Hizbullah karşıtı ve direniş yanlısı medya mücadelesi

Rate this item
(0 votes)

 "El Cezire" TV kanalı, bu savaşın başını çekiyor. Bugün, Lübnan’ın bir numaralı partisi bu Katar kanalının ilgi odağında ve kanal, Suriye rejimi ve Başkan Beşar Esad’a karşı savaşını sürdürüyor.

Hizbullah karşıtı ve yanlısı medya kuruluşları şu günlerde ateşli bir medya seferberliği içinde karşılıklı atışıyorlar. Bu savaş kademeli olarak tırmanarak, Hizbullah Lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın Direniş ve Kurtuluş Günü vesilesiyle yaptığı son konuşmanın ardından zirve noktasına ulaştı.

"El Cezire" TV kanalı, bu savaşın başını çekiyor. Bugün, Lübnan'ın bir numaralı partisi bu Katar kanalının ilgi odağında ve kanal, Suriye rejimi ve Başkan Beşar Esad'a karşı savaşını sürdürüyor.

Seyyid Nasrallah'ın geçen Cumartesi günü yaptığı konuşmanın hemen sonrası, kanal için harekat başlangıç saati oldu. Kanal ateş açtı ve önceden hazırlanmış planını başlattı. Doha kanalının misyonu, bazı Lübnanlı gazetecilere ve diğer Müslüman Kardeşler destekçilerine verildi. Bu bağlantı noktasında, mezhepçiliği alevlendirmek izleyici kitlelerine ulaşmanın en kolay yolu.

Geçen Cuma gününün “Direniş Şarlatanının Cuması/Kudüs Humus'ta değildir” diye etiketlenmesi, El Cezire lobisinin çabalarıyla yapıldı. Ayrıca, talk show programcısı Faysal El Kasım'ın sorduğu “Hizbullah'ın Arap ve Müslümanların çoğunluğunun gözünde düşman haline geldiğini düşünüyor musunuz?” sorusu gibi, Hizbullah hakkında provokatif kamuoyu anketleri yapıldı. Pek çok kişi, Facebook'ta sonuçların manipüle edildiğini gösteren bir fotoğrafın paylaşılmasından sonra, anket sonuçlarının üzerinde oynandığını söyledi.

Aynı sırada El Menar kanalı dürüstlüğü tercih etti ve Direniş'i hedef alan bütün medya bağlantılı meselelere yayınlarında yer verdi. Kanal geçen hafta, Suriye'de Direniş bayraklarının ve Nasrallah resimlerinin yakıldığını kabul etmeye başladı.

Sosyal medyada, 400 binden fazla aktivisti bir araya getiren “elektronik direniş” isimli bir grup ortaya çıktı.

Grubun adminlerinden biri olan Rabih, El Ahbar'a "Biz psikolojik savaş, özellikle de Direniş'i hedef alan psikolojik savaş alanıyla ilgileniyoruz” diyor.

"Yıllardır ‘İsrail' medyasının bizimle hangi biçimlerde uğraştığını inceledik” diye ekliyor ve şu günlerde ağır basan tarzın, düşmanın tarzına benzemesinden kaynaklı üzüntüsünü ifade ediyor.

Rabih, örgütlenmemiş olsa da grubunun Direniş'in yolunda olmasından övünüyor. “Bizim görevimiz, kitle olarak bizim peşimizden gelen tehlikelerle yüzleşmektir” diyor.

Rabih, gençliğin eğitilmesinin ve onların arasında duyarlılık geliştirilmesinin esas nokta olduğunu söylüyor. Sanal sitelerin gençliğe daha yakın olduğunu görmüş. “Savaş bugün Temmuz Savaşı'ndan daha zor” itirafında bulunuyor.

El Cezire sorulduğunda, kanal için çok az istek gösteriyor. Ona göre zafer kaçınılmaz, ama biraz zamana ihtiyaç var.

Savaşın amaçlarının ötesinde, bir soru kalıyor: El Cezire, bir zamanlar bir muhabirinin “Burada, Beyrut'un güney banliyösünde, yahut sakinlerinin vermeyi tercih ettiği isimle Direniş'in başkentinde, çok soylu ve haysiyetli Hizbullah gerçeği var” dediği bir programı yayınladığı izleyici kitlesine ne diyecektir?

medyasafak.com

 

Read 1223 times