İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben, derecelerin yukarı çıkması için Ayete’l Kürsi’den istifade ediyorum.”
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim Fatiha, Tevhit, Kadir ve Ayete’l Kürsi’yi okur ve ondan sonra kalkar ve kıble karşısında hacetlerini Allah’tan dilerse, hacetleri kabul olur. Çünkü onlar İsmi azamdır.
Hz. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer sizler Ayete’l Kürsi’nin manevi eserlerinden haberdar olsaydınız hiçbir anınızda onu okumaktan uzak kalmazdınız.”
Ehlibeyt İmamlarından İmam Muhammed Bakır (a.s), Müminlerin Emiri Hz. Ali’den (a.s) şöyle rivayet etmiştir: “Ayete’l Kürsi nazil olduğunda Allah Resulü (s.a.a) buyurdular ki “Ayete’l Kürsi” Arşın hazinelerinden nazil oldu ve bu ayet nazil olduğunda dünyadaki tüm putlar yüz üstü yere çakıldı. Bunun üzerine İblis korkarak kavmine şöyle dedi: “Bu gece büyük bir hadise oldu. Sizler yerinizde kalın, ben dünyayı dolaşıp ne olduğunu öğreneceğim.”
İblis dünyayı gezerek Medine’ye gitti. Orada bir adama: “Dün gece nasıl bir hadise oldu?” diye sordu.
Adam dedi ki: Allah Resulü (s.a.a) buyurdular ki: “Arş hazinelerinden bir ayet nazil oldu ve bununun üzerine dünyadaki tüm putlar yüz üstü yere çakıldılar.”
Bunu duyan İblis kavminin yanına geri dönerek yaşananları onlara anlattı.”
***
Kur’an Ayetlerinin Seyyid ve Efendisi Ayete’l Kürsi’dir
Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Ben Arapların seyyidi / efendisi, Mekke şehirlerin seyyidi ve efendisi, Sina dağı tüm dağların seyyidi ve efendisi, Cebrail tüm meleklerin seyyidi ve efendisi, çocukların cennet gençlerini seyyidi ve efendisi, Kur’an tüm kitapların seyyidi ve efendisi, Bakara tüm Kur’an surelerinin seyyidi ve efendisi ve Bakara suresinde her biri 50 bereketi olan 50 kelimeden oluşan bir ayet vardır. O ayet “Ayete’l Kürsi”dir.
***
Ayete’l Kürsi’yi Çok Okuyanların Mükafat ve Sevabı
Abdullah b. Afv diyor ki: “Gece rüyamda kıyametin koptuğunu ve beni götürüp rahat bir şekilde hesaba çektiklerini gördüm. Beni cennete götürdüler ve bana çok sayıda saraylar gösterdiler ve bana şöyle dediler: ‘Bu sarayın kapılarını say” kapıları saydığımda 50 kapsının olduğunu gördüm.”
Sonra benden evleri saymamı istediler. Baktım ki 175 tane ev var. Bana dediler ki bu evler senindir. O kadar çok sevindim ki uykudan uyandım ve Allah’a şükrettim.
Sabah olduğunda İbn Sirin’in yanına giderek rüyamın tarifini sordum.
O dedi ki: “Öyle anlaşılıyor ki sen Ayete’l Kürsi çok okuyorsun. Dedim ki: Evet, öyledir, ancak sen nereden anladın?
Dedi ki: Çünkü bu ayet 50 kelime ve 175 harften oluşmaktadır.” Ben onun hafıza ve dikkatine hayran kaldım. O sırada bana şöyle söyledi: “Her kim Ayete’l Kürsi’yi çok okursa ölüm zorlukları ona kolay gelecektir.”
***
Ayete’l Kürsi’nin Nazil Olma Öyküsü
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allah Teâla, Fatiha Suresini, Şehidellahi (Al-i İmran Suresi’nin 18 ve 19. Ayetleri)[1] ve Kul Allahumme (Al-i İmran Suresi’nin 26 ve 27. ayetleri) Ayetlerini[2], İhlas Suresi ve Ayete’l Kürsi’yi yeryüzüne indirmek istediğinde Allah ile aralarında bir hicap olmadığı halde ilahi arşa tutunmuşlardı.
Daha sonra şöyle dediler: Rabbimiz! Bizi günah dolu evlere ve günah ve isyan eden kimselere gönder, çünkü bizler temiz ve pak edicileriz.
Bunun üzerine Allah Teala, şöyle buyurdu: İzzet ve celalime andolsun ki her kim namazlardan sonra sizi okursa ona ancak Kudüs’ün üstünde yer ver verecek ve oranın nimetlerinden istifade etmesini sağlayacağım. Her gün 70 defa ona rahmet gözüyle bakacak ve her gün 70 hacetini yerine getireceğim. Her ne kadar günah işlemiş olsa ve onların en düşüğü dua, hacet ve günahların bağışlanması olacaktır. Ona her düşmanlıktan sığınak verecek ve her düşmana galip gelmesi için ona yardım edecek ve cennete gitmekten başka bir manisi olmayacaktır. (yani ölümden sonra cennete gidecektir.)
***
Gözlerin Korunması İçin Ayete’l Kürsi
Her namazdan sonra elleri gözlerin üzerine konulur ve Ayete’l Kürsi okunduktan sonra şöyle denir:
(أَللهُمَّ احفَظ حَدَقَتَیَّ بِحَقِّ حَدَقَتی عَلِیِّ بنِ أَبیطالِبٍ أَمیرِالمُؤمِنینَ (علیه السلام)
Allahumme’h fez hedeketney bi hakki hedeketne Aliyyibn’i Ebi Talib Emiri’l Müminine (aleyhi selam)
***
İlahi Amanname
Ehlibeyt İmamlarından İmam Musa Kazım (aleyhi selam) şöyle buyurmuştur: Bazı büyük babalarımdan duydum ki birisi Fatiha suresini okuyordu, sonra hazret şöyle buyurdu: “Hem ilahi şükrü yerine getirdi, hem de sevap kazandı.” Sonra hazret İhlas suresini okuduğunu duydu ve şöyle dedi: “İman etti ve güvenliği kazandı.” Sonra Kadir suresini okuduğunu duydu ve şöyle dedi: “Doğru söyledi ve bağışlandı.” Sonra Ayete’l Kürsi’yi okuduğunu duydu ve şöyle söyledi: “Yaratan Allah, onun için amanname gönderdi.”
***
Kur’an mı üstdündür Yoksa Tevrat mı?
Rivayet edildiğine göre Peygamber efendimizden: “Kur’an mı üstündür, yoksa Tevrat mı üstündür?” diye bir soru soruldu. Peygamberimiz şöyle buyurdu: “Kur’an’da bir ayet vardır ki Allah’ın tüm peygamberlerine gönderdiği kitapların tamamından daha üstün ve seçkindir. İşte o ayet, Ayete’l Kürsi’dir.”
Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Bana nazil olan en faziletli ayet, Ayete’l Kürsi’dir.”
Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Ayete’l Kürsi ve İhlas suresi, Allah’tan daha aşağı olan her şeyden daha büyük ve azimdir.”
Hz. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “… Muhammed’in canı elinde olan and olsun ki bu ayetin (Ayete’l Kürsi) ilahi arşta, Allah’ı tesbih ve takdis eden iki dil ve dudağı vardır.”
Hz. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Miraç gecesi iki levha gördüm. Bir levhada Fatiha suresi, ötekisinde Kur’an’ın tamamı vardı. Ondan üç tane nur parlıyordu. Cebrail’e dedim ki bu nur nedir? Cebrail (a.s) cevap olarak şöyle dedi: “O üç nurdan birisi İhlas Suresi, birisi Yasin Suresi ve ötekisi ise Ayete’l Kürsi’dir.”
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben, derecelerin yukarı çıkması için Ayete’l Kürsi’den istifade ediyorum.”
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim Fatiha, Tevhit, Kadir ve Ayete’l Kürsi’yi okur ve ondan sonra kalkar ve kıble karşısında hacetlerini Allah’tan dilerse, hacetleri kabul olur. Çünkü onlar İsmi azamdır.
Hz. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer sizler Ayete’l Kürsi’nin manevi eserlerinden haberdar olsaydınız hiçbir anınızda onu okumaktan uzak kalmazdınız.”
İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim Ayete’l Kürsi’yi bir defa okursa, Allah dünya sıkıntılarından bin tanesini ve Ahiret sıkıntılarından bin tanesini ondan uzaklaştırır. Dünyanın en küçük sıkıntısı yoksulluk ve ahiretin en küçük sıkıntısı ise kabir sıkmasıdır.”
