بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم
Şehadet arzusuyla yananların işidir şehitlik! Şehadet arzusuyla yanmak ise tam bir teslimiyetidir canın canana. Ancak nefsin ağırlıklarından sıyrılıp kanat çırpmaktır O Yâre. Ve kısmet olmaz seyri sulukta yol almak, âşık ile maşuk arasındaki bu ince sevdaya baş koymak.
Şehadet mertebesi, bir mü ‘minin bu dünyada ulaşabileceği en son ve en yüce makamdır. Cennetten, köşklerden, hurilerden geçip Maşukun cemalini görme arzusuyla yanıp tutuşmaktır Şehadet! Her yer yâre giden menzildir onun için, çünkü Onu her yerde göremeyeninin gönlünün kıblesi olamaz, Şehadet!
Ebedî bir dirilişin adıdır Şehadet! Hakka yürürken tek başına kalsa dahi, bir orduya karşı koyabilmektir.
Şehadet yani nefsin "fi sebi'lillah" feda edilip canan için yanıp kavrulması ve küllerinden tekrar tekrar dirilip defalarca Maşukuna sunmasıdır kendini.
Şehadet şerbetinin tadını verene, secdede başını sunup, “ Kabenin Rabbine andolsun diyerek.” şükretmenin adıdır Şehadet.
Şehadet, Allah’ın ayeti, Resulün Kevser’i, Ali’nin (s.a) tefsiri,, kapı ile duvar arasında etrini aleme yayan aşk mektebin adıdır Şehadet.
Şehit Âşık, Şehadet Aşk, Menzil İse Maşuk’tur