Kur'ana, akla, bilime yani her şeye göre cehalet ne kötü şey!.. Hz. imam Ali (aleyhisselam) nede güzel buyurmuş; "Kişi bilmediğinin düşmanıdır."
Bilmemek ve cahil olmak ise en büyük, en kötü ve kınanan bir yoksulluk! Hz. Peygamber efendimiz ve Ehlibeyt imamlarından nakledilen hadisi şeriflerde konu hakkında şöyle buyurulur: "Cehaletten daha şiddetli bir fakirlik yoktur!" Cehalet yoksulluğu o kadar tehlikelidir ki, insana her türlü kötülüğü yaptırır, insana narı nur, nuru ise nar olarak gösterir, marufu münkermünkeri ise maruf olarak kabul ettirir. Kısacası cahillik insanın dinini mahvettiği gibi dünyasını da darmadağın eder! Gördüğümüz kadarıyla insanların en fazla fikir yürüttükleri alanların başında inanç konuları gelmektedir. Söz dinden başka bir konudan, örneğin konu tıptan, fenden, fizikten, kimyadan açıldı mı bu dalda eğitimi olmayanlar konuya müdahil olmaz ve görüş ortaya atmazlar. Ancak konu dinden açılınca daha doğru dürüst taharetini almasını bilmeyenler görüş bildirmeye başlarlar. Herhalde efendilerce dini konular çok kolay ve basit olduğundan dolayı her önüne gelen dini konularda görüş belirtiyor.
Din ve inanç konuları ile ilgili yapılan konuşmalar ve yorumlar uzmanları tarafından yapılmadığı ve bu alanın erbabına söz hakkı tanınmadığı zaman din cahillerinin ortada cirit atmasına zemine hazırlamaz mı! Müslüman bir camia din ve inanç konularında takım tutma mantığı ile âlim, hoca tutarsa içinden çıkılmaz bir hal alır ve kişiler tuttukları hoca efendilerinin yanlışlarına evet demek zorunda kalırlar. Bu durum ise İlahi ilkelere aykırılık arz eder. İnsan din ve inanç adına istediği şeyi söyleyebilir mi, kafasına göre din ve inanç konularında her şeyi istediği gibi yorumlayabilir mi! Genelde Müslüman camialar Kuran'ın dininden, Hz. Peygamber efendimizin tebliğ ettiği İslam'dan, Fatihat-ül kitabın sırat-ül müstakiminden uzaklaşıp batının kirli boyaları ile boyanarak yozlaştıkları için din alanında atış serbest olmuş! Meydanı boş bulan hokkabazlar artık boş durur mu? Allah adına cür’etkârâne konuşup ahkâm kesenler! Hayır, efendim benim mantığım bunu almıyor, mantığım bunu kabul etmiyor diyenler! Sorsan "mantık nedir", cevap veremeyecek.
Daha mantığın ne olduğunu bilmeyenlerin "benim mantığım bunu kabul etmiyor" demesi kör ve kara cahilliğin bir göstergesi değil mi sizce. Hz. Peygamber efendimizin hadislerini ve ilmin madenleri ve kapıları olan Ehlibeyt imamlarının öğretilerini kabul etmeyip onların öğrencilerinin ve hatta onların öğrencileri bile olamaya layık olmayanların öğretileri ile dini anlamaya çalışmak, yozlaşmak ve kendini şeytana adamışlık değil midir sizce! Kitabullahın ayetlerini keyfince yorumlayıp pervasızca tahrif edenler! Peygamberin söylemediğini söyleyip onun ağzından açıkça düzmeceler uyduranlar ve yüz yıllar önce emevilerin eliyle ve emri ile uydurulan düzmeceleri Peygamber adına anlatanlar din inançlarını anlaşılmaz hale sokmuyorlar mı sizce! Televizyonlarda katile de hazret, maktulada hazret mazluma da radıyallahuanh, zalime de radıyallahuanh demek Müslüman halkın inanç duygularını sömürmek ve halkı yanlış bilgilendirmek değil midir? Allah, Peygamber iradesinde zalime, katile, caniye, yalancıya, bozguncuya hazret ve radıyallahuanh demek var mıdır acaba!!! Böyle yapanlar mahşer günü Allah Resulünün nur yüzüne nasıl bakacaklar. İşte ne yazık ki bu gün böylelerinin sayısı pek az değildir ve her ne hikmetse bu gün böyleleri daha fazla itibar görüyor. Böylelerinin daha fazla itibar görmesi itibar edenlerin Muhammedi İslamı iyi tanımadıklarından kaynaklanmaktadır.
Yozlaşmaların çoğaldığı bu çağda yozlaşanların beğenisini ve takdirini kazanmak için ilim alanında mezhep imamlarının var olmasına neden olan İmam Cafer Sadık hazretlerinin öğretilerini yok sayarak ve onun öğretilerine muhalefet ederek prim yapanlar! Müslümanların dikkatini Kuran'ın ameli yönlerine değil de sure ve ayetlerden şifreler çıkartıp Kuran'a inanların dikkatlerini başka yönlere yoğunlaştırarak bu dalda yanlışlar yapanlar. Evet, bunların hepsi Hz. Peygamber efendimizden sonraki zamanlar için İslam dini ve Kuran'ın gerçek beyancıları olan Ehlibeytten uzaklaşmanın eseridir.
Selam ve dua ile…
Mehdi Aksu