bu da toplumdaki emniyet ve asayişi ortadan kaldırmaktadır. Ancak helal yolla olan çocukların hiç birinde bu tür sıkıntılar söz konusu değildir. Gayri meşru yolla dünyaya gelen çocuk geleceğini belirsiz bilmekte, ancak şer’i ve yasal olarak dünyaya gelen çocuk böyle düşünmemektedir. Zira aile asaletine sahip ve soyu başkaları tarafından bellidir.
10. Kadın ve erkek ilişkileri daimi nikahta olduğu gibi geçici nikah kalıbında yol aldığından evlilik ilişkilerini kendiliğinden yönetecektir. Böylelikle çok sayıda insanla ilişkiler azalacaktır. Ve bu ilişkiler belirli yasalar çerçevesinde olduğundan doğal olarak cinsel birleşme yoluyla bulaşan bir çok hastalıklarda kendiliğinden azalacak ve ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı kadın ve erkekler topluma kazandırılmış olacaktır. Burada açıklanan birkaç farkla Kur’an-ı Kerim’in neden zinayı yasakladığı, ancak geçici nikahı (muta) caiz ve mubah saydığının hikmeti de ortaya çıkmış olmaktadır.
Dolayısıyla, muta nikahı ile zina ve cihat nikahı arasında temel farklar bulunmaktadır. Çünkü zina da kadın için iddet yoktur. Şeri olarak bir birleri üzerinde hiçbir hak ve sorumlulukları yoktur. Eğer zina yoluyla çocuk dünyaya gelirse çocuk haramzadedir ve miras almaz. Ama muta nikahı, bir çeşit kısıtlanmış evliliktir. Ve kendisine göre yasa ve kanunları vardır. Aynı şekilde muta nikahı kıyıldıktan sonra veya nikah süresi bittikten ve iddet beklenmeye başlandığından itibaren kadın, hiçbir namahrem ile gayri meşru ilişki kuramaz ve evlenemez. Dolayısıyla muta nikahı daimi evlilik gibi nikah, mihriye ve iddet bekleme açısından aynı özelliğe sahiptir…
Muta Nikahını Zorunlu Kılan Bazı Deliller
Burada muta nikahını zorunlu kılan bazı sebeplere değiniyoruz:
1. Evlenme çağı geçmiş bakire kızlar. Kimse tarafından beğenilip evlenilmedikleri veya okul ve başka sebeplerden dolayı zamanında evlenmeyerek yaşı geçen evde kalmış kızların cinsel ve maddi sıkıntılarının karşılanması. (Bakire bir kız isterse 50 yaşında olsun farz ihtiyat gereği evlenmek için babasından izin almak zorundadır.)
2. Ölüm ya da boşanma sebebiyle dul kalan kadınların sayısındaki önemli ölçüde artışın meydana gelmesi. Aslında muta nikahının odak noktası da burasıdır. Genel olarak dul kadınlar için önerilen muta nikahı böyle duruma düşen kadınlar için aslında bulunmaz bir nimettir. Dul kadınların toplum içinde yaşadıkları ruhsal sıkıntılar, cinsel istekler ve maddi sorunları ancak yeniden evlenmeleri (daimi nikah) veya muta nikahı ile (geçici nikah) söz konusu olabilir. Ancak genç kızların bile oldukça geç evlenebildikleri Türkiye’de dul bir kadının daimi nikahla evlenmesi oldukça zordur. Böyle bir duruma düşen dul bir kadının, cinsel ve maddi ihtiyaçlarını karşılamak için zinaya yönelmesi kaçınılmazdır.
Yıllara Göre Türkiye’deki Boşanma İstatistikleri
Türkiye’deki boşanma sayılarında yıllara göre yaşanan artış ve boşanma yoluyla dul kalan kadın sayısı:
2006: 93 bin 489
2007: 94 bin 219
2008: 99 bin 663
2009: 114 bin 162
2010: 118 bin 568
2011: 120 bin 117
2012: 123 bin 325
3. Bazı evli erkeklerin cinsel problemler, kısırlık, hastalık gibi eşiyle yaşadığı sorunlarından dolayı kendisinden ayrılmaksızın başka bir eş edinme arzusu da bu nikâhı zorunlu kılmaktadır.
4. Bazı kadınların anne-babasına bakması sebebiyle onlarla birlikte kalma zorunluluğu.
5. Kocanın, eşinin yaşlılığı ya da çocuklarıyla ilgilenme vb. sebeplerle ondan istediği şekilde yararlanamaması ve boşamaya gitmeden bir başka eşle arzularını yerine getirmek istemesi.
6. Maddi imkânsızlıkları ailenin yükünü taşıyabilecek oranda iyi olmayan erkeklerin kocası ölmüş ya da boşanmış veyahut evlenme yaşı geçmiş bakire kızların (babasının izni ile) bu tür bir evliliğe razı olması.
7. Resmî veya ticârî işleri sebebiyle bulunduğu yerden bir başka beldeye sık gelip gidenlerin orada bu tür bir evliliğe ihtiyaç duymaları. (Ya helal yoldan geçici nikah kıyacaklar, ya da haram yoldan zina edeceklerdir. Başka bir alternatif ise mastürbasyondur. O da haram ve dinde caiz değildir.)
8. Evlilik yükü ve mehir miktarında artış sebebiyle erkeklerin emsalleriyle evliliklerinin zorlaşması.
9. Toplumun şehvete düşkünlük vb. yaftalarla çok evliliğe olumsuz ya da alaycı yaklaşımı sebebiyle ikinci bir evliliğe ihtiyaç duyanların uzak bir yerde bu evliliğe yönelmeleri.
ABNA.İR
--------------------------------------------------------------------------------
[1] — Tavzihu’l Mesail meraci, c. 2, s. 449 – 460; Tehriru’l Vesile, c. 2, s. 701 – 77 ve s. 734 – 736.
[2] — İsra, 32.
[3] — Ahzab, 1, İnsan, 30, Nisa, 11…
[4] — Ehli Sünnetin büyük müfessirlerinden Kurtubi şöyle yazmaktadır: Cumhurun görüşüne göre bu ayetten maksat, sadrı İslam’da uygulanan MUTA NİKAHI’dır. و قال الجمهور: المراد نكاح المتعة الذي كان في صدر الاسلام Kurtubi Tefsiri, c. 5, s. 130, Tethu’l Kadir li- Şevkani, c. 1, s. 449; Tefsiri Tabari, c,5 s. 18, Suyuti Tefsiri, c.4, s. 140, Tefsiri İbn Kesir, c. 1, s. 486.