Displaying items by tag: Cevad Amuli
Müminle Kâfirin Rızkı Arasında Ne Fark Var? İşte Cevabı…
Ayetullah Cevad Amuli, Kur’an ayetlerini referans alarak Yüce Allah’ın – ister kâfir olsun ister mümin, ister muvahhit olsun ister mulhit – tüm varlıklara rızık verdiğini söyledi ve ekledi: Fakat kâfirle müminin rızkı arasında şu fark vardır: Allah, tevhid sofrasının başına oturan kimseye hiç ummadığı ve aklına gelmeyecek yerden rızık verir.
Ayetullah Cevadi Amuli, Hud suresinin 6. Ayetine göre Yüce Allah’ın yeryüzünde debelenen her varlığa rızık verdiğini kaydetti ve şu izahatta bulundu: Bu ayete göre Yüce Allah, tüm varlığı kendi ailesi olarak kabul etmiş ve onların rızıklarını temin etmeyi kendine bir görev saymıştır. O halde insan rızık kaygısı içinde olmamalı ve bu hususta çok da hırslı davranmamalıdır. Çünkü Yüce Allah başka bir ayette şunu ifade ediyor: Eğer takvalı olursanız fizik ötesi âleme, tevhide ve gayba olan imanınız artsın diye size tabii olmayan yollardan rızık ulaştırırım. Talak suresinin iki ve üçüncü ayetlerinde şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’tan sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu sağlar ve ona ummadığı yerden rızık verir.” Hud suresinde geçen ayete göre Yüce Allah – mümin-kâfir, muvahhid-mulhit – herkese rızık verir. Ama Talak suresindeki ayette mümine özel bir rızık verildiğinden söz ediyor. Mümine Yüce Allah hiç ummadığı ve aklına gelmeyen yerden rızık ulaştırarak onun tabiat ötesi âleme olan imanını artırır.
safaqna
Peygamberlerin İstiğfarı Ne Anlama Gelir? İşte Cevabı…
Ayetullah Cevad Amuli, tefsir dersinde istiğfar konusuna temas etti ve şu açıklamada bulundu: İki türlü istiğfar vardır: Günahın affı için edilen istiğfar ki insanların geneli hakkında söz konusu olan bir durumdur. İnsanlar yapmış oldukları hata ve günahlardan arınmak, temizlenmek için istiğfar ederler, Allah’tan mağfiret dilenirler. Fakat istiğfarın diğer türü, günahı önlemeye yönelik yapılan istiğfardır. Bu özel bir istiğfardır; peygamberlerin ve masum imamların istiğfarı bu kabildendir. Onlar, işledikleri bir günahtan dolayı değil, aksine günahın kendilerine uğramaması için istiğfar ederler.
Ayetullah Cevadi Amuli, Zümer suresinin 53. Ayetinin tefsirinde şu açıklamalarda bulundu:
“Ayette sözü geçen “kullarım” ifadesinin kapsamı geneldir ve tüm kulları kapsamaktadır. Zira bu ayetin devamında tehdit vardır. Ayette şöyle buyurmuştur: De ki: Ey kendilerine karşı taşkınlık yapan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Kuşkusuz, Allah bütün günahları bağışlar. Kuşkusuz O, çok bağışlayan ve sürekli merhamet edendir. Size azap gelmeden Rabbinize dönün ve O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.
Burada Yüce Allah tüm kullarına bir hitapta bulunmuş ve onları tövbe etmeye teşvikte bulunmuştur. Allah’a yönelip tövbe etmek, başka bir ifadeyle istiğfar iki türlü tecelli edebilir: Günahın affı için edilen istiğfar ki insanların geneli hakkında söz konusu olan bir durumdur. İnsanlar yapmış oldukları hata ve günahlardan arınmak, temizlenmek için istiğfar ederler, Allah’tan mağfiret dilenirler. Fakat istiğfarın diğer türü, günahı önlemeye yönelik yapılan istiğfardır. Bu özel bir istiğfardır; peygamberlerin ve masum imamların istiğfarı bu kabildendir. Onlar, işledikleri bir günahtan dolayı değil, aksine günahın kendilerine uğramaması için istiğfar ederler.
safaqna