İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi analistlerinden Zvi Bar’el, Erdoğan’ın İran’a yaptığı ziyaretin ardından Türkiye-İran arasındaki ilişkileri değerlendirdi.
İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi analistlerinden Zvi Bar’el, Erdoğan’ın İran’a yaptığı ziyaretin ardından Türkiye-İran arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Erdoğan ve Ruhani’nin ilişkilerin tesisi için ciddi bir çaba ortaya koyduğunu ifade eden Bar’el, düzenlenen basın toplantısının her türlü konunun detaylı şekilde konuşulduğu profesyonel bir program niteliğinde olduğunu ifade etti.
Bar’el, Erdoğan’ın “Biz Suriye’de ve Irak’ta akan kanı durdurma sorumluluğunu üstlenmek durumundayız” dediğini, ancak kendisinin Husilere karşı Yemen’e müdahale eden ve İran’a karşı düşmanca oluşturulan Arap ittifakına katıldığı hususunu dile getirmekten kaçındığını belirtti. Erdoğan’ın “Ölenlerin Sünni ya da Şii olması bir şey ifade etmiyor, hepimiz Müslümanız” dediğine de ayrıca dikkat çekti.
Bar’el; Erdoğan’ın, İran’ın aksine Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın yönetimden uzaklaştırılmasını talep ettiğini belirtti ve bu anlaşmazlığın İran ve Türkiye arasındaki ilk anlaşmazlık olmadığına, nitekim bundan yaklaşık iki hafta önce Erdoğan’ın İran hakkında “Tek hedefi bölgeyi kontrolüne geçirmektir ve durdurulması gerekmektedir” dediğine dikkat çekti.
Bar’el ayrıca Türkiye’nin Yemen’de Suud’un yanında, Husilerin karşısında yer aldığını ve Suud’un Türkiye’yi İran’a karşı oluşturmaya çalıştığı Sünni Blokta müttefiki olarak gördüğünü belirtti.
Her halükarda İran ve Türkiye arasında çok sayıda ortak çıkarların olduğuna işaret eden Barel, iki ülke arasındaki ticaret hacminin en az 14 milyar dolara tekabül ettiğini ve her iki tarafında bunu üçe katlamaya çalıştığını; yine bağımsız bir Kürt devleti fikrinin tehlikesi hususunda her iki tarafın da aynı düşündüğü yazdı.
İki ülke arasındaki bazı anlaşmazlıklara rağmen Türkiye için İran’la ilişkilerin siyasi ve ekonomik anlamda özel olarak önem arz ettiğini dile getiren Bar’el, Türkiye’nin Suud’la arasındaki ilişkiyi asla bozmadığını ve bu ilişkinin belki de Türkiye’nin 2013’te Sisi’nin yönetimi ele geçirmesiyle bozulan Mısır’la ilişkilerinin yeniden düzeltilmesine vesile olabileceğini ifade etti.
Türkiyeli bazı muhalif yazarların, Türkiye’yle bölgede kritik bir rol oynayan İran’ı hızlı bir şekilde kıyaslama yoluna gittiğini ifade eden Bar’el, söz konusu yazarların İran liderinin Twitter ve Facebook kullandığını, buna karşılık Türk hükümetinin sosyal paylaşım sitelerinin engellenmesine karar verdiğine dikkat çektiğini belirtti. Bar’el bu kıyaslamanın gerçekçi bir kıyaslama olmadığını, İran’ın Türkiye’deki insan haklarını ülkesine taşımak için bile önünde uzun bir yol olduğunu söyledi.