Nijerya ordusunun Zaria kentinde Şeyh İbrahim Zekzaki'nin evine düzenlenen baskında ölü sayısı yüzlerle ifade ediliyor.
Pazar günü Nijerya ordusu, Zari kentinde bulunan ve bir programa katılan Şeyh İbrahim Zekzaki'nin tutuklanması için, programın düzenlendiği mekana operasyon düzenledi.
Operasyonda yüzlerce Müslüman Şii, ordu tarafından katledilirken İbraim Zekzaki, eşi ve çocuğu hakkında ne yazık ki kesin bir bilgiye ulaşılamıyor.
Geçen yıl Ramazan ayında Kudüs günü yürüyüşlerinde buna benzer bir olay yaşanmış, yine yüzlerce Müslüman öldürülmüş ve Şeyh İbrahim Zekzaki'nin üç oğlu da şehitler arasında yer almıştı. Yaşanan bu faciaya rağmen, Şeyh İbrahim Zekzaki önderliğindeki İslami Hareket, halkı sukunete çağırmış ve olayların büyümesini engellemişti.
Ancak her defasında Nijerya'da yaşayan Müslümanların yüzde 10-20sini oluşturan Şii Müslümanlara karşı yürütülen bu tür operasyonlar, dünya kamuoyunda gerektiği ilgiyi görmüyor ve şimdiye kadar defalarca yaşanan bu olaylar medya ve basın organları tarafından örtbas edilmeye çalışılıyor.
Nüfusunun yüzde 50si Müslüman olan Nijerya'da 1980lerde faaliyetlerine başlayan İslami Hareket ve bu hareketin başındaki İbrahim Zekzaki, ülkede Ehlibeyt mektebinin tanınmasında ve halkın bu mektebe yönelim göstermesinde çok önemli bir role sahip. Yaklaşık 30 yıldır faaliyetlerini sürdüren İslami Hareket, ülkede 15 milyon kadar Müslüman'ın Ehlibeyt mektebiyle tanışmasına ve bu mektebe bağlanmasına vesile oldu.
Afrika'da diğer birçok ülkede olduğu gibi şiddetin ve kanın durmadığı bir ortamda şu ana kadar adı kanlı eylemlerle anılmayan ve devlete karşı herhangi bir ayaklanmada yer almayan İslami Hareket, özellikle Nijerya'nın orta kuzey kesiminde oldukça faal durumda.
Yıllar içinde milyonlarca Müslüman'ın Ehlibeyt mektebine kazandırılmasında önemli katkıları olan bu hareket, ne yazık ki selefi-vahabi düşünceli Arap ülkelerin ve bunların başında Suudi Arabistan'ın dikkatini çekmiş durumda. Ülkede son yıllarda adından söz ettiren ve kanlı eylemleriyle tanınan Boko Haram vb. terör örgütleri, İslami sloganlarla ve Arabistan gibi İslam'a değil de Siyonist rejime hizmet eden ülkelerden aldıkları finansal güçle ülkede eylemlerine rahatlıkla devam edebiliyor.
Şimdiye kadar binlerce masum insanın ölümünden sorumlu olan bu terör örgütü karşısında, içlerinde Amerikan ordusundan askerlerin de bulunduğu Nijerya ordusu dikkate değer bir başarı göstermezken, İslami Hareket gibi kültürel ve toplum içinde yer edinmiş hareketlere karşı baskılarını gün geçtikçe artırabiliyor.
Nijerya ülkesi, diğer bazı Afrika ülkelerinde olduğu gibi darbeler ve iç çatışmalarla dolu bir ülke. Nijerya'nın yeni devlet başkanı Muhammadu Buhari yakın zamanda İran'ı ziyaret etmiş ve dini lider İmam Hamaney'le bir görüşme yapmıştı. Görüşmede İmam Hamaney, terörizme karşı batılı ülkelerin özellikle Amerika gibi ülkelerin desteğini beklemenin yanlış olduğunu, bunun yerine İslam ülkelerinin kendi aralarında iş birliği yapmaları tavsiyelerinde bulunmuştu.
Ancak ülkede ordu-devlet arasındaki kopukluğun bir türlü düzeltilemediği şu durumda, daha çok ABD ve İsrail yanlısı olan ordunun resmi devleti görmezden gelerek bu tür kanlı eylemlerde bulunması bölgedeki durumun vahametini ortaya koyuyor.
Afrika kıtasında Şiilik akımının öncüsü olabilecek bir hareketin her zaman kendileri için tehlike arz ettiğini ve bunun gelecekte kendi misyonlarının sonu olacağını bilen iki düşman sistem (-Kapitalist ve -Selefi,Vahabi) bu hareketin engellenmesi için her türlü şiddete ve insanlık dışı baskılara baş vurabiliyor.