İslam ülkelerindeki bazı yönetimlerin siyasi ve ekonomik ilişkiler bir yana, Siyonistlerin suç ve cinayetlerine kayıtsız kalması bile açık bir ihanettir. Hem ezan okuyup hem de İslam düşmanlarıyla oturup kalkamazsınız!
Hüseyin Şeriatmedari kaleme aldığı makalesinde şunları yazdı:
1- Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya, Siyonist rejimin mazlum Gazze halkının katledilmesindeki vahşi suçlarını sadece resmi olarak desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda mali yardım ve silah göndererek vahşi Siyonistlere dolaylı değil doğrudan ortak oluyorlar. Amerika ve Avrupa ülkelerinin liderlerinden birinin işgal altındaki Filistin'e gidip Siyonist rejimin soykırımına tam destek verdiğini beyan etmediği ve gazetecilerin kameraları önünde bu rejimin cellatlarına sarılmadığı bir gün, bir hafta yok. Peki savaşın bu tarafında neler oluyor?
2- İslam ülkelerinden beklenen en az ve en gerekli davranış, Siyonist rejimle siyasi ve ekonomik ilişkileri kesmeleri ve İsrail'e, ABD'ye ve onu destekleyen birçok Avrupa ülkesine petrol ve gaz ihraç etmekten kaçınmalarıdır. Bu arada İran İslam Cumhuriyeti'nin hesabı ayrı ve açıktır. Çünkü İsrail'in tarihten silinmesi önerisi, İmam'ın bakışı ve tavsiyesiydi ve bu, İran İslam İnkılabı ve Rehberi tarafından ciddiyetle takip edilmiş ve takip edilmektedir. İran İslam Cumhuriyeti tüm direniş güçlerini ve Siyonist rejime karşı duran herkesi desteklediğini açıkça ve cesaretle ilan etmiştir ve bunu da bugüne kadar yapmıştır. Ayrıca İran İslam Cumhuriyeti'nin Siyonist rejimle hiçbir siyasi ve ekonomik ilişkisi bulunmamaktadır.
3- Artık beklenen ve başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm ülkelerin İslami ve insani görevi, öncelikle vahşi İsrail ile tüm siyasi, ekonomik ve turistik ilişkilerini kesmesi, ikinci olarak da İsrail'e, Amerika'ya ve bu barbar rejimi destekleyen diğer ülkelere petrol, gaz ve gıda maddeleri ihraç etmekten kaçınmasıdır. Eğer İslam ülkeleri iddialarında dürüstse ve liderlerin açıklama ve röportajlarında da vurguladıkları gibi Siyonistlerin soykırımını durdurmak istiyorlarsa bu konuda yapılabilecek en az ve en temel eylem İsrail'e ve ortaklarına, yani Amerika ve Avrupa'ya petrol, gaz ve gıda maddeleri ihracatını kesmektir.
4- Dünya petrol ve doğalgazının yaklaşık %45'i Fars Körfezi'nden ihraç edilmektedir. Fars Körfezi tarafında İran, Umman, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Bahreyn olmak üzere sekiz ülke yer alıyor. Bu ülkelerin hepsi İslam ülkesidir ve eğer bugünden itibaren İsrail'e ve destekçilerine petrol ve doğalgaz ihracatını kesmeye karar verirlerse, Siyonist rejim ve onu destekleyen ülkeler ağır ve kırılgan bir felaketle karşı karşıya kalacaktır. Buna sadece bir örnek verecek olursak, dün ABD televizyon kanalı C.N.B.C, bir belgeselinde, Hürmüz Boğazı kapatılırsa petrol fiyatının 250 dolara (mevcut fiyatın neredeyse üç katı) çıkacağını söyledi.
5- Fars Körfezi'nin yanı sıra Babülmendep Boğazı ve Süveyş Kanalı da İslam ülkelerinin elindedir ve Amerika, Avrupa ve Akdeniz kıyılarına giden petrol ve gaz (LNG) taşıyan gemilerin Fars Körfezi'nden çıktıktan sonra Babülmendep Boğazı ve Süveyş Kanalı'ndan geçmeleri gerekiyor, aksi takdirde Afrika kıtasının güneyini geçmek için çok daha uzun bir mesafe kat etmeyi seçmek zorunda kalıyorlar ki bu hem zarar verici hem de çok pahalıdır.
6- Babülmendep ve onun devamı olan Süveyş Kanalı, Suudi Arabistan, Yemen, Mısır, Sudan, Eritre, Cibuti ve Somali olmak üzere 7 ülkenin mülkiyetindedir. Bu ülkelerin tamamı İslam ülkeleri arasındadır ve sadece Eritre’nin %63'ü Hristiyan, %36'sı Müslümanlardan oluşmaktadır ve Hristiyanlar Siyonistlerin barbarca suç ve cinayetlerinden hiçbir zaman kurtulamamıştır. Gazze Şeridi'nde Hıristiyanlara ait kilise ve hastanelerin bombalanması bunun en güncel örneği olarak gösterilebilir.
Geçtiğimiz hafta İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, hekimane ve hesaplı bir şekilde ve her zaman olduğu gibi Siyonist rejime petrol, gaz ve gıda ihracatının kesilmesinin gerektiğini vurguladı ve Cuma akşamı direnişin lideri Seyyid Hassan Nasrallah da bu eylemlerin gerekliliğini ve önemini vurguladı.
7- İslam ülkelerindeki bazı hükümetler, Siyonist rejimin mazlum Gazze halkına karşı işlediği vahşi suçları şiddetle kınıyor! Öte yandan, ülkelerinin halkının açıkça belirttiği taleplerinin aksine, gaspçı ve çocuk katili İsrail'e petrol ve gaz ihraç etmekten sakınmıyor ve hatta bu ülkelerin bir kısmı da hala İsrail'le siyasi ve ekonomik ilişkilerini sürdürüyor ve bırakın siyasi ve ekonomik ilişkiyi bu ülkelerin Siyonistlerin suç ve cinayetleri karşısında kayıtsız kalması bile açık bir ihanettir.
Hem ezan okuyup hem de İslam düşmanlarıyla oturup kalamazsınız. Tıpkı kıymetli devrimci şair Ahmed Babai’nin şu şiirinde dediği gibi:
Minarelerin yetkisini
Hiçbir zaman tarafsız ezanlara vermeyelim
Tarafsız ezanlar
Şerefsiz soyluların mirasıdır…