Allah'ın adıyla
İşte kalemimin bile ar ettiği an...
İşte parmaklarımın zihnimdeki düşünce yığınından kelime seçme çabası…
İşte hislerimin kendilerine tercüman bulamayacak yetersizlikte olmasından kelime dağarcığıma sitemkarlığı…
İşte İMAM (r.a.) !
Hayatıyla örnek olan , Huseyn’in (aleyhisselam) günümüz izdüşümü, cesaret elbisesini üzerine çeken ve son nefesine kadar çıkarmayan, takvanın 20 yüzyılda nümunelik örneği; İMAM (r.a.) !
Geride bizleri nemli gözlerle bırakan…
Seninle bir an olsun aynı zamanda yaşamayı ne çok isterdim. Bir an…
Bak Müslümanlara ne kadar bölünmüşler..
Bak Suriye’ye…
Nasıl da türlü türlü iftiraların, entrikaların satıldığı katık’lı haber pazarına dönmüş…
Sen yıllar önce uyarmıştın. Büyük şeytan ve onun beslediği yavrusu küçük şeytanın o coğrafyalara fitne tohumu ekeceğini haber vermiştin…
Ne yazık ki o tohumların fitne tohumu olduğunu idrak edemeyen Müslümanlar (!) o tohumu sulamakta. Hem de Şeytanların su testileri ile sulamakta !
Olsaydın elini kaldırıp hakkı savunsaydın yine, her zaman yaptığın gibi…
Tekrarlasaydın “ZALİM HÜKÜMETLE İŞBİRLİĞİ YAPMAK AZİZ İSLAM’A AYKIRIDIR” deseydin.
Dillerin altındaki korkuyla gizlenen Hakk sözü haykırsaydın…
Belki kulaklarından gaflet pamuğunu çıkarır duyarlardı basiret sahipleri, kalbi taşlaşmamış, imanı satılmamışlar…
Tek gayesi aziz İSLAM ı yaşatmaktı. Ve hassas olduğu nokta Müslümanların birlik-beraberliğiydi.
Onu hala anlamayanlar var. Tanımadıkları için anlamayanlar….
Bir de tanıyıp da anlamayanları var. Anlayıp da anlatmayanları veya anlatamayanları da var….
Yürekleri kıyama kaldırdın. Katıksız gönülleri fethettin . 20. yüzyılın baş köşesine İSLAM ı oturttun.
Ve sen hiç görmediğim İmam’ım…
İçimde bir kahraman olarak duruyorsun…
Hayatında her insana dersler var…
Her babaya, her eşe, her siyasetçiye, her filozofa, her alime….
Bana elinde maddi-somut güçleri olmadığı halde SADECE ALLAH’a güvenerek dimdik durmayı öğreten öğretmenime selam olsun…
İçimdeki HUMEYNİ… Ruhun şad olsun…
Masume ZÜLFİKAR