Displaying items by tag: Nusra
Timsah Gözyaşları
IŞİD, Nusra ve benzeri ruh hastası grupları kurdular kurdurdular. Dünyanın dört bir yanından on binlerce ruh hastası katili Türkiye üzerinden Suriye'ye taşıdılar. Başından beri yalan söylediler. Utanmadan 'Irak'ta IŞİD'ten kaçanlar Esad zulmünden kaçtı kaçıyor' diyecekler. 'Ezidi kızları da Esad kaçırdı ve köle pazarında satmıştır'. 'Libya'da birbirini boğazlayan ve tümü Sünni grupların arkasında da Esad vardır'!
Bodrum sahillerinde minik cesedi bulunan Suriyeli çocuk Aylan'nın fotoğrafını tüm dünya gördü.
Manşetler, duygusal söylemler, iki yüzlülük ve vicdan pazarlayıcıları.
Hiç kimse 'Bu çocuğun Bodrum sahillerinde ne işi vardı' diye sorgulamadı. Babası, annesi ve bir yaş büyük kardeşi ile. Binlerce benzer aileler gibi.
Her gece plastik botlar, kayıklar ve her tarafı dökülmüş teknelerle Bodrum ve Ege kasabalarından Yunan adalarına doğru ölüm yolculuğuna çıkıyorlar.
Ne sahil koruma ne de polis hiç bir önlem almıyor. Bile bile ve göre göre ölüme gönderiliyorlar.
Bodrum ve Yunan Kos Adası'nda kendim gördüm. Bu insanları Suriye'den getirenler Bodrum sahillerinden Yunan adalarına ölüme gönderenlerdir.
Ege Denizi Aylan'ın minik bedenini yutmayıp Bodrum sahiline bırakması bu vicdansızlara bir mesajdır. Son dört yılda buna benzer bir çok mesaj verildi ama anlayan yok.
Sık sık Suriyeli göçmenlerin kamplarını ziyaret eden Angelina Jolie bile sessiz. Herkes gösteri peşinde. Suriye'de daha hiç bir olay yokken Mayıs 2011'de Hatay bölgesinde çadırlar kurulmuştu. Olayların çıkacağını ya da daha doğrusu çıkaracağını bilen AKP 'Haydi gelin Suriyeliler' der gibiydi.
Suriyeliler de geldi. Sonra da utanmadan birileri 'Suriyeliler Esad'ın zulmünden kaçıyor' propagandasına sarıldı. Zavallı Suriyeliler kin, nefret ve intikamın malzemesi yapıldı. Şimdi gelin bu yalana da bakalım.
Suriye nüfusu 22 milyon.
Irak, Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Mısır'da 4 milyon Suriyeli göçmen var.
Bunların büyük bölümü sınıra yakın bölgelerden dışarıya kaçtı. Bu bölgeler IŞİD, Nusra ve benzeri ruh hastası terör örgütlerinin işgali altında.
Dışarıya kaçmak istemeyenler Suriye içinde daha güvenli bölgelere sığındı. Yani devletin kontrolü altındaki bölgelere. Bu bölgelerde 16 milyon Suriyeli yaşıyor. Yaklaşık iki milyon kadarı da IŞİD, Nusra ve benzeri ruh hastası örgütlerin işgali altındaki bölgelerde yaşıyor ya da yaşamak zorunda.
Şimdi size iki somut örnek vereyim. Önce Cerablus'a bakalım. Bu kasaba Temmuz 2012'de Türkiye tarafından giren yüzlerce terörist tarafından işgal edildi. Kasabaya giren ruh hastası teröristler bazı devlet memurlarını öldürünce devletine bağlı olan insanlar kaçmak zorunda kaldı. Bunlar ilk göçmen grubuydu. Sonra teröristler birbirini boğazlayınca ikinci göç dalgası yaşandı. Mart 2014'te IŞİD kasabayı ele geçirince Nusra ve yandaşlarının boğazını kesti.
Onlar da benzer yöntemle karşılık verdi.
Üçüncü ve dördüncü göçmen dalgası...
Bugün artık 200 binlik kasaba ve köylerinde 30 bin insan yaşıyor ya da yaşamak zorunda.
Bu kasabanın herşeyini bilirim.
Peki bu Cerablus ve köylerinden kaçanlar Esad zulmünden mi kaçtı?
İkinci örnek Cerablus'un karşısında bulunan Aynelarab yani Kobani'den.
IŞİD saldırınca Türkiye'ye sığınanlar da mı Esad zulmünden kaçtı ?
Suriye'yi bu hale sokanlar tarih ve insanlık önünde hesap verecektir.
Allah Suriye'de 300 bin insanının ölümüne, bir milyonun yaralanmasına, 8 milyonunun içte ve dışta evinden uzak yaşamasına ve 600 bin evin yıkılmasına neden olanlardan mutlaka hesap soracak, sormalıdır.
Yaptıkları din, iman ve insanlıkla hiç bir ilgisi yok.
Yalnız Suriye'de değil. Irak, Libya, Yemen, Mısır ve bu coğrafyanın her yerinde.
Aptalca hayaller uğruna milyonlarca insana acı çektirdiler. 'Sünni alem' adına 'Kafir Alevi ve Şiileri' yok edeceklerdi.
IŞİD, Nusra ve benzeri ruh hastası grupları kurdular kurdurdular. Dünyanın dört bir yanından on binlerce ruh hastası katili Türkiye üzerinden Suriye'ye taşıdılar. Başından beri yalan söylediler. Utanmadan 'Irak'ta IŞİD'ten kaçanlar Esad zulmünden kaçtı kaçıyor' diyecekler. 'Ezidi kızları da Esad kaçırdı ve köle pazarında satmıştır'. 'Libya'da birbirini boğazlayan ve tümü Sünni grupların arkasında da Esad vardır'!
'Yemen'de her gün onlarca çocuğu öldüren Suudi uçakları da Esad kullanıyordur'!
'Her gün onlarca kişiyi tutuklayıp işkence yapan Bahreyn polisine de talimatı Esad veriyordur'!
'Türkiye'yi de Esad karıştırıyordur'.
'Arap Baharı'ndan bu yana bizim coğrafyada milyonlarca insan acı çekiyor. Onların bedduası mutlak yerini bulacaktır. Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün ve bölgesel ve uluslararası ortakları onlara demokrasi ve özgürlük getirecekti. Şimdi hep birlikte Aylan için timsah göz yaşı döküyorlar. İnsanda biraz olsun utanma ve arlanlama olur.
O da yoksa Allah korkusu. Pis oyunlarınızla acı çektirip öldürdüğünüz Aylan ve onun gibi on binlerce bebek ve çocuğun ruhu asla peşinizi bırakmayacaktır.
Türkiye’den 12 bin Terörist Suriye’de Terör Örgütlere Katıldı
Türkiye’de Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye’den Suriye’ye gelip terör örgütü IŞİD ve Nusra Cephesine katılan 12 bin kişinin bulunduğunu söyledi.
Rotahaber web sitesinin haberine göre Özdağ; Suriye’ye gelen söz konusu bu kişilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu belirtti. Özdağ, bunların bir kısmının tek başlarına geldiklerini, bir kısmının ise ailesini de yanında aldıklarını ifade etti.
Suriye’de tekfirci terör örgütlere katılımların sadece Türkiye’den olmadığına da dikkat çeken Özdağ, “Örneğin Kazakistan’ın kuzeyinden 400 kişilik bir aile gidip Rakka’ya yerleşmiş, bazıları ailece gidiyorlar” dedi.
Ümit Özdağ, başkanı olduğu enstitüdeki çalışmayla ilgili ortaya çıkan bilgileri Taraf’a anlattı. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in büyükelçiler konferansında söylediği, “Türkiye sınırından Suriye’ye geçmek isteyen 100 bin kişiyi önledik. Bunun yedi binden fazlası yabancı savaşçıydı” sözüne atıfta bulunan Özdağ, “Bunun anlamı 93 bin tanesi Türk demektir” dedi.
Bilindiği üzere ordu birliklerimizin muhtelif bölgelerde terör çetelere yönelik operasyonlarında şu ana dek çok sayıda Türkiye vatandaşı terörist öldürüldü, birçoğu da canlı olarak tutuklandı.