Kâinatın efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) rüyasında kızına şöyle buyurmuştur: “Amel terazini Ayete’l Kürsi ile ağırlaştır. Zira her kim onu kıraat ederse, gökler ve yerler meleklerle birlikte harekete gelir ve Allah’ı yüksek ses ve paklıkla zikrederler, O’nu yüceltir ve tesbih ederler. Daha sonra tüm melekler, Allah Teâlâ’dan Ayete’l Kürsi’yi okuyanın günahını bağışlamasını ve onun hata ve sürçmelerinden geçmesini isterler.
Resulü Kibriya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Ayete’l Kürsi’yi bir kez okursa, ismi kötü ve şaki insanların divanından silinir.”
İmam Rıza (a.s) Peygamber efendimizden (s.a.a) şöyle nakletmiştir: “Her kim 100 kere Ayete’l Kürsi’yi okursa, sanki tüm ömrünü ibadetle geçirmiş gibi olur.”
***
Namazlardan Sonra Ayete’l Kürsi
Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Ayete’l Kürsi’yi namazlardan sonra okursa, yedi gök yarılır ve Allah Teala, Ayete’l Kürsi’yi okuyana rahmet gözüyle bakmayana kadar onlar kapanmaz ve bir melek görevlendirerek o andan bir gün sonraya kadar onun işlerini yazmasını ve kötü işlerini silmesini ister.”
Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Farz namazlardan sonra Ayete’l Kürsi okumak senin üzerine olsun (onu oku). Zira Peygamberler, Sıddıklar ve şehitler dışında kimse namazlardan sonra onu okumak için ihtimam göstermez. Her kim namazlardan sonra Ayete’l Kürsi’yi okursa, Allah’tan başkası onun ruhunu kabzetmez ve Allah’ın peygamberleri ile birlikte cihat ederek şehit olanlar gibi olur.” Ayrıca şöyle buyurmuştur: “(Böyle birisi) öldükten hemen sonra cennete girecektir. Sıddık ve abidlerden başkası Ayete’l Kürsi’yi okumak için ihtimam göstermez.”
Başka bir rivayette İmam Muhammed Bakır (a.s) efendimiz şöyle buyurmuştur: “Her kim Ayete’l Kürsi’yi her namazdan sonra okursa, yoksulluk ve çaresizlikten güvende olur ve rızkı genişler. Allah Teala ona kendi fazl ve lütfundan fazla mal verir.”
Resulü Kibriya Muhammed Mustafa (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim, farz namazlardan sonra Ayete’l Kürsi’yi okursa, namazı Hakk Teala’nın dergahında kabul olur ve Allah’ın amanında olur. Allah, onu bela ve günahlardan hıfzeder.”
***
Gözlerin ışıklanması için her namazdan sonra ellerinizi gözlerinizin üzerine koyun ve Ayete’l Kürsi’yi okuyun ve şöyle söyleyin:
اُعیذُ نورَ بَصَری بِنورِ الله الّذی لا یطفی
Uiyzu nure beseri bi nurillahi’l lezi la yutfa.
Hafıza ve İlmin Artması İçin Ayete’l Kürsi
Sevgili Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyurmuşlardır: “5 şey hafızayı güçlendirir: Tatlı yemek, boyna yakın et yemek, mercimek, soğuk ekmek yemek ve Ayete’l Kürsi okumak.”
Alimlerden birisi şöyle demektedir: “Her kim ilim istiyorsa beş şeye dikkat etsin: 1. Gizli ve açıkta takvalı olmak. 2. Ayete’l Kürsi okumak. 3. Her an abdestli olmak. 4. İki rekat olsa bile gece namazı kılmak. 5. Mideyi doldurmak için değil, güç kazanmak için yemek yemek.”
***
Sefer ve Seyahate Çıkmak
Ehlibeyt imamlarından İmam Cafer Sadık (aleyhi selam) efendimiz şöyle buyurmuştur: “Yolculuğunuza sadaka vererek yahut Ayete’l Kürsi okuyarak başlayın. Her kim yolculuk boyunca her gece Ayete’l Kürsi okursa hem kendisi hem de onunla birlikte olanlar selamette kalır.”
***
Hacetler İçin
Eğer birisi önemli bir işle karşılaşır ve bir an önce amacına ulaşmak isterse, kimsenin olmadığı bir çöl veya sahraya (kimsenin olmadığı dağlık veya kuraklık bir yerde olabilir) gitmeli. Etrafını bir çizgiyle çizmeli ve kıbleye doğru oturarak 70 kere Ayete’l Kürsi okumalı. Hiç şüphesiz o kişi o gün hacetine kavuşacaktır. Bu amel tecrübe edilmiş ve sonuç alınmıştır.
Resulü Ekrem Hz. Muhammed (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her ne zaman herhangi bir hacetin için dışarı çıkarsan Ayete’l Kürsi oku ki hacetini Allah yerine getirsin.”
Müminlerin Emiri Hz. Ali b. Ebu Talip (a.s) efendimiz şöyle buyurmuştur: “Her ne zaman sizlerden birisinin bir haceti olursa Perşembe günü sabah onu talep etmek için evden dışarı çıksın ve dışarı çıktığı an Al-i İmran Suresinin son ayetlerini (190. Ayet ve sonrasını), Ayete’l Kürsi’yi, Kadir Suresini ve Fatiha suresini okusun. Zira bunları okuyan dünya ve ahiret hacetlerini elde eder.”
Başka bir rivayette ise her kim Ayete’l Kürsi’yi güneş battığı vakit okursa hacetine ereceği söylenmiştir.
Şeytanı Uzaklaştırmak İçin
Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Evlerinizde Ayete’l Kürsi okuyunuz ki şeytan size yaklaşamasın.”
***
Uyku Vakti
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Peygamber beni çağırdı ve şöyle buyurdu: ‘Uyumak için yatağına gittiğinde çokça istiğfar et, salavat getir ve Kul huvallahu ahed (ihlas suresini) oku. Çünkü bunlar Kur’an’ın nurudur. Ve Ayete’l Kürsi oku. Zira onun her harfinde bin bereket ve bin rahmet vardır.”
Ayete’l Kürsi’nin Fazilet ve Önemi
1. Ayete’l Kürsi, gökten bir nurdur.
2. Ayete’l Kürsi, arşın hazinelerindendir.
3. Ayete’l Kürsi, yolculukta güvende kalmayı sağlar.
4. Ayete’l Kürsi, Kur’an’ın en yüce noktasındadır.
5. Hz. Resulü Ekrem, uyuduğunda okuduğu zikir Ayete’l Kürsi idi.
6. Ayete’l Kürsi ile insan tüm afetlerden masun kalır.
7. Ayete’l Kürsi, fakirliğin defedilmesi için etkili ve gaipten ilahi yardıma neden olur.
8. Yalnızken Ayete’l Kürsi okursan korkudan emanda kalır ve Allah’tan yardım alırsın.
9. Ayete’l Kürsi’yi tarla, mezra ve dükkana gizlemek işin bereketli ve kazancın artmasına neden olur.
10. Ayete’l Kürsi ile ölüm rahat olur.
11. Can ve malını korumak için Ayete’l Kürsi oku.
Rivayet edildiğine göre her kim Ayete’l Kürsi’yi yazım dükkanına veya evine asarsa malı çoğalır ve asla başkasına muhtaç olmaz.
AYETEL KÜRSİ
اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَیُّ الْقَیُّومُ ۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌ ۚ لَّهُ مَا فِی السَّمَاوَاتِ وَمَا فِی الْأَرْضِ ۗ مَن ذَا الَّذِی یَشْفَعُ عِندَهُ إِلَّا بِإِذْنِهِ ۚ یَعْلَمُ مَا بَیْنَ أَیْدِیهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ ۖ وَلَا یُحِیطُونَ بِشَیْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلَّا بِمَا شَاءَ ۚ وَسِعَ کُرْسِیُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ ۖ وَلَا یَئُودُهُ حِفْظُهُمَا ۚ وَهُوَ الْعَلِیُّ الْعَظِیمُ * لَا إِکْرَاهَ فِی الدِّینِ ۖ قَد تَّبَیَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَیِّ ۚ فَمَن یَکْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَیُؤْمِن بِاللَّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَکَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَیٰ لَا انفِصَامَ لَهَا ۗ وَاللَّهُ سَمِیعٌ عَلِیمٌ * اللَّهُ وَلِیُّ الَّذِینَ آمَنُوا یُخْرِجُهُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَی النُّورِ ۖ وَالَّذِینَ کَفَرُوا أَوْلِیَاؤُهُمُ الطَّاغُوتُ یُخْرِجُونَهُم مِّنَ النُّورِ إِلَی الظُّلُمَاتِ ۗ أُولَٰئِکَ أَصْحَابُ النَّارِ ۖ هُمْ فِیهَا خَالِدُونَ
AYETEL KÜRSİ’NİN TÜRKÇE OKUNUŞU
Allahu la ilahe illa huvel hayyul kayyum, la te'huzuhu sinetuv vela nevm, lehu ma fis semavati ve ma fil ard, men zellezi yeşfeu indehu illa bi iznih, ya'lemu ma beyne eydihim ve ma halfehum, ve la yuhitune bi şey'im min ilmihi illa bi ma şa', vesia kursiyyuhus semavati vel ard, ve la yeuduhu hifzuhuma, ve huvel aliyyul azîm.
La ikrahe fid dini kad tebeyyener ruşdu minel ğayy, fe mey yekfur bid tağuti ve yu'mim billahi fe kadistemseke bil urvetil vuska lenfisame leha, vallahu semiun alîm.
Allahu veliyyullezine amenu yuhricuhum minez zulumati ilen nur, vellezine keferu evliyauhumut tağutu yuhricunehum minen nuri ilez zulumat, ulaike ashabun nar, hum fiha halidûn.
AYETEL KÜRSİ’NİN ANLAMI
“Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.
Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.
Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürürler. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.”
***
Ayetin Hadisler Işığında Açıklaması[3]
Tefsir'ul-Ayyaşî'de, İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle der: Ebuzer dedi ki: "Ya Resulallah, sana indirilen ayetlerin en üstünü hangisidir?" Resulullah buyurdu ki: Ayet'el-Kürsü. Yedi kat gök ve yedi kat yer kürsünün yanında uçsuz bucaksız bir çöle atılmış bir halka gibi kalır." Sonra şöyle dedi: "Arşın kürsüden üstünlüğü, çölün halkadan üstün oluşu gibidir."[4]
Bu hadisin baş kısmını Suyutî, ed-Dürr'ül-Mensûr adlı eserinde İbn Raheveyh'den, o da Müsnedinde Avf b. Malik kanalıyla Ebuzer'den rivayet eder. Yine, Ahmet ve İbn Dureys ve Hakim'den (Hakim, sahih olduğunu belirtmiştir) Beyhaki'den (Şuab'il-İman) kitabında Ebuzer'den rivayet ederler.
Yine ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde, Ahmed ve Taberani Ebu Emame'den şöyle rivayet ederler: Dedim ki: "Ya Rasulallah, sana indirilen ayetlerin içinde en büyük olanı hangisidir?" Buyurdu ki: "Allah'tır ki O'ndan başka ilâh yoktur. Diridir, koruyup yöneticidir." (Ayet'el-Kürsü)
Aynı eserde, bu anlamı pekiştiren bir rivayet Hatib el-Bağdadi'nin tarihle ilgili eserinde, Enes kanalıyla Peygamber'den (s.a.a) aktardığı belirtilir.
ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde Daremî Eyfa b. Abdullah el-Kelaği'den şöyle rivayet eder: Bir adam Rasulullah'a dedi ki: "Ya Rasulallah, Allah'ın kitabında bulunan hangi ayet daha büyüktür?" Rasulullah buyurdu ki: "Allah'tır ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Diridir, koruyup yöneticidir..."
Ben derim ki: İncelemekte olduğumuz bu ayetin "Ayet'el-Kürsü" olarak nitelendirilişinin öyküsü, İslâm'ın ilk dönemlerine, hatta Resulullah efendimizin hayatta olduğu günlere hatta bizzat Resulullah'ın da (s.a.a) bu adı ona vermesine dayanır. Resulullah'tan, Ehlibeyt İmamları'ndan ve sahabeden aktarılan rivayetlerden bunu rahatlıkla anlayabiliriz.
Bu tarz bir nitelemenin tek gerekçesi, ayeti anlamak için gösterilen kusursuz özen ve onun önemsenmesidir. İşaret ettiği anlamın yüceliği, inceliği ve latifliğidir. "Allah'tır ki, O'ndan başka ilâh yoktur." ayetinin ifade ettiği içeriği saf ve katışıksız tevhiddir. Ayette ulu Allah'ın evren üzerindeki sınırsız otoritesinden, kaimliğinden söz edilir ki, zat isimlerin dışındaki tüm güzel isimler bu anlama dönüktür. Yanı sıra, ilâhî otoritenin varlıklar âleminin en basitinden, en büyüğüne kadar her şeyi kuşattığı; başından sonuna kadar tüm gelişmeleri kontrolünde tuttuğu ayrıntılı biçimde dile getiriliyor. İlâhî otoritenin dışında cereyan ediyormuş gibi görünen olguların, bu sınırsız otoritenin içinde olacak şekilde dışında olduğu vurgulanıyor. Bu yüzden adı geçen ayetin, Kur'ân'daki en büyük ayet olduğu dile getirilmiştir. Bu ayet, ayrıntılı bir açıklama içermesi açısından büyüktür. Çünkü: "Allah; O'ndan başka ilâh yoktur. En güzel isimler O'nundur." (Tâhâ, 8) ayeti ve benzeri ayetler, Ayet'el-Kürsü'nün içerdiği anlamı içermekle beraber onlardaki ifade öz ve topludur. Ayet'el-Kürsü'de ise, ayrıntılı açıklamalar yer almaktadır.
Bu yüzden bazı rivayetlerde, Ayet'el-Kürsü'nün Kur'ân ayetlerinin efendisi olduğu belirtilir. ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde belirtildiğine göre Ebu Hureyre, Peygamber efendimizden rivayet etmiştir. Diğer bazı rivayetlerde ise şöyle buyurulur: "Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur'ân'ın zirvesi de Ayet'el-Kürsü'dür." Tefsir'ul-Ayyaşî'de[5] Abdullah b. Senan aracılığı ile İmam Cafer Sadık'tan rivayet eder.
Şeyh Tusî, el-Emali adlı eserinde Ebu Emame el-Bahili'ye dayandırarak şöyle der: Bahili der ki Ali b. Ebu Talib'in (a.s) şöyle dediğini duydum: "İslâm'ı anlayan ya da Müslüman bir anne-babadan dünyaya gelen bir kimsenin, gecenin karası boyunca (sözünün burasında araya girdim ve 'gecenin karası' ne demektir? diye sordum. Dedi ki: "Gecenin tamamıdır) Allah'tır ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Diridir, koruyup yöneticidir... ayetini okumadan uyuması düşünülemez." sonra ayeti sonuna kadar okudu. Ardından şöyle dedi: "Eğer bu ayetin ne olduğunu [veya bu ayette ne anlatıldığını] bilseydiniz, hiç bir durumda onu okumayı ihmal etmezdiniz. Çünkü Rasulullah şöyle buyurdu: "Ayet'el-Kürsü bana arşın altındaki bir hazineden verildi. Benden önce hiç bir peygambere verilmemişti." Hz. Ali (a.s) dedi ki: "Rasulullah'tan bunu duyduğumdan beri hiç bir gece Ayet'el-Kürsü okumadan sabahlamadım..."[6]
Ben derim ki: Aşağı-yukarı aynı anlamı içeren bu rivayet ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde, Ubeyd İbn Ebî Şeybe, Daremi, Muhammed b. Nasr ve İbn Dureys kanalıyla Hz. Ali'ye (a.s) dayandırılır. Yine aynı eserde, Deylemî kanalıyla Hz. Ali'den (a.s) rivayet edilir. Gerek Ehlisünnet kaynaklarında ve gerekse Şia kaynaklarında, Ayet'el-Kürsü'nün üstünlüğüne ilişkin birçok rivayete yer verilir. Yukarıda geçen rivayette, Hz. Ali'nin şöyle dediğinden söz edildi: Rasulullah şöyle buyurdu: "Ayet'el-Kürsü bana arşın altındaki bir hazineden verildi." Benzeri bir ifadeye ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde yer alan ve Buharî'nin tarihinden nakledilen İbn Dureys'in Enes kanalıyla Resulullah'a (s.a.a) dayandırdığı şu rivayette de rastlanmaktadır: "Ayet'el-Kürsü bana arşın altından verildi."
--------------------------------------------------------------------------------
[1] - شَهِدَ اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَا بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
[2] - قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَن تَشَاء وَتَنزِعُ الْمُلْكَ مِمَّن تَشَاء وَتُعِزُّ مَن تَشَاء وَتُذِلُّ مَن تَشَاء بِيَدِكَ الْخَيْرُ إِنَّكَ عَلَىَ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
تُولِجُ اللَّيْلَ فِي الْنَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الَمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
[3] — Allame Tabatabai, El Mizan.
[4]—Tefsir’ul-Ayyaşî, c.1, s.137]
[5]- [Tefsir'ul-Ayyaşî, c.1, s.136]
[6]- [el-Emali, c.2, s.122]