Kur`an-ı Kerim`de Oruç ile İlgili Ayetler

Rate this item
(29 votes)
Kur`an-ı Kerim`de Oruç ile İlgili Ayetler

 Oruç insanoğluna farz kılınmış yani yapılması zorunlu olan ibadetlerden bir tanesidir. 


Oruç insanoğluna farz kılınmış yani yapılması zorunlu olan ibadetlerden bir tanesidir. Ramazan ayının rahmet ve bereket ayı olarak anılması bu manada çok isabetlidir. 


364 günden daha hayırlı bir gün olan Kadir gecesi bu aydadır. O Kadir gecesi ki; Allahu Teala o geceye “Bin aydan daha hayırlıdır”‌ diyor. Bin aydan daha hayırlı olan bu gece de insanları kurtuluşa, felaha ulaştıran ve aydınlatan yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim bu ay da indirildi. Bu mahiyet de internet de detaylı bir anlatım mevcut değildi. Oruç kelimesinin geçtiği tüm ayetleri Arapça ve Türkçe meal olarak bir araya topladık… 13 Ayet-i Kerime'de oruç insanların üzerine farz kılınmış. Sağlımız yerinde ve mazeretimiz yoksa oruç mutlaka tutulmalıdır… 


Yâ eyyuhellezîne âmenû kutibe aleykumus sıyâmu kemâ kutibe alellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne). 


"Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilerin üzerine yazıldığı (farz kılındığı) gibi sizin üzerinize de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz." BAKARA/183 

* * * 

Eyyâmen ma'dûdât(ma'dûdâtin), fe men kâne minkum marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) ve alellezîne yutîkûnehu fidyetun taâmu miskîn(miskînin), fe men tatavvaa hayran fe huve hayrun leh(lehu), ve en tesûmû hayrun lekum in kuntum ta'lemûn(ta'lemûne). 


"(Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Fakat sizden kim hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadığı günlerin sayısı), diğer (başka) günlerden (oruç tutarak) tamamlanır. (İhtiyarlıktan veya iyileşmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı) ona (oruç tutmaya) güç yetiremeyenlerin, bir yoksulu (sabah, akşam) doyuracak (kadar) bir fidye vermesi (gerekir). Artık kim isteyerek (gönülden) bir hayır yaparsa (orucunu veya fidyeyi artırırsa),işte o, kendisi için bir hayırdır.Oruç tutmak sizi için daha hayırlıdır, keşke bilseydiniz." BAKARA/184 


* * * 

Şehru Ramadânellezî unzile fîhil kur'ânu huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân(furkâni), fe men şehide minkumuş şehra fel yesumh(yesumhu), ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teşkurûn(teşkurûne). 

"Ramazan ayı ki, insanlar için hidayete erdirici (hidayete erme, Allah'a ulaşma vesilesi) ve beyyineler (açık deliller ve ispat vasıtaları) ve Furkan (hakkı bâtıldan ayırıcı) olarak Kur'ân, Hüda tarafından onda (o ayın içinde) indirildi. Artık içinizden kim bu aya (yetişir de ramazan ayını görüp) şahit olursa o zaman onu, oruç tutarak geçirsin. Ve kim, hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadığı günlerin sayısı) diğer günlerde (oruç tutarak) tamamlanır. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez. (Size bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi hidayet erdirdiği şeye karşılık (sizin de) Allah'ı tekbir etmeniz (yüceltmeniz) içindir. Umulur ki böylece siz (bütün bu kolaylıklara) şükredersiniz." BAKARA/185 


Bir önce ki ayette orucun hükmü ve felsefesi anlatıldıktan sonra, oruç hükmünün ağırlığını hafifletmek için bu ayet bir kaç hükmü daha gündeme getiriyor. 


Bu hükümleri şöyle özetleyebiliriz: 


Sizler yıl boyunca veya önemli bir bölümünü oruç tutmakla yükümlenmediniz ve sadece sayılı günler oruç tutacaksınız. Hastalar, yaşlılar, gebe kadınlar, emziren kadınlar ve bunun gibi oruç tutamayan kimselerin orucunu yiyebilir, lakin karşılığında fidye veya keffaret ödemesi gerekir. 


Fidye miktarı her gün için aç bir insanı doyuracak kadardır. Lakin eğer biri bir kişinin yerine daha fazla insanı doyurmak isterse daha da iyidir. 


Yine yolculuk yapan insanlar da oruç hükmünden muaf tutulur, ancak Ramazan ayından sonra oruç tutmadığı günlere göre oruç tutması ve kazasını yerine getirmesi gerekir. 


Ayetin sonunda bir kez daha oruç tutmanın daha iyi olduğu ve bu ibadetin hayır ve sevabını bilen herkes keşke ben de oruç tutabilseydim diye arzu edeceğini vurguluyor. 


Bakara suresinde oruçla ilgili üçüncü ayette şöyle okumaktayız: "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır." 


Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. Oruç hükmü ve felsefesi ve ne kadar süre ile oruç tutulacağı beyan edilen önceki ayetlerin devamında bu ayet oruç tutulacak özel günleri açıklarken şöyle buyurmakta: O sayılı günler ramazan ayının günlerinden ibarettir ki özel imtiyazı söz konusudur. 


Ramazan ayı, yüce Allah'ın ayıdır ve başka aylarda olmayan faziletlere sahiptir. Gerçekte zaman ve mekan kavramları kendi başına hiç bir fazilet taşımaz ve bunlara imtiyaz ve fazilet kazandıran şeyler, o zaman veya mekanda yaşanan önemli hadiselerdir. 

Bu ayette yüce Allah ramazan ayının faziletini, bu ayda Kuran'ı Kerim'in nazil oluşu ile açıklıyor ve yine Kuran'ı Kerim'in bazı güzel sıfatlarını beyan ediyor. Kuran'ı Kerim hidayete erdirendir ve insanları doğru yola yönlendirir. Kuran'ı Kerim ayrıca hidayet işaretlerini içerir, yani insanları hidayete erdirmenin yanı sıra onlara hakkı batıldan ayırt etme gücü de kazandırır ve böylece yanlış yola saplarını engeller. 

Ayetin sonunda ise üç konuya işaret ederken yüce Allah'ın sizlerden bir kaç görevi yerine getirmenizi istemek için oruç hükümlerini beyan ettiğini buyurur. İlkin oruç tuttuğunuz günleri tamamlayın ve eğer hastalık veya yolculuk gibi sebeplerden ötürü eksik gününüz varsa, daha sonraki günlerde tamamlayın. İkincisi, yüce Allah'ı erdirdiği hidayeti için tekbir edin. Bu hatırlatma belki de ramazan bayramı namazında zikredilen tekbirlere işaret etmektedir. Ve son olarak yüce Allah'a, sizlere bu hükümleri açıkladığı için şükredin ve bu nimetten yararlanın.

Read 9180 times