Bikdeli: İran, Kafkasya’daki Komplolara Seyirci Kalmayacak

Rate this item
(0 votes)
Bikdeli: İran, Kafkasya’daki Komplolara Seyirci Kalmayacak

  Kasım 2020’de Dağlık Karabağ’da 44 günlük savaş sonrası Rusya'nın gözetiminde Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının ardından gündeme gelen konulardan birisi de Zengezur Koridoru oldu.
 

İran’ın Ankara eski Büyükelçisi ve Kafkasya Uzmanı Ali Rıza Bikdeli, üst düzey Azerbaycan yetkililerinin birçok kez "Zengezur Koridoru" şeklinde ifade ettiği ulaşım hattına ilişkin Tasnim Haber Ajansı’na değerlendirmede bulundu.

Aşağıdaki yazıda Ali Rıza Bikdeli’nin değerlendirmeleri şu şekilde:

*Bakü yetkililerinin Zengezur Koridoru’nun yakın gelecekte oluşturulacağına ilişkin yaptığı açıklamalar doğru mu, Sizce bu koridor İran ve Ermenistan arasındaki bağların kopmasına yol açabilir mı?

Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan arasında imzalanan 10 Kasım 2020 tarihli ateşkes anlaşmasının 3. maddesi kapsamında farklı bir hukuki statüsü tanımlayan ‘Laçin Koridoru’ örneği ile özel bir koridor konsepti oluşturmuştur. 5 km genişliğindeki koridorun güvenliği Rus barış güçleri (üçüncü ülke) tarafından sağlanacak.

Dolayısıyla Azerbaycan yetkilileri ‘Zengezur Koridoru’ terimini kullanırken bunun ne anlama geldiğini ve Ermenistan'ın diğer tarafının kendi toprakları, toprak bütünlüğü ve egemenliği ile ilgili ifadelerini kabul edip etmediğini bilmemiz gerekir. Ateşkes anlaşmasının 9. maddesine göre Ermenistan Cumhuriyeti vatandaşların, araçların ve yüklerin her iki yönde engelsiz hareketini organize etmek için Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki ulaşım bağlantılarının güvenliğini garanti etmektedir. Bu tür kolaylıklar ikili ilişkilerde yaygındır ve genellikle bu tür yükümlülükleri ikili taşımacılık ve transit anlaşmaları çerçevesinde kabul ederler. Ulaşımın önündeki engelleri kaldırmak bizim de istediğimiz bir konudur.

1990 yılında patlak veren Dağlık Karabağ savaşı, bizim eski Sovyet Birliği demiryolu ağına demiryolu erişimimizi kesip İran ekonomisine ciddi zararlar vermiştir. Demiryolu hatlarımızın Nahçıvan, Kafkasya ve Avrasya demiryolu ağına bağlanması için bu engelleri bir an önce kaldırmaya çalışmalıyız.

*Bu tanımların İran jeopolitiği üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?

İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'nın vurguladığı gibi, bölgenin jeopolitik durumunda herhangi bir değişim kabul edilemezdir. Geçen yıl Azerbaycan Cumhuriyeti, topraklarını işgalden kurtarmak için kendi topraklarında 44 günlük bir savaş yürüttü. Bu süreçte Bakü yönetimi, Ermenistan'ın toprak bütünlüğüne saygı ilkesinin tamamını dikkatle izledi. Azerbaycan tarafı, acı bir savaş çıkmasına rağmen Ermenistan topraklarını işgal etmedi. Daha önce Azerbaycan Cumhuriyeti'nden Ermenistan'a yönelik bir askeri saldırganlığa tanık olmadığımız için Sünik iline saldırı yapılacağından şüphe edemeyiz. Bakü yönetiminin Nahçıvan ile ana vatan arasında engelsiz geçiş istediği sürece, Azerbaycan’ı destekleyeceğiz. Fakat Sünik ilinin bir kısmı özel bir hukuki rejimle Ermeni hükümetinin kontrolünden ayrılırsa durum farklı olacaktır. Böyle bir eylemin ilk etkisi, bölgede bir 30 yıl daha savaş ateşi ve kan dökülmesine yol açacak yeni krizin oluşmasıdır. Ayrıca önceki savaşta olduğu gibi hegemonik güçlerin nüfuzuna zemin hazırlanabilir. Öte yandan, sınırların değiştirilmesi meselesi de konuşuluyor. Tabii ki, kişisel olarak hiç böyle bir tahminim olmadı. Ancak İran'da Kafkasya’da sınırları değiştirmek için bir komplonun başladığını düşünenler var. Bu tür senaryolar gözden kaçmamakta ve bu planların uygulanması halinde İran buna seyirci olarak kalmayacaktır.

*Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Rusya ile Azerbaycan Cumhuriyeti'nin koridor teklifini kabul etmek zorunda kaldığı ve istese de durumu değiştiremeyeceği söyleniyor. Size göre böyle bir varsayım doğru mu ve Rusya talebini Ermenistan'a dayatabilir mi?

Bu soru Ermeni yetkililerine yönetilmeli. Bence Erivan'ın bu konudaki tutumu açıktır. Söylediklerine göre, Ermeni tarafı uluslararası kurallar ve 10 Kasım 2020 tarihli anlaşmanın 9. maddesi uyarınca, Kafkasya'daki tüm karayolu, hava ve demiryolu güzergahındaki engeli kaldırmayı kabul etmiştir. Üçüncü tarafların rolü ise bu sürece katkı sağlamak yönünde olmalı.

*İran Kafkasya bölgesindeki gelişmelerle ilgili ne yaptı, pasif mi kaldı yoksa belirli bir politika mı izledi?

İran'ın bu konudaki ilkeli tutumu üst düzey yetkililer tarafından açıklanmış ve pratikte uygulanmıştır. Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta yapılan Ekonomik İşbirliği Teşkilatının 15. Zirvesi'ne katılan Sayın Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, burada İran İslam Cumhuriyeti’nin Kafkasya politikasına bir kez daha değindi.

Ülkelerin toprak bütünlüğü ile sınırlarına saygı ve bölgede jeopolitik sınırların değişmezliği prensibi, İran'ın komşuluk politikasının en önemli unsurunu teşkil etmektedir.  İran'ı son 30 yılda Azerbaycan Cumhuriyeti'nin sınırlarına saygıyı desteklemeye yönlendiren ilke ve mantık, diğer komşular için de geçerlidir. İran’ın tüm komşuları bu konuda ülkemize güvenebilir. Bu ilkenin tesis edilmesinde her zaman sorumlu olarak davranan İran hiçbir zaman tereddüt etmemiştir. Kafkasya'daki güzergahların önündeki engellerin kaldırılması, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan sınırlarının çizilmesi ve aralarında kalıcı bir barış anlaşması için yapılan çabalarının büyük destekçisiyiz.

Read 720 times