Malezya’daki Şia Fobisi

Rate this item
(0 votes)

Bismillah,

Emperyalist bir proje olarak yerli unsurlarının desteğiyle dünya genelinde Şia mezhebi mensuplarına yönelik her türlü maddi ve manevi saldırılar büyük hızıyla devam etmektedir. Şii karşıtlığı, Müslüman milletler arasında tefrika çıkarmaya çalışan Amerika ve Siyonist İsrail patentli bir projedir. Bu alçak saldırıların yapıldığı ülkelerden birisi de Malezya’dır. Malezya'da azınlık olarak bulunan Şii Müslümanlara yönelik kin ve düşmanlık şiddet kazanarak artmaktadır. Şiilere yönelik devam eden bu çirkin saldırılar; siyaset, hukuk ,akademik ve güvenlik çevrelerine kadar hemen hemen bütün kesimlerde büyük bir ciddiyetle devam etmektedir. Halbuki , Malezya da ki en yüksek dini kurum olan Malezya fetva konseyi 1988 yılında Zeydiye Şiileri ve Caferi Şiilerini İslam dininin iki mezhebi olarak tanımıştı. Fakat yine aynı konsey daha sonra ne hikmetse 1996 yılında bir fetva yayınlayarak önceki fetvasını geri alarak Malezya'da Şii mezhebini sapkın ve illegal bir tarikat olarak ilan ederek bu mezhebin Malezyalı Müslümanlara yönelik bir tehdit olduğunu iddia eden bir ilan yayınladı. Bu eski fetva eski başbakanın oğlu tarafından tekrar gündeme taşındı ve Şii karşıtlığına büyük hız verilerek Malezya kamuoyu kışkırtılmaya devam edilmektedir.

Malezya devleti fetva konseyinin Şii mezhebini sapkın ve illegal ilan ettiği fetvasının yeniden yayınlanmasından sonra Malezya medyasında bu ülkenin dini ve mezhebi çevrelerince Şii mezhebine yönelik geniş çaplı itiraz ve eleştirileri gündeme taşınarak Şii fobisi oluşturulmaya çalışılmaktadır. İslami İran ile yakın ilişkileri olan Malezya'nın eski Başbakanı Mahatir Muhammed'in son zamanlarda yaptığı ‘’Şii mezhebinin ülkesinin düzeni ve güvenliğine yönelik ciddi tehdit oluşturduğu ve İranlı vatandaşların Malezya'ya gelmemeleri gerektiğine’’dair sansasyonel açıklamaları ise bu art niyetli projenin boyutunu gözler önüne seriyordu.

Mahatir Muhammed, daha da ileri giderek Şii Müslümanların savaş ve kan akıtma ve tefrika çıkarma peşinde olduklarını, bu yüzden Malezya'nın düzenini ve hakimiyetini bozacakları gibi çok uçuk ve mesnetsiz bir iddiada daha bulunuyordu. Bu sözlerden cesaret alan bu projenin diğer ayaklarından olan Malezya diyanet işleri bakanı ve Malezya yönetimi de bu ülkede her türlü Şii hareketin ve toplumda Şii inancının yayılmasına karşı olduklarını bu sürece şiddetle karşı çıkacaklarını açıklayarak Vahhabi düşüncesinin bayraktarlığında birbirleriyle adete yarış ediyorlardı. Hakeza, Malezya yüksek eğitim bakanı da bazı üniversitelerde ve akademik çevrelerde Şii düşüncesinin ve ekolünün kök saldığını bazı hükümet yetkilileri ve öğretim üyelerinin Şii düşüncesinin yaygınlaşmasında eli bulunduğunu iddia ederek Şiilere yönelik üzerlerine düşen görevleri fazlasıyla yerine getireceklerinin sözünü veriyorlardı!

Eski başbakanın Malezyalı Müslümanların arasında tefrika bayraktarlığını yaptığı davranışları ve diğer devlet yetkililerinin bu tefrika siyasetine katkı sağlayan açıklamaları neticesinde Malezya’da şu anda geniş çaplı Şii düşmanlığı projesi güdülmektedir. Malezya da Şia mezhebine ve mensuplarına yönelik uygulanan bu tecrit ve sindirme politikaları neticesinde mazlum azınlık halk genel başlıklarıyla şu zulümlerle karşı, karşıya bulunmaktadır:

1-Malezya'da Şii virüsü başlığı altında yüzlerce seminer ve oturum düzenleniyor ve kamuoyu oluşturularak vatandaşlar sözde Şii tehlikesi konusunda uyarılıyorlar!

2-Şia mektebini karalamak ve tarihi hakikatlerin insanlara ulaşmasına mani olmak için yazılan sapkın kitaplar Malezya Müftüler Federasyonu tarafından camilerde dağıtılarak insanların eline rahatça geçmesi sağlanıyor! Hakeza Malezya içişleri bakanı polis gücüne Şiilerle mücadele etmek ve kitaplarını toplamak ve her türlü oturumlarını engellemek için tam yetki verdiğini açıklıyordu!

3-Malezya Diyanet işleri bakanlığı ve içişleri bakanlığı bünyesinde Şiilik ve Şii Müslümanlarla mücadele komitesinin kurulması ve Malezya vatandaşı Şii azınlığa karşı düşmanca tutum sergilenmesi ve Şii Müslümanların tutuklanması çalışmaları!

4-Malezyalı Şii Müslümanların işlerinin hükümet erkanlarında gayri Müslimlerin işleri ile ilgilenen bölümlere havale edilmesi, Şii mezhebinin İslam çerçevesinin dışında olduğunun ilan edilmesine yönelik çalışmalara hız verilmesi, Malezya'nın devlet TV kanalları ve özel TV kanallarında Şii’lik karşıtı propaganda yapılması ve Şii Müslümanların ahlaki fesat çıkarmakla suçlanarak toplumdan tecrit edilmesi!

5- Şii inancı ve hatta bu inanç hakkında fikir beyan etmek bile sapkın düşünceleri önleme bahanesi ile yasak ilan edilerek bu suçu işleyenlerin mahkeme kararı olmaksızın polis tarafından 6 ay süreyle hapse atılabilecektir!

6-Malezya'da Şiaların özel doğum günü kutlama ve Aşura merasimi gibi anma programlarında yas tutma merasimlerine katılan Şiiler, Malezya polisinin vahşice saldırılarına maruz kalarak bir çok Şia mensubu vatandaş tutuklanarak hapse atılması!

Son yıllarda çeşitli alanlardaki gelişmelerinden dolayı kendinden olumlu yönde bahsedilen modern ülke görünümlü Malezya tamamen hür bir ülke olup bütün dinler ve mezhep mensupları bu ülkede dini ibadetlerini ve vecibelerini yerine getirmekte özgürdürler. Malezya'da Müslümanların camilerin yanında, Hristiyanların kiliseleri, Hinduların ve Budistlerin mabetlerin varlığı aslında bu ülkede geniş bir düşünce özgürlüğü platformunun olduğunu göstermektedir. Ayrıca Hinduların en büyük putlarından biri olan Şiva'nın en büyük heykeli bile Malezya'da bulunmaktadır. Hakeza Malezya'da fesatın mekan ve merkezleri olan gazinolar, gece kulüpleri, meyhaneler serbest olup hatta dünyanın en büyük kumarhanesi Malezya‘dadır. Caddelerinde alkollü içecekler satan mağaza sayısı oldukça çoktur.

Tüm bu olumsuz faaliyetlerin ve inançların serbestçe ve özgürce hüküm sürdüğü bu ülkede acaba Şia mezhebine yönelik bu tecrit politikasının altında yatan sebepler nelerdir? Bu kadar sapık fiillerin meşru görüldüğü bir ülke olan Malezya’da tevhid merkezli Şia inancının öcü ve tehlikeli bir virüs olarak gösterilmesi hatta Şii inancı toplum için bir terör unsuru gibi planlı bir şekilde kamuoyuna lanse edilmesi çalışmalarının altında yatan sinsi ve şeytanı gerekçeler nelerdir?

Malezya’da 2012 ve 2013 yapılan yıllarında parlamento seçimleri sonuçları göre iktidar partisi Ameno’nun yenilmesiyle dengeler muhalefetin lehine değişmişti. Bu gelişme malayi soyunun bölünmesini Çinlilerin ve muhalif partilerin yeniden iktidarın başına geçme tehlikesini gündeme getirmesiyle yeni Malezya'nın mimarı, Mahatir Muhammed'i yeterince kaygılandırmaya yetiyordu. Ayrıca Mahatir Muhammed'in oğlunun siyasi gelecek kaygısı ve babasının liderlik mevkiisini ele geçirme hayali yaşlı Mahatir Muhammed'in bir şeyler yapmasını gerektiriyordu. Bu noktada Malezya mimarının tarafından komünizmden daha da tehlikeli olan "Şii virüsü" şiarı güçlü bir şekilde gündeme taşınarak amaçları için can simidi oluyordu . Mahatir Muhammed böyle bir farazi tehditle Malayi soyunu birleştirerek böylece oğlunun geleceği için bir güç odağı oluşturabilecekti.

Hakeza, Malezyalı yetkililer Şia karşıtlığıyla, ABD ve Batı'ya yaklaşmak, onlardan siyasi ve iktisadi imtiyazlar koparmayı hedeflenmektedirler. Yine, Şia düşmanı dikta Suudi yönetimi ve gerici Arap müttefiklerinden Malezya'nın yüklü borçlarını ertelemek için mühlet almak ve Arap yatırımcıların yatırımlarının devam etmesini sağlamak Malezya devletinin Şii düşmanlığını ve saldırganlığın en büyük sebeplerindendir. Müslüman gençleri Şii mezhebinden korkutmak ve onları Malayi birliğine yöneltmek için bu mezhep düşmanlığı teşvik edilmektedir. Suriye krizinin bir mezhep savaşı görünümünde sunulması ve Malezya yetkililerinin bu krize Suudi gözüyle bakması yine bu yönetimin Bahreyn'de Al-i halife diktasını Şii halkına karşı desteklemesi ve dikta yönetime destek amaçlı Bahreyn’e asker göndermeye hazır olduklarını bildirmeleri Malezya'da yeni bir Şii karşıtlığı senaryosunun tam olarak uygulanması için gereken zemini oluşturmaya yetmektedir.

Malezya'daki bağımsız gözlemciler, Mahatir Muhammed ve oğlunun Malayi soyunu birleştirerek siyasi amaçlarına ulaşmak için Şii inancına yönelik bu saldırganlık temelinde şekillenen stratejik metotlarının büyük bir hata olduğunu , Şii Müslümanlara yönelik bu tutum ve Ameno partisinin bu mezhepçi, tefrikacı anlayışlarının Malezya halkının gözündeki konumlarını olumsuz etkileyeceğini belirtmektedirler.

MEHMET YETKİN

Read 2540 times