Arap dünyasının önde gelen analistlerinden Abdel Bari Atvan, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları’nın MOSSAD karargâhına ve teröristlere yönelik füze saldırısının önemli mesajlarının analizi hakkında şu ifadelerde bulundu: ‘Bu operasyonlar Tel Aviv ve Washington'a güçlü bir mesaj gönderdi ve bu operasyonlar bölgede İran öncülüğünde yeni bir aşamaya girildiğini gösteriyor.’
Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden ve Rey el-Yevm Gazetesi Baş editörü Abdel Bari Atvan, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Ordusu'nun geçtiğimiz günlerde bölgedeki Siyonistlere ve teröristlere yönelik operasyonlarının mesajlarını ve stratejik boyutlarını analiz ettiği makalesinde şunları yazdı: ‘Devrim Muhafızları'nın Erbil'deki MOSSAD casusluk servisinin karargâhına, ayrıca teröristlerin İdlib, Suriye ve diğer bölgelerdeki karargahlarına yaptığı füze saldırısı, sadece hedefleri vuran füzelerin şiddeti ve isabetliliği nedeniyle değil, aynı zamanda bu saldırıda kullanılan füzelerin kalitesi ve boyutları nedeniyle İran'ın saldırı operasyonlarında benzeri görülmemiş bir ilerleme kaydettiğini gösteriyor.
İran'ın MOSSAD ve IŞİD'e yönelik füze saldırısının mesajları hedeflenen taraflara ulaştı ve bu makalede bu konudaki birkaç önemli noktaya değineceğiz:
* İlk nokta, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Ordusu'nun ilk kez Suriye'de ve ayrıca Irak'ın Erbil kentinde 1230 kilometre mesafedeki mevzileri hedef alabilen hassas füzeler kullanıyor olmasıdır.
*İkinci nokta, İran Devrim Muhafızlarının operasyonu, İranlılara yönelik içeride ve dışarıda gerçekleştirilen suikastlara ve terör eylemlerine, özellikle de geçtiğimiz günlerde Kirman’da 84 kişinin şehit edilmesiyle sonuçlanan terör suçuna karşı intikam amaçlı bir yanıttı. Devrim Muhafızları'nın füze saldırısının hedef aldığı MOSSAD karargâhı bu suç ve cinayetin (Kirman’daki terör saldırısı) arkasındaki merkezdir.
* Üçüncü nokta ise İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun bu operasyonlar hakkında açıkça dile getirdiği açıklamalarla ilgilidir.
* Dördüncü nokta, bu misilleme saldırısının çok hızlı bir şekilde ve Siyonist rejimin ve terörist grupların suç ve terör eylemlerinden birkaç gün sonra gerçekleştirilmiş olması ve "doğru zaman ve yer" denkleminin artık geçerli olmamasıdır.’
Abdel Bari Atvan yazısının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Buradan ulaşmak istediğimiz öncelikli sonuç, İran İslam Cumhuriyeti'nin doğrudan Amerika ve bölgedeki müttefikleriyle karşı karşıya gelerek Suriye ve Irak cephelerini harekete geçirmesidir. İran'ın doğrudan ve net mesajı, doğru zamanda ve yerde yanıt aşamasını geçtiği, yani artık her türlü saldırıya çok hızlı yanıt vereceğidir. Aslında şimdi ABD ve Siyonist rejimin saldırılarına doğrudan yanıt vermenin tam zamanı ve yeridir.
İran Devrim Muhafızları, Erbil'de MOSSAD’ın önemli bir karargâhını yerle bir etti ve tehdit ve açıklamalara asla aldırış etmedi. Artık bölgede İran İslam Cumhuriyeti öncülüğündeki direniş ekseninin başladığı ve yön verdiği farklı bir aşamayla karşı karşıyayız ve "stratejik sabır" dönemi sona ermiş gibi görünüyor.
Bu yeni aşamanın özellikleri, Yemen, Güney Lübnan, Suriye ve Irak cephelerinde Amerikan ve İsrail hedeflerine füze ve İHA saldırıları, İsrail gemilerine ve İsrail'e gidecek tüm gemilere el konulması şeklinde gerilimin tırmanmasında görülebilir. Bu, İran'ın Washington ve Tel Aviv'e “Ya bundan ders alırsınız ya da sonunda ağır bir bedel ödersiniz” yönünde güçlü bir mesajıdır.’