Displaying items by tag: Ali (as)
SON HÜCCETE…..
Mevlam ayrılığın zor gelecek bana ayrılık vakti gelmeden sana müjdelerimiz var bu güzel doğumunda;Senin yokluğunda senin gelişine zemin hazırlayan evlatların bu gün her yerde zaferden zafere koşmaktadırlar, senin ayak seslerini kafirlerin kalplerine bir bir yazmaktadırlar..
Yeryüzü daralmıştı gönül aynasında ruhu daralmıştı karanlıklar içinde,söylemeliydi konuşmalıydı kuyularla, içindekileri sayıp dökmeliydi bir munacaat havasında tam bu düşünce ile şaşkın dolaşırken bir ses fısıldadı kulaklarına kuyuların sahibi seni beklemekteydi seher vakti esen rüzgar esintisi ile…
Çıkar ayakkabını ve gir derin kuyulara…
İçinde kopan fırtınalarla basamak basamak inmekteydi yükseldiğini fark etmeden bir başka alemde yürüyordu sanki zihninde tasarlamış dı konuşacaklarını gözleri nemli ve uykusuz bir şekilde süzüldü birden taa en derinlere…Tam da o esnada kalbindekiler dilinde idi etrafını kontrol etmeden süzülmüşdü bir kenara’’’’ ilk sözcük’’’’….. ‘’Neredesin’’
Yaklaş dendi ona tamda karşısından, bu ses çok manalı ve derindi çok hüzünlü ve kederliydi kendini unutturacak kadarda etkiliydi…
Bir anda bu denli ses ruhunu okşamış ve bu çağırma samimiyetin en son derecesini göstermiş di kendisine kalbinden diline dökülen sözcükler bir anda silinmiş di tüm benliğinden, ve merakını sese doğru yöneltmiş di şimdi bomboşdu gönlü ve karanlıktan seçemiyordu merakına merak katıyordu bu sesin etkisi ile kuyuya neden indiğini bile düşünmeden…
Bütün madde bir anda manaya bürünmüşdü fena makamı hasıl olunca bekada zaman durmuşdu..Güneşin ne işi vardı dipsiz kuyularda ve anladı artık O da ceddi Ali (a.s) gibi yalnız ve kimsesizdi…
Ve Mevlası ile başladı Münacata…….
Mevlam bilirim kalemim senden habersiz seni yazmaya cüret edemez gayb da olan senden haberde veremez lakin izin ver kutsal vadiye Şahid olalım…Çıplak ayakla ile girilen ve birçok mucizeyle çıkılan alemini tanıyalım günahkar bedenlerimiz bize sunacağın abı hayat ile belki sukunet bulur…
Avare olmuş gönüllere sığınak senin Ruhundur, nerede olduğunu bilmeden faydalanırız senin ışığından, sen ise bulut arkasında değilsin ama hicap perdeleri var aramızda bir engel olarak, haddimiz değil masumiyetine tefsir sözü söylemek, zira sen kendini tanıt ki biz tevilde yanlışa sapmayalım…
Senin kutlu doğumun üzerimize bir nimet iken bizlerin senden uzaklaşmaması için kalbini bizden gizleme gönlünü bize daraltma daraltma ki intizarını hakkıyla bekleyelim…
Mevlam uzaktan ışığa el tutanlar gibi şaşkınız yakını seninle görebilmek için duana muhtacız…
Mevlam incitmekten korkduğumuz narin kalbini bizden saklama yoksa karanlıkda boğuluruz…
Mevlam kelimelerim yetersiz senin yüce şahsiyetin karşısında sen kendini bize tanıtki cahil aklımız saçmalamaktan vazgeçip tüm benliğini sana teslim etsin…
Şimdi söyle bize söyleki bu dağınıklık ve perişan halimiz senin rengine bürünsün, seni hangi gönüllerde bulalım bulupta teselli olalım sözlerin bittiği yerdemi,byoksa kırılan gönüllerdemi, ayak izlerine hangi harabelerde rastlayalım, hangi açın hangi çıplağın yanında seninle olalım, adını kendine zikr etmiş hangi abiden soralım, intizarın bizi yorgun düşürmüşken bakide mi yoksa Samarradamı seni bulalım!!
Yoksa yeri belli olmayan beli ısınan bir annenin kabrindemi!!!
Söyle bize ey Mevlam söyleki; acıların yaşandığı coğrafyalarda senin adın ve zikrin ile büyüyen çocuklar devrim ruhunu dağlara yazsınlar, kızıl kana boyanmış laleler seninle tekrar dirilip tekrar kana boyansın..
Söyle bize ey Mevlam söyleki; bir dava inancını kuşanmış geceleri uykusuz nöbetler tutan aşıkların Zülfikar kalemi ile senin için bütün sessizlikleri bütün rahatlıkları rahatsız etsin…
Mevlam ayrılığın zor gelecek bana ayrılık vakti gelmeden sana müjdelerimiz var bu güzel doğumunda;Senin yokluğunda senin gelişine zemin hazırlayan evlatların bu gün her yerde zaferden zafere koşmaktadırlar, senin ayak seslerini kafirlerin kalplerine bir bir yazmaktadırlar..
Mevlam artık gönlünü ferah tut bugün kızıl laleler ölümü saadet bilmekte zalimlerle yaşamayı alçaklık bilmektedirler..Şimdi bir ses yükseliyor arşa zalimler tek tek yıkılmaktadır senin şahsında…
Selam olsun doğduğun güne yaşadığın güne ve tekrar dirileceğin güne...
Murat Avci