Güney Kafkasya sahip olduğu jeopolitik öneminden dolayı eski zamanlardan beri bölge içi ve bölge dışı güç aktörlerinin sürekli ilgi odağındadır.Güney Kafkasya’nın bu özelliğİ yanında eski Sovyetler Birliği'nin dağılmasının akabinde bu bölgede ortaya çıkan yeni devletlerin birlik kurma çabası, bu bölgenin önemini daha da arttırmıştır. Siyonistler de Kafkasya bölgesinde baştan beri etkin olmak için siyasetler geliştirerek varlığını kabul ettirme çabası içerisindedir.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Siyonist rejim Batı nezdinde önemini kaybetmeye başladı, ancak bu dağılma ile Güney Kafkasya’da yeni oluşan devletler özellikle Azerbaycan cumhuriyetinin bağımsızlığına kavuşması,eli kanlı bu katil rejime tarihi ve altın bir fırsat doğuruyordu.Siyonist rejim yeni bağımsızlığına kavuşan başta Azerbaycan rejimi olmak üzere benzer şartlar altında bulunan bölgedeki diğer bağımsız cumhuriyetlerin içinde bulundukları güçsüz ve zayıf ekonomik altyapısından yararlanmak suretiyle ilişkilerini geliştirme yolu ile Güney Kafkasya’ya sızmaya başladı.
Siyonist İsrail bu bölgedeki girişimleri ile Ortadoğu'daki konumunu jeopolitik açıdan desteleyerek ve geliştirerek Tel Aviv'in bölgeye yönelik stratejisini hayata geçirmek suretiyle bağımsızlıklarını yeni kazanan Güney Kafkasya ülkelerinde sık, sık görülmeye başladı .Böylece Siyonist rejim, en büyük destekçisi olan ABD'nın dış politikasında stratejik rolü ve konumunu ve bölgesel üstünlüğü cihetinden kendi saygınlığını artırıyordu.
Bölgenin coğrafi, etnik, kültürel ve dini açıdan belli başlı etkenleri nedeniyle İslami İran'ın Kafkasya bölgesinde varlığını etkin bir şekilde hissettirmesi gayet doğal bir durumdur. Buna karşın Siyonist rejimin bölgede etkin olmasını sağlayacak bu faktörlerden hiç birine sahip olmamasına rağmen bölgeye sızma ve etkin olma çabaları şeytani bir amaca, kısacası İran’ın milli çıkarlarını ve güvenliğini tehdit etmeye yöneliktir.
Siyonist rejim, Güney Kafkasya bölgesinde etkin olma çalışmalarında bir çok amaç gütmektedir. Öncelikle bu katil rejim bölgede yaptığı zulümleri nedeni ile siyasi açıdan itilmiş olduğu inzivadan kurtulmak için Kafkasya bölgesinde yeni müttefikler arayışına girmiştir. Bilindiği üzere terörist rejim kurulduğu zamandan beri sürekli Arap devletler tarafından gayri meşru bir rejim görülmesi sebebi ile Arap rejimlere güvenmemiş ve kendine daha sağlam dayanaklar ve ittifaklar aramaya yönelmiştir.
Siyonist İsrail'in Güney Kafkasya'yı hedef olarak seçmesinin diğer bir amacı da, Siyonist rejime karşı verilen direniş mücadelesinin İslami boyutunu ve Filistin meselesindeki dini rengi yok etmeye yöneliktir. Bu yüzden gasıp rejim,Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyetleri gibi halkı Müslüman olan devletlerle başarılı ilişkiler kurduğu takdirde, bu rejime İslam dünyası ile teamülü açısından uygulanan baskıların hafifleyeceğini düşünmektedir. Bunun dışında Tel Aviv bu ilişiklerin kendisine meşrutiyet kazandıracağını da hayal etmektedir. İsrail' bölgede yaptığı siyasi lobi faaliyetleri ile Kafkasya ülkelerini Filistin meselesinde kendi saflarına çekmeyi amaçlamaktadır. Siyonist rejim bu girişimi ile Kafkasya ülkelerinin radikal tabir ettiği bir takım ülkelerle ilişkilerini geliştirmelerini engelleyerek bu rejime karşı güçlü uluslararası ittifaklar oluşturmalarını mani olmaya çalışmaktadır.
Siyonist İsrail'in dördüncü ve en önemli amacı da Kafkasya ülkeleri ile yakın bir çok ortak değeri, kültürel , coğrafi bağları sebebi ile bu bölgede varlık sergilemek için uygun pozisyona sahip olan İslami İran ile olan ilişkilerinin gelişmesini engellemek ve bağımsızlık sembolü olan İslam inkilabı modelinin bölgedeki ülkeleri etkilemesine müsaade etmemektir.Siyonist rejimin korktuğu şeyler gerçekleşirse, bölgenin siyasi, iktisadi ve güvenlik güç dengesi İslami İran'ın lehine ve korsan İsrail'in aleyhine değişecektir.
Siyonist rejimin Güney Kafkasya'da etkin olma yönündeki en önemli amaçlarından birisi de bölgede yaşayan Yahudilerdir. Siyonistler, bölge ülkeleri ile geliştirdiği ilişkilerle burada yaşayan Yahudileri işgal ettiği Filistin topraklarına göç etmelerini sağlamaya çalışmaktır. Ayrıca,Siyonistler bu bölgede yaşayan ve etkin olan Yahudilerin nüfuzundan yararlanarak Kafkasya ülkeleri üzerindeki nüfuzunu geliştirmeye ve artırmaya gayret etmektedir.
Siyonist rejimin bölgeye yerleşmesindeki diğer önemli bir neden ise bu gasıp rejimin kendi güvenliğidir. Siyonist İsrail'in diğer devletlerle ilişkilerinde her zaman güvenlik politikaları, askeri ve stratejik amaçlar en önemli öncelikleri olmuştur. Gasıp rejim, kendi varlığı için en büyük tehlike olan İran tehdidini kendi sınırlarından uzaklaştırıp İslami İran’ın sınırlarına taşıyarak İran'ın tehditlerini burada karşılaşmayı amaçlamaktadır. Bunun içinde gasıp rejim bölge ülkeleri ile kurduğu stratejik ittifaklarla kendine en stratejik tehdit olarak algıladığı İran ile mücadele için Kafkasya bölgesine sızarak casusluk faaliyetleri ile İran sınırlarına dinleme istasyonları kurarak, İslami İran’a darbe indirerek böylece kendi açısından güvenlik kaygılarını hafifleterek İslami İran'ın güvenliğini tehdit etmektedir.
Siyonistlerin yeni Ortadoğu projesinin en önemli boyutlarından birisi de,İsrail'in bölge piyasalarına nüfuz ederek Arap ve Kafkasya ülkelerinin ekonomik imkanlarından yararlanmaktır. Bunun için de Kafkasya bölgesinde yer alan Müslüman ülkelerde bulunan petrol, tarım ve telekomünikasyon alanlarında üç önemli yatırım yapmaktadır.
Siyonist rejimin Güney Kafkasya bölgesinde izlediği ekonomik amaçları ise; Gasıp rejimin sanayisi için gerekli olan petrol ve ham maddenin temin edilmesi,Tarım sektörü alanında yatırım yapmak ve ürettiği ürünleri bu piyasada pazarlamaktır. Ayrıca Siyonist rejim komşu ülkelerin kendine dayattığı yaptırımları Kafkasya ülkeleri ile ekonomik ittifaklar kurarak etkisiz hale getirerek, İran'ın bölgesel ekonomik imkanlara ortak olmasını engellemeye çalışmaktır. Siyonist rejim Kafkasya bölgesinde bulunmasın en önemli nedenlerinden biriside kültürel ve ideolojik amaçlardır.
Siyonist İsrail, Güney Kafkasya bölgesinde Yahudilik kartı ile bir yandan dini ve ideolojik bir nüfuz alanı açmayı uğraşırken diğer yandan,Kafkasya üzerinde siyasi, iktisadi ve güvenlik amaçları doğrultusunda kültürel nüfuzunu arttırmaya çalışmaktadır. Bunun için de gasıp rejim çeşitli vakıflara ve kurumlara maddi destek vermek suretiyle bölgede nüfuzunu geliştirmeye çalışarak bölgede kültürel hegemonyasını oluşturmanın yanı sıra esas itibarı ile bu rejimin varlığı ile çelişen İslam inancına darbe indirmektir. Siyonist rejimin Kafkasya’ya yönelik siyasi, diplomatik, ekonomik, güvenlik, askeri ve kültürel alanlarındaki nüfuz etme ve etkin olma faaliyetleri ile İslami İran için büyük bir tehlike oluşturmaktadır.
Siyonist İsrail, özellikle Azerbaycan başta olmak üzere Güney Kafkasya bölgesindeki ülkelere nüfuz ederek İran ile söz konusu ülkeler arasındaki tüm ortak tarihi, kültürel, dil, etnik, kimlik ve kültürel ortaklıklara rağmen siyasi nüfuzunu yok ederek ilişkilerini bozarak kriz yaratmaya çalışmaktadır. Ayrıca korsan İsrail'in bölgedeki etkinliği artıkça,bölgede yaşayan İslami İran karşıtı akımların güçlenmesine sebep ile bu durum uzun vadede İran'ın Güney Kafkasya bölgesindeki çıkarlarına yönelik ciddi tehdit oluşturmaktadır.
Gasıp rejimin Kafkasya'daki varlığı, kaçınılmaz olarak Amerika'nın dolaylı veya doğrudan varlığı demektir ki bu da İslami İran için daha fazla siyasi kısıtlama anlamına gelmektedir. İran'ın milli güvenliğini tehdit eden ikinci grup tehdit ise ekonomiktir. Siyonist firmaların Güney Kafkasya'da faaliyetini arttırması, doğal olarak İran'ın bölgenin ekonomik fırsatlarından mahrum kalmasına ve İran’lı firmaların bu bölgede faaliyetinin engellenmesi sonucunu doğurmaktadır. Nitekim Amerika ve korsan İsrail'in baskıları ile Bakü -Ceyhan ve Tiflis boru hattının yön değiştirmesi İran'ın jeopolitik konumunu olumsuz etkilemiştir.
Siyonist İsrail'in bölge üzerindeki nüfuzundan doğan sosyal ve kültürel tehditler, İran'ın bölgesel stratejilerini tehdit eden diğer unsurlarıdır. Bu bağlamda Tel Aviv, nüfusunun %80 kadarı Şii Müslümanlardan oluşan Azerbaycan Cumhuriyetinde laik bir toplum oluşturma planı ile aslında İran'ı bu cumhuriyet için bir tehdit gibi gösterme amacına yöneliktir.
Ayrıca, Bakû yönetimi, CİA ve Mossad terör ve casusluk örgütlerinin faaliyetlerini de desteklemektedir. İnsansız hava araçları da aslında Mossad Casuslarının denetiminde kullanılmaktadır. Irkçı rejimin askeri, enerji ve ekonomik işbirliğini geliştirerek bu ikili işbirliği çerçevesinde Azerbaycan Müslüman halkının zenginliklerini de talan etmektedir. Aliyev yönetimi ırkçı İsrail rejimiyle büyük bir askeri işbirliği yaparaktan 1.4 milyar dolarlık silah anlaşması imzaladı.Yüzde 99'u Müslümanlardan oluşan Azerbaycan halkı, İslami düşünce ve değerler uyarınca ırkçı ve soykırımcı Siyonizm ideolojisine büyük bir kin ve nefret duymalarından dolayı, Azeri Müslüman halk kitleleri, Siyonist İsrail rejimiyle işbirliği ve dayanışmayı kesinlikle reddetmektedirler.
Azerbaycan Müslüman halkına rağmen, Aliyev hükümeti katil Siyonist rejimiyle insansız casusluk uçakları, füzesavar sistemleri ve uçak savar sistemleri satın almaya devam etmektedir.Soykırımcı İsrail rejimi, yaptığı askeri işbirliği ile de Azerbaycan cumhuriyetinin ordusuna sızıp, bu ülkenin bağımsızlığını da ortadan kaldırmaya ve kendine bağımlı kılmaya çalışmaktadır.İlham Aliyev'in 2003 yılında iktidar olmasından sonra; Azerbaycan cumhuriyetinde İslami değerleri ortadan kaldırma, Camileri yıkma, İslami faaliyetleri sınırlandırıp yasaklama ve terörist İsrail rejimiyle işbirliğini geliştirme süreci başlatıldı. Günümüzde de Azerbaycan cumhuriyetinde Siyonist çeteler serbestçe faaliyetlerini sürdürmelerine karşın dindar Müslümanlar tutuklanıp, temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmaktadırlar. Azerbaycan İslam partisi, yoğun bir baskı altında olup Bakü yönetimi Müslüman kız öğrencilerin tesettürünü yasaklayıp, onların eğitim hakkını ayaklar altına alarak bu doğrultudaki Siyonist hedeflere büyük katkı sağlamaya devam etmektedir.
Kısaca ifade etmek gerekirse Siyonist rejimin bölgedeki varlığının getireceği olumsuz sonuçları güvenlik, ekonomik ve siyasi olmak üzere üç ana kategoride sınıflandırılabiliriz. Siyasi açıdan en önemli mesele, İran karşıtı bölgesel ittifaklar kurmak, böylece bölge ülkelerinde İran karşıtı siyaset adamlarını iktidara taşıyarak bölgede huzursuzluk ve kargaşa çıkarmaktır. Ekonomik bakımından ise Güney Kafkasya ülkeleri ile ortak pazar oluşturarak bu pazarı Siyonistlerin ürünlerine bağımlı hale getirerek özellikle İran'ın bölge ekonomisindeki yerini daraltmak veya yok etmektir.Askeri veya güvenlik açıdan ise Gasıp rejim Güney Kafkasya ülkeleri ile askeri ve stratejik işbirliği yaparak muhtemelen bu ülkelere yüklü askeri teçhizat ve silah satmak ve buna ilaveten de askeri ittifaklar oluşturarak gasıp rejimin bekasına katkı sağlamaktır.
Kafkasya bölgesi İran'ın güvenlik çemberleri arasında en önemli çemberlerden birisi olup ,Siyonist rejim de bu gerçeğin bilincinde hareketle Kafkasya'ya sızarak etkin olmaya çalışmaktadır.İşte bu sayılan sebeplerden dolayı İslam İran’ın Kafkasya'da Siyonistlerin bu şeytani amaçlarını yakından mercek altına alması ve katil İsrail'in bölge ülkeleri ile ilişkilerini yakından izlemesi ve gereğini yapması hayati bir önem taşımaktadır.