Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşleri(Arapça: زوجات الرسول), efendimizle izdivaç yapmış kadın ve cariyelerden (köle) oluşmaktadır. Tarihçiler Hz. Resulullahın (s.a.a) eşlerinin sayısı hakkında ihtilaf etmiştir. İbn Hişam gibi bazı tarihçiler eşlerinin sayısının onüç[1] olduğunu, Mesudi[2] ve Zehebi[3] gibi bazı tarihçiler onbeş olduğunu, Hâkim[4] ve İbn Sa’d[5] gibi tarihçiler ise bunlardan daha çok olduğunu yazmışlardır.
Eşlerin Sayısı
Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşlerinin sayısı hakkında tarihi kaynaklarda ihtilaflar vardır. Bu ihtilaf ve anlaşmazlığın nedeni, tarihçilerden bazılarının, bazı nedenlerden dolayıPeygamber Efendimizle birlikte yaşamayan eşlerinin veya Efendimizin cariyesi (köle) sayılan kadınların (Mariye Kıbtiye gibi) Efendimizin eşlerinden saymamalarından kaynaklanmaktadır.
(Ahzab Suresinin 52. Ayeti nazil oluncaya ve başka bir eş seçiminin yasaklandığı güne kadar), Hz. Resulü Kibriya Efendimizin (s.a.a) yattığı eşlerinin sayısı 11 tane idi. Bu kadınlar sırasıyla şöyledir: Hz. Hatice, Sevde, Aişe, Zeyneb bint Hüzeyme, Hafsa, Ümmü Seleme, Zeyneb Bint Cahş, Cüveyriye, Ümmü Habibe, Safiye, Meymune. Peygamber Efendimiz (s.a.a) vefat ettiğinde yaşayan eşlerinin sayısı 9’du. Hz. Hatice (s.a) ve Zeyneb bint Huzeyme, Peygamberimiz hayatta iken vefat etmişlerdi.[6] Hz. Resulullah (s.a.a) Hz. Hatice hayatta olduğu sürece (hicretten üç yıl kadar önce)[7], yani 50 yaşına kadar kimseyle evlenmemiştir.
Ümmühatu’l-Müminin
Müminlerin annesi anlamına gelen Ümmü’l-Müminin tabiri, İslam kültüründe Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) tüm eşleri için kullanılan bir deyimdir.
Bu lakap, Hz. Resulü Kibriya Efendimizin (s.a.a) Müminler üzerindeki haklarının açıklandığı Ahzab Suresinin 6. Ayetinden alınmıştır.
وَأَزْوَاجُهُ أُمَّهَاتُهُمْ
Eşleri, onların (Müminlerin) anneleridir.
Bu ayetin nazil olmasıyla birlikte, Müslümanlar, sosyal yaşamlarında Efendimizin eşlerine saygıda kusur etmemeye ve hürmet göstermekle görevlendirilmişlerdir. Dolayısıyla Efendimizin eşlerine hürmet ve efendimizin harimini hıfzetmek anlamına geldiğinden Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) vefat ettikten sonra onun eşleri ile evlenmek haram sayılmıştır.
Çocukları
Hz. Resulü Kibriya Efendimizin tüm bu eşlerden yalnızca Hz. Hatice (s.a) ve Mariye’den çocukları olmuştur. Hz. Hatice’den olan çocukları: Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukayye, Hz. Fatıma (s.a), Kasım ve Abdullah. Mariye ise İbrahim adlı bir erkek çocuk dünyaya getirmiştir.
İbrahim dünyaya geldiğinde Peygamber Efendimizin (s.a.a) Hz. Fatıma dışındaki tüm çocukları ölmüştü. İbrahim de çocuk yaşta hayatını kaybetmiştir.
Hz. Peygamberin Çok Eşliliğinin Nedeni
İslam dinini kabul etmeyen bazı Yahudi, Hıristiyan ve inançsız yazalar, Hz. Fahri Kâinat Efendimizin (s.a.a) şahsiyetini kırmak ve karalamak için bu evliliklerin heva ve hevesten kaynaklandığı iddiasında bulunmuşlardır. Müslüman âlim ve mütekellimler bu iddialara çeşitli cevaplar vermişlerdir. O cevaplardan bazıları şunlardır:
Büyük Arap kabile ve taifelerinin desteğini kazanmak, politik ve sosyal nüfuzunu arttırmak için bu tür bağların kurulması için yapılan evlilikler. Aişe ile evlilik bu tür evliliklerdendir.
İlahi hükümlerin icrası ve yanlış cahili düşünce ve fikirlerin ortadan kaldırılması için yapılan evlilikler. Zeyneb bint Cahş’la evlilik bu tür evliliklerdendir.
Zarar görmüş kadınların sosyal konumlarını güçlendirmek için yapılan evlilikler. Nitekim dul ve esir kadınlarla yapılan evlilikler bu tür evliliklerdendir (Aişe dışındaki tüm kadınların -Hz. Hatice (s.a) konusunda ihtilaf vardır- dul olduğu unutulmamalıdır).
İslam dinini kabul ettiklerinden dolayı zarar gören ve zorluklara uğrayan kadınların gönlünü almak için yapılan evlilikler. Ümmü Habibe ilen yapılan evlilik bu tür evliliklerdendir.
Ortada kalmış yetim ve fakir dul kadınların yaşamlarını temin etmek ve korumak için yapılan evlilikler. Ümmü Seleme ve Zeyneb bint Huzeyme ile yapılan evlilikler bu tür evliliklerdendir.
İslam ve Müslümanların güç, azamet ve görkemini göstermek için yapılan evlilikler. Safiye ile yapılan evlilik bu tür evliliklerdendir.
Bazı kadınları ölüm tehlikesinden korumak için yapılan evlilikler. Sevde ile yapılan evlilik bu türdendir.
Köle ve esirlerin azat edilmesi için yapılan evlilikler. Cuveyriye ile yapılan evlilik bu tür evliliklerdendir.[8]
Hz. Resulullah’ın (s.a.a) peygamberliği döneminde eşlerin sayısı ve kadınlarla cinsel ilişki oldukça koşulsuz, kaotik ve sınırsız bir duruma sahipti. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) eşlerin sayısını sınırlayarak o dönemde kadınların haklarını koruma anlamında çok büyük bir adım atmıştır. (kaynak belirtilmeli)
Bunun dışında, Hz. Resulü Kibriya’nın (s.a.a) çok eşliliği hakkında şunları söylemek gerekir:
İlk olarak: Arap toplumundaki çok eşlilik örf ve geleneğine rağmen Hz. Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.a) 50 yaşına kadar yalnızca Hz. Hatice (s.a) ile evli kalmış ve o ölene kadar hiç kimse ile başka bir evlilik yapmamıştır.
İkinci olarak: Bu evlilikler genel olarak Peygamber Efendimizin (s.a.a) Medine’ye hicretinden sonra gerçekleşmiştir. Efendimiz bu dönemde İslam’ın yayılması ve İslam hükümetinin temellerinin atılması ile meşgul olmuş ve ömrü savaşlarla geçmiştir. Dolayısıyla böyle bir kişiliğin kadınlarla vakit geçirmek için vakti olmayacaktır.
Üçüncü olarak: Küçük yaşta Hz. Peygamber Efendimizle akdi kıyılan Aişe dışında efendimizin tüm eşleri (Hz. Hatice konusunda anlaşmazlıklar bulunmaktadır) dul kadınlardan oluşmaktaydı.
Kaynakça
1. İbn Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, c. 4, s. 293.
2. Mesudi, Murucu’z-Zeheb, c. 3, s. 23.
3. Zehebi, Tarihi İslam ve Vefayat, c. 2, s. 592, 599.
4. Hâkim Nişaburi, el-Müstedrek ale’s-Sahiheyn, c. 4, s. 3, 4.
5. İbn Sa’d, et-Tabakatu’l-Kubra, c. 8, s. 52.
6. Mecelle-i Marifet, Konkaşi Derbare-i İlel Teaddud Hemseran Peygamber, sayı, 108, s. 84.
7. Mesudi, Murucu’z-Zeheb, c. 2, 282; İbn Seyyidu’n-Nas, Uyunu’l-Eser, c. 1, s. 151; İbn Abdulberr, el-İstiyab, c. 4, s. 17, 18; Taberi, Tarihu’l-Umem ve’l-Muluk, c. 11, s. 493; İbn Sa’d, et-Tabakatu’l-Kubra, c. 8, s. 14.
8. Bkz. El-Mizan, c. 4, s. 195, Allame Tabatabai, Berresihayi İslami, s. 132, 139; Nigereşi Kutah be Zindegi Peygamber İslam, s. 29, Resuli Mehellati; Tarihi Enbiya, c. 3, s. 475.
Bibliyografi
İbn Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, Beyrut, Daru ihya et-Turas el-Arabi.
el-Mesudi, Murucu’z-Zeheb ve Maadinu’l-Cevher, İntişarat Eş-Şerif er-Razi, 1380.
ez-Zehebi, Tarihi İslam ve Vefayatu’l-Meşahir ve’l-İ’lam, üçüncü baskı, Beyrut, Daru kitab el-Arabi, k. 1415.
Hâkim Nişaburi, el-Müstedrek ale’s-Sahiheyn, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, k. 1411.
İbn Sa’d, et-Tabakatu’l-Kubra, Beyrut, Daru Sadır, k. 1377.
Kazım Nejad, Mehri ve Ebu’l-Kasım Zade, Macit, Konkaşi Derbare-i İlel Teaddud Hemseran Peygamber, sayı, 108, s. 83’ten 94’e kadar.
Abidini, Ahmed, Şive Hemserdari Peygamber (s.a.a), be Guzareş Kur’an ve Sünnet, ikinci baskı, Tahran, Hesti nema, 1383.