Lübnan Parlamento Başkanı, Siyonist rejimin saldırılarının durması ve ateşkesin sağlanmasını, Lübnan halkının direnişi ve fedakarlıkları sonucunda elde edilen bir zafer olarak nitelendirdi.
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, konuşmasına İslam ümmetinin şehidi Seyyid Hasan Nasrallah’ı rahmetle anarak başladı ve "İslami direnişin emanetini bana yükleyen" dediği Nasrallah’ın ruhuna selam gönderdi.
Berri, "Biz, İsrail'in saldırganlık planlarını boşa çıkardık ve yeni bir aşama başlatıyoruz," diyerek, Lübnan halkının ve direnişin kazanımlarına dikkat çekti.
Lübnan Parlamento Başkanı, "Biz, topraklarımızı savunmak için dört binden fazla şehit verdik," diyerek, direnişin ve fedakarlığın büyüklüğünü vurguladı.
Berri, Lübnan halkının mültecileri kucaklayıp onlara yardım elini uzattığına ve bu dayanışmanın ülkenin ihtiyacı olduğu bir dönemde büyük bir öneme sahip olduğuna değindi.
Berri sözlerine devamla, "Bu, Lübnan için en tehlikeli aşamadır, çünkü düşman, tüm Lübnan’ın bileşenlerini tehdit etti. Lübnan’ın birliği için bu an çok yakındı," dedi.
Berri, "Toprağa dökülen değerli kanlar, Lübnan’ı koruyacak ve ülke, istikrar ve caydırıcılık ile bu aşamadan daha güçlü bir şekilde çıkacaktır," ifadelerini kullandı.
Berri, "Tüm mültecilerimizi direniş göstererek ayakta duran, şehitlerin emanetine sahip çıkmak için kendi topraklarına geri dönmeye davet ediyoruz," dedi.
Son olarak, Lübnan’ın direniş kahramanlarını öven Berri, şunları söyledi:
"Direnişçiler, Lübnan topraklarının Siyonist katiller için bir oyun alanı olmasına izin vermediler. Biz, Lübnan halkını ve tarihini tehdit eden, ülkenin en tehlikeli anını geride bırakıyoruz."
ran, Ateşkesi Memnuniyetle Karşıladı
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik saldırganlığının sona ermesini memnuniyetle karşılayarak, İran'ın Lübnan hükümetine, milletine ve direnişine kararlı desteğini vurguladı.
Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre Bekayi, İran'ın Gazze ve Lübnan’a yönelik savaşın derhal durdurulması gerektiğine ve İran'ın son 14 ay içinde bu hedefe ulaşmak için kapsamlı diplomatik hareketlerine değinerek, “Siyonist rejimin, ABD ve bazı Avrupa hükümetlerinin kapsamlı desteğiyle işlediği savaş suçları sonucu 60 bin masum insanın şehit oldu, 120 bin kişi yaralandaı ve 3,5 milyondan fazla mazlum Filistin ve Lübnan halkı iyerinden edildi ve bu bölgelerde hayati önem taşıyan çok sayıda altyapı tahrip edildi” dedi.
Bekayi, “Uluslararası Adalet Divanı'nın soykırımı önlemek için çıkardığı geçici emirlere ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Siyonist rejimin liderleri hakkında çıkardığı emrine göre, son 14 aydır savaşa ve soykırıma son verilmesi çağrısında bulunanlar, bugün işgalci rejimin suçlularının yargılanıp cezalandırılmasını bekliyorlar” ifadelerinde bulundu.
Bekayi ayrıca Batı Asya bölgesinde barış ve istikrarın korunması ve saldırgan Siyonist rejime Gazze'ye karşı savaşı durdurması için etkili baskı uygulama konusunda uluslararası toplumun sorumluluğunu da vurguladı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’da ateşkes sağlanmasına yönelik müzakerelerin olumlu sonuçlanmasını memnuniyetle karşılandığını belirtti.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada; Lübnan’da ateşkes sağlanmasına yönelik müzakerelerin olumlu sonuçlanmasının memnuniyetle karşıladığını belirtti.
“Ateşkesin kalıcı olmasını temenni ediyoruz” denilen açıklamasında, "İsrail’in ateşkese harfiyen uyması ve Lübnan’da yol açtığı zararı tazmin etmesi için uluslararası toplum tarafından baskı kurulmalıdır." ifadelerine yer verildi.
Türkiye'nin Lübnan’da iç barışın tesisi amacıyla gerekli desteği sunmaya hazır olduğu bir kez daha vurgulanırken, "Bu vesileyle, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için Gazze’de bir an önce kalıcı ve kapsamlı ateşkes ilan edilmesi ve İsrail’in saldırgan politikalarına son vermesi gerektiğini hatırlatmak isteriz." ifadeleri kullanıldı.