İbn Abbas, sahabeler Şaban ayının faziletlerini kendi aralarında konuşurken Hz. Resulü Ekrem’in (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Şaban değerli bir aydır ve benim ayımdır. Arşı taşıyan melekler bu ayı çok büyük saymakta ve hakkını eda etmektedirler. Bu ayda müminlerin rızıkları Ramazan ayından dolayı artmaktadır. Cennet kendisini süsler ve ziynetlenir. Bu ay amel etme ayıdır. Bu aydaki her iyilik yetmiş kat olur. Kötülükler (amel defterinden) silinir ve günahlar bağışlanır…
Bu sırada Hz. Ali (a.s) yerinden kalkarak şöyle arz etti: “Anam babam size feda olsun ey Allah’ın resulü! Bu ayın faziletlerini daha fazla açıklayın ki bu ayda oruç tutmak ve ibadet etme şevkimiz daha da artsın.”
Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- İbn Abbas, sahabeler Şaban ayının faziletlerini kendi aralarında konuşurken Hz. Resulü Ekrem’in (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Şaban değerli bir aydır ve benim ayımdır. Arşı taşıyan melekler bu ayı çok büyük saymakta ve hakkını eda etmektedirler. Bu ayda müminlerin rızıkları Ramazan ayından dolayı artmaktadır. Cennet kendisini süsler ve ziynetlenir. Müminlerin rızıkları bu ayda taksim edildiği için bu aya Şaban ayı denilmiştir. Bu ay amel etme ayıdır. Bu aydaki her iyilik yetmiş kat olur. Kötülükler (amel defterinden) silinir ve günahlar bağışlanır. İyi ameller kabul edilir. Allah Teala, bu ayda kullarından övünür ve arşından oruç tutan ve ibadet eden kullanırına bakar. Arşını taşıyanların karşısında onlardan övünç duyar.”
Bu sırada Hz. Ali bin Ebu Talip (a.s) yerinden kalkarak şöyle buyurdu: “Anam babam size feda olsun ey Allah’ın resulü! Bu ayın faziletlerini daha fazla açıklayın ki bu ayda oruç tutmak ve ibadet etme şevkimiz daha da artsın ve teheccüd ve geceleri ihya etmekle meşgul olalım.”
Bunun üzerine Hz. Resulullah efendimiz (s.a.a) şöyle buyurdu: “Her kim Şaban ayının birinci gününü oruç tutarsa, Allah onun için yetmiş iyilik yazar. Her iyiliğin karşılığı (sevabı) da bir yıllık ibadettir.
Her kim Şaban ayından iki gün oruç tutarsa, yok olmasına sebep olacak günahları bağışlanır.
Her kim Şaban ayından üç gün oruç tutarsa, cennette onun için yetmiş derece yakut ve inci yukarı çıkarılır.
Her kim Şaban ayından dört gün oruç tutarsa, rızkında artış olur.
Her kim Şaban ayından beş gün oruç tutarsa, Allah onun sevgisini halkın kalbinde karar kılar.
Her kim Şaban ayından altı gün oruç tutarsa, Allah Teala ondan yetmiş belayı defeder.
Her kim Şaban ayından yedi gün oruç tutarsa, Allah, iblisten, yardımcılarından, vesveselerinden ve sinsi vesveselerden onu güvende kılar.
Her kim Şaban ayından sekiz gün oruç tutarsa, bu dünyadan Kudüs havuzlarının çeşmelerinden su içmedikçe göçmez.
Her kim Şaban ayından dokuz gün oruç tutarsa, nekir ve münker melekleri sorgu sırasında ona şefkatli ve müşfik davranır.
Her kim Şaban ayından on gün oruç tutarsa, Allah Teala, onun kabrini yetmiş arşında yetmiş arşın genişletir.
Her kim Şaban ayından on bir gün oruç tutarsa, kabrinin üstünde nurdan on bir minare dikilir.
Her kim Şaban ayından on iki gün oruç tutarsa, yetmiş bin melek Sur üflenene kadar her gün onu kabrinde ziyaret eder.
Her kim Şaban ayından on üç gün oruç tutarsa, yedi gök melekleri onun için bağışlanma dilerler.
Her kim Şaban ayından on dört gün oruç tutarsa, dört ayaklı ve vahşi hayvanlara, hatta denizdeki balkılara bile onun için bağışlanma dilemesi ilham edilir.
Her kim Şaban ayından on beş gün oruç tutarsa, aziz ve güçlü Allah ona hitap ederek şöyle buyurur: “İzzetime andolsun ki seni ateşte yakmayacağım.”
Her kim Şaban ayından on altı gün oruç tutarsa, yetmiş ateş denizi onun için söner.
Her kim Şaban ayından on yedi gün oruç tutarsa, tüm ateş denizleri onun yüzüne kapanır.
Her kim Şaban ayından on sekiz gün oruç tutarsa, cennetin tüm kapıları onun yüzüne açılır.
Her kim Şaban ayından on dokuz gün oruç tutarsa, cennette inci ve yakuttan yetmiş bin saray ona verilir.
Her kim Şaban ayından yirmi gün oruç tutarsa, yetmiş bin cennet hurisini onunla evlendirirler.
Her kim Şaban ayından yirmi bir gün oruç tutarsa, melekler ona hoş geldin der ve kanatlarını onun bedeninin üzerine gölge ederler.
Her kim Şaban ayından yirmi iki gün oruç tutarsa, yetmiş bin ince ipekten ve parlak atlastan ona elbise giydirirler.
Her kim Şaban ayından yirmi üç gün oruç tutarsa, kabirden çıktığı zaman onun için bir binek hazırlarlar ve o nurdan olan o bineğe biner ve cennete doğru uçuşa geçer.
Her kim Şaban ayından yirmi dört gün oruç tutarsa, o kişiye tevhit ehlinden yetmiş bin kişiye şefaat etme ikramı verilir.
Her kim Şaban ayından yirmi beş gün oruç tutarsa, ona nifaktan güvende kalma verilir.
Her kim Şaban ayından yirmi altı gün oruç tutarsa, Allah, sırattan geçme imkanını ona tanır.
Her kim Şaban ayından yirmi yedi gün oruç tutarsa, cehennem ateşinden korunma beraatını onun için sadır eder.
Her kim Şaban ayından yirmi sekiz gün oruç tutarsa, nurani ve güleç bir çehreye sahip olur.
Her kim Şaban ayından yirmi dokuz gün oruç tutarsa, en büyük malik olan büyük Allah’ın hoşnutluğunu elde eder.
Her kim Şaban ayından otuz gün oruç tutarsa, Cebrail, arşın önünde ona hitap ederek şöyle der: “Ey insan! Amellerini baştan al ve yeniden başla. Zira geçmişteki tüm günahların bağışlandı. (elbette kul hakkı dışında) bu söz alemlerin Rabbi Allah’ın sözüdür: “Eğer senin günahın göklerdeki yıldızlar, yağmur damlaları, ağaç yaprakları, çöllerdeki kum taneleri, dünyanın günleri kadar da olsa, ben onların tamamını bağışladım ve bunlar Şaban ayında aziz Allah için oruç tutmandan değerli değildir.”
İbn Abbas diyor ki işte bunlar Şaban ayında oruç tutmanın sevabıdır. (Şeyh Saduk, Sevabu’l A’mal ve İkabu’l A’mal, s. 62)