İİT ve Arap Birliği Zirvesi Bildirisi

Rate this item
(0 votes)
İİT ve Arap Birliği Zirvesi Bildirisi

  Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarla ilgili zirvesinin ardından ortak bildiri yayımlandı.
 

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki olağanüstü zirvede sonrasından açıklanan bildiride, "İsrail’in işgali süreklileştirmek ve Filistin halkını, başta özgürlük ve kendi ulusal topraklarının tamamı üzerinde bağımsız ve egemen bir devlet kurma hakkı olmak üzere tüm haklarından mahrum bırakmaya yönelik tüm diğer yasa dışı faaliyetlerini durdurmak için çalıştığımızı teyit ederiz" ifadelerine yer verildi.

Bildiride, Birleşmiş Milletler ve diğer tüm uluslararası teşkilatların, Filistin davası, İsrail tarafından işlenen suçlar ve Filistin halkının 1967'den bu yana işgal altında kalan ve tek bir coğrafi birim teşkil eden topraklarının tümünde özgürlüğüne ve bağımsızlığına yönelik kararlar bulunduğu hatırlatıldı.

BM Genel Kurulu'nca, 27 Ekim 2023'teki 10. Acil Durum Özel Oturumu'nda kabul edilen kararın memnuniyetle karşılandığı vurgulanan bildiri, şöyle devam etti:

"Filistin davasının merkeziliğini teyit ederek, tüm enerjimiz ve kapasitemizle işgal altındaki tüm toprakları kurtarmak ve başta kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırlarında kurulmuş bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs-ü Şerif olan devletlerinde yaşama hakkı olmak üzere, tüm devredilemez haklarını yerine getirmek için verdikleri meşru mücadelede, kardeş Filistin halkının yanında yer aldığımızı, stratejik bir seçeneği içeren, adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın tesis edilmesinin, bölge halklarının güvenliğini ve istikrarını garanti altına alan ve halkları şiddet ve savaş döngüsünden koruyan tek yöntem olduğunu ve bunun İsrail işgalini sona erdirmeden ve Filistin davasını iki devletli çözüm temelinde çözmeden gerçekleştirmenin imkansız olduğunu teyit ederiz."

'FİLİSTİN BARIŞA KAVUŞMADAN İSRAİL DE BARIŞA KAVUŞAMAZ'

İsrail işgalinin devam etmesinin "bölgesel ve küresel barışa tehdit" olarak nitelendirildiği bildiride, "İsrail’i, çatışmanın devamı ve şiddetlenmesinden, şiddetin Filistin halkının haklarına ve İslam ile Hıristiyan kutsallarına yönelmesinden, sistemli politika ve faaliyetlerden, işgale sebebiyet veren tek taraflı, hukuk dışı adımlardan, adil ve kapsamlı bir barışın sağlanabilmesini engellemekten sorumlu tutarız. Filistin halkı güvenlik ve barışa kavuşmadan ve gasp edilen tüm haklarını geri almadan, İsrail'in ve diğer hiçbir bölge ülkesinin güvenlik ve barışa kavuşamayacağını, İsrail işgalinin devam etmesinin bölgesel güvenlik ve istikrara, küresel güvenlik ve barışa tehdit oluşturduğunu teyit ederiz" denildi.

'BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İSRAİL SALDIRGANLIĞINA SON VERMEKTEN ACİZ'

Nefret ve ayrımcılığın her türü ile nefret ve aşırıcılık kültürünü sürdüren tüm tekliflerin kınandığı bildiride, şunlar kaydedildi:

"İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı, 'kitlesel savaş suçu' anlamına gelen misilleme saldırısının ve Batı Şeria ile Kudüs-ü Şerif’te işlediği barbarca suçların feci yansımalarına ve İsrail’in saldırganlığını durdurmayı reddetmesinden dolayı savaşın genişlemesine yönelik ortaya çıkan gerçek tehlikeye ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin uluslararası hukuku devreye sokarak İsrail'in saldırganlığına son verememesi acziyetine karşı uyarırız."

İsrail saldırılarının kınandığı bildiride, "İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığını, savaş suçlarını ve işgal hükümetinin barbarca ve insanlık dışı katliamlarını kınıyoruz. Devletleri, işgal ordusu ve terörist yerleşimcilerin Filistinlileri öldürmede kullandığı silah ihracatını derhal durdurmaya çağırıyoruz" ifadeleri kullanıldı.

Bildiride, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden, İsrail'in işlediği savaş suçlarına ilişkin soruşturmayı tamamlaması talep edildi./Duvar

Read 196 times