Displaying items by tag: Nur Hareketi
Tahran Üniversitesi’nde “Seyyid Kutub’un Eser ve Düşünceleri” konulu iki günlük bir panel düzenlendi…
Tahran Üniversitesi’nde “Seyyid Kutub’un Eser ve Düşünceleri” konulu iki günlük bir panel düzenledi.
Son dönem İslam dünyasının yetiştirdiği önemli fikir adamlarından ve Mısır’da dönemin iktidarı tarafından idam edilen şehid Seyyid Kutub’un düşünce, eser ve İslam dünyasındaki etkileri Tahran Üniversitesi’nde gerçekleşen iki günlük panelde ele alındı.
Dünya Müslümanlarının ve Mustazaflarının Rehberi Seyyid İmam Ali Hamaney’in Üniversiteler Temsilciliği tarafından Tahran Üniversitesi’nde düzenlenen panelde, Seyyid Kutub’un yaşadığı dönemde İslam dünyasında mevcut sorunlara çözüm aradığı, bu çerçevede ortaya koyduğu fikir ve düşüncelerden dolayı dönemin Mısır iktidarı tarafından tehdit olarak görüldüğü, bundan dolayı idam edilerek ortadan kaldırılmak istendiği; ancak düşünce ve eserleriyle İslam dünyasını etkilediği belirtildi.
Türkiye’de Said-i Nursi ve Nur Hareketi, Mısır’da İhvan Hareketi ve Hasan El-Benna gibi hareket ve fikir-siyaset adamları üzerinde çalışmalar yürüten ve bu hareketleri yakından takip eden Seyyid Hadi Hosrovşahi panelde yaptığı konuşmada, “Seyyid Kutub’un Mısır ve diğer Arap ülkelerinde başlayan ve diğer İslam ülkelerini de etkisi altına alan ‘Yeniden İslami Düşünce’ hareketinde inkâr edilemez bir yeri vardır” dedi.
Seyyid Kutub’un İslam dünyasının uyanışında kilit bir rol oynadığının altını çizen Huccetulislam Hamid Parsiyan, “Seyyid Kutub’un bir çok eseri Farsça’ya tercüme edildi. Tercüme edenlerden biri de İmam Ali Hamaney’dir. Seyyid Kutub’un fikirleri İran’da geniş bir yankı bulmuştur” şeklinde konuştu.
Akademisyen Dr. Davut Fireyhi ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Kutub’un hayatını üç başlıkta değerlendirebiliriz. Bu üç başlıktan biri, eğitim için gittiği ABD dönemidir. Seyyid Kutub için ABD dönemi çok önemlidir. Çünkü bu dönemde fikri gelişim yaşıyor. Mısır hükümetinin bursu ile ABD’ye giden Kutub, orada yaptığı çalışmalarda Mısır hükumetine muhalif bir tavır sergiliyor. Ayrıca, ABD’de kaldığı dönemde batı medeniyetini de yakından tanıma imkanına sahip oluyor. Eserlerine bakıldığında, Kutub’un batı medeniyetini şiddetle eleştirdiğini görürsünüz. Kutup, 1953 yılında 45 yaşında İhvan hareketine resmen katılıyor. Bu dönemi ise Kutup, ‘yeniden doğdum’ ifadesi ile tanımlıyor.
Toplumun yaşantısı üzerine ciddi araştırmalar yapıyor, cahiliyye konusunda ciddi kafa yoruyor, humanizmi modern cahiliyye olarak görüyor.”
Seyyid Kutup’un İslam’ın canlı ve diri olmasını ve hakim olmasını isteyen bir düşünür olduğunu ifade eden Huccetulislam Ahmed Rahdar ise, “Seyyid Kutub, İslam dünyasının sorunlarını yakından takip eden bir düşünürdü. Kutub, İslam’ın yeniden canlı ve diri olmasını ve hakim olmasını istiyordu. Bundan dolayı uzun mesai harcadı. İdam edildiği 1966 yılına kadar eksilmeyen bir tempo ile çalıştı. Bir çok eser yazdı. Bu eserler bir çok dile çevrildi ve bu münasebetle İslam dünyasını eser ve fikirleriyle etkiledi” dedi.
Panelin yapıldığı salonda açılan stantta Seyyid Kutup’un Farsça’ya tercüme edilmiş eserleri satışa sunuldu. Üniversite öğrencileri Kutup’un kitaplarına yoğun ilgi gösterdi.