Ankara Misak-ı Milli Sınırlarına Geri Dönmek İstiyor

Rate this item
(0 votes)
Ankara Misak-ı Milli Sınırlarına Geri Dönmek İstiyor

Rasthaber Genel Yayın Yönetmeni Ziya Türkyılmaz, Tesnim Haber Ajansı’na verdiği röportajda, Türkiye’nin desteği altında olan kuvvetlerin Halep’in kuzeyine yaklaşması ve bu kuvvetlerin Suriye Ordusu ve Direniş Kuvvetleri’yle çatışması ihtimali hakkında, Türkiye’nin kendisinden ayrılan toprakları birleştirmek istediğine değinerek şunları söyledi:

“2011 yılında Suriye krizinin başlamasından itibaren, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu açık bir şekilde, ‘Türkiye bir asır önce bu ülkeden ayrılan yakınlarını yeniden birleştirecektir’ açıklamasında bulundu.”
 
Türkyılmaz sözlerinin devamında Mondros Ateşkes Antlaşması’nı hatırlatarak şu ifadelerde bulundu: “Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra, Osmanlılar ve İngiltere, Fransa ve İtalya olmak üzere kazanan devletler arasında Türkiye’nin batı kıyılarında bulunan Mondros adasında Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. Batılılar o dönemde, Osmanlılar tarafından belirlenen Türkiye’nin yeni sınırlarını üstü kapalı bir biçimde kabul ettiklerini açıkladılar.”
 
Türkyılmaz, Türkiye’nin Irak ve Suriye topraklarının bazı kısımlarının Mondros Antlaşması dahilinde olduğu yönündeki iddiaları hakkında şunları söyledi:

“Türkiye Mondros’ta kabul edilen Türkiye sınırlarını Misak-ı Milli sınırları olarak adlandırdı. Halep, Rakka, Musul ve Kerkük’te Misak-ı Milli sınırları içerisinde bulunmaktaydı. Ama daha sonra 1918 yılında İsviçre’de düzenlenen Lozan Antlaşması’ndan sonra Türkiye, şu an Irak ve Suriye’de bulunan bahsedilen bölgeleri Fransa ve İngiltere’ye vermek zorunda kaldı”

Türkyılmaz, Misak-ı Millînin yeniden oluşturulması yönünde Türk yetkililerin açıklamalarına dikkat çekerek şu ifadelerde bulundu: “Türk yetkilileri son haftalarda Misak-ı Milli sınırlarına dönmek istediğinden bahsediyor. Ankara yetkilileri, batılıların ilk başta kabul ettikleri ama sonra karşı çıktıkları Misak-ı Millîye döneceğini söylüyorlar.”
 
Türkyılmaz, Türkiye’nin Halep ve Musul’a müdahalesi hakkında da şunları söyledi: “Erdoğan son günlerde Misak-i Milli sınırlarına dönme konusunu açık bir şekilde ifade ediyor. Erdoğan, Halep, Musul ve Kerkük’ün Türkiye’nin kontrolü altında olduğunu iddia ediyor. Ankara bu bölgeleri işgal etmek isteğini söylemiyor ama Türkiye’nin bütün ülkelerden daha fazla müdahale hakkı olduğunu ifade ediyor.”
 
Türkyılmaz, Türkiye’nin Halep ve Musul’da operasyonda bulunmasının mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türkiye, Halep, Rakka, Musul ve Kerkük şehirlerindeki konulara müdahalede bulunmayı kendi hakkı olarak görüyor ve hiç kimsenin buna engel olamayacağını iddia ediyor.

Bu konu Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırlarını gündeme getirerek, yeniden o coğrafyaya dönmek istediğini gösteriyor. Eğer Türkiye perde arkasında batılılarla bir anlaşma sağlarsa, bahsedilen şehirlere saldırmak ve bu şehirleri ele geçirmek isteyecektir. Eğer Türkiye uzun bir süre bahsedilen şehirleri işgal edemese bile, bölgedeki gelişmeleri gözlemlemek için bu bölgelerde müdahale hakkı bulunduğunu iddia edecektir.
 
Türkyılmaz, kendisine yöneltilen “Acaba Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonlarının amacı da Halep ve Musul gibi şehirleri ele geçirmek mi?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bu operasyonlarda tam olarak bu amaç bulunmaktadır. Türkiye ve Amerika arasında Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi konusunda ihtilaflar bulunmaktadır. Ama Amerika, Türkiye’de meydana gelen 15 Temmuz darbe girişimine karışması nedeniyle Türkiye’ye bazı ayrıcalıklar vermek istemektedir. Amerika, darbe girişimini planlayan ve uygulayan ülkeydi ve onların darbedeki rolü ortaya çıktı. Bu yüzden Washington, bazı ayrıcalıklar vererek Türkiye’nin gönlünü alamaya çalışmaktadır.”
 
Türkyılmaz, Washington’un Ankara’nın Suriye’ye girmesini desteklemesi ile ilgili olarak da şu açıklamalarda bulundu: “Öyle görünüyor ki, Türkiye’nin bu derece Suriye’ye nüfuz edebilmesi ve Rusya’ya yönelmemesi için batılar perde arkasında Türkiye’ye bazı izinler vermiş. Türkiye NATO’nun bir üyesi olarak bu kuruluşun ve Amerika’nın izni olmadan bir eylemde bulunamaz. Bu yüzden Türkiye’nin Suriye’ye girişi Amerika’nın izni olmadan mümkün değildir.”
 
Türkyılmaz sözlerinin sonunda Türkiye’nin bölgeye müdahalesinin Amerika’nın izni ile gerçekleştiğini belirterek şunları söyledi:

“Rusya, meydana gelen bu durumu kullanarak Türkiye’yi kendi tarafına çekmeye çalıştı. Ankara yetkilileri Washington ve Moskova’yı aynı anda idare edebileceğini ya da doğu ve batı ile olan ilişkisinde denge oluşturacağını zannediyor. Batılılar Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşmasını istemiyor. Çünkü Ankara, batının kampının bir parçası sayılıyor ve batılılar bundan çok kolay bir şekilde vazgeçmezler.

Türkiye yetkililerinin son günlerdeki üstü açık açıklamaları ve bölgeden pay istemesi, Amerika’nın Ankara ile uzlaşma sağlamaya çalıştığı günlerde yaşanmaktadır.”

Read 3211 times