Displaying items by tag: Yahya Safevi
İsrail gibi tehdit etmeyiz, vururuz
Eğer İsrail yanlış bir adım atarsa Hayfa ve Tel Aviv’i yerle bir ederiz…
Katıldığı bir televizyon programında gündemi değerlendiren İmam Hamanei’nin Askeri Danışmanı ve Özel Yardımcısı Tümgeneral Seyit Yahya Safevi, ‘İsrail’in İran’a karşı askeri bir hamle düşünecek kadar ahmak olduğunu sanmıyorum’ dedi. Tümgeneral Safevi sözlerine şöyle devam etti;
“İsrail, İran ve Hizbullah’ın sahip olduğu gücü çok iyi biliyor. 33 gün savaşında Hizbullah’a karşı ve 50 günlük saldırılar sonrasında Gazze halkına karşı yenilgiden başka hiçbir şey elde etmeyen İsrail, askeri alanda teknolojik gelişmelere imza atan İslam Cumhuriyeti’ne karşı savaş başlatacak kadar ebleh değildir.
Bundan iki yıl önce Hz. İmam Rıza’nın (a.s) türbesinde İslam İnkılabı Rehberi şöyle demişti; ‘Eğer İsrail yanlış bir adım atarsa Hayfa ve Tel Aviv’i yerle bir ederiz.’
Biz, İsrail gibi sloganik sözlerle tehdit etmeyiz. İran ve Hizbullah bu güce sahiptir. İsrail tarafından gerçekleştirilecek her hangi bir saldırı da Tel Aviv ve Hayfa’yı yerle bir edeceğimizi yineliyorum. Kendi içinde büyük sorunlar yaşayan İsrail, kendisinden kat kat güçlü olan İran’la güreşmeyi göze alamaz.
Bugün Hizbullah’ın elinde bulunan 80 binden fazla füze en ufak bir yanlışta Tel Aviv ve Hayfa’ya fırlatılmak üzere İsrail yanı başında hazır bekliyor. Bu nedenle İsrail’in bize karşı askeri bir operasyon girişiminde bulunma ihtimalini zayıf görüyorum. Çünkü vereceğimiz yıkıcı cevabı çok iyi biliyorlar.
2001 yılında Afganistan’a ve 2003 yılında Irak’a yapılan askeri müdahaleler bölgenin istikrarını kaybetmesine sebep oldu. IŞİD ve El Nusra gibi terör grupları kendilerine yaratılan meydan da boy göstermeye başladı. CIA ve Mossad gibi istihbarat örgüleri ve bazı ahmak ülkeler petrol ve doğalgazdan elde ettikleri milyon dolarları Suriye, Irak, Afganistan vb. ülkelerde bu örgütleri beslemek için harcadılar. Bölgedeki terörizmin kaynağı Amerika, müttefikleri ve onlarla istihbarat paylaşımında bulunarak teröristleri silahlandıran ülkelerdir. Bugün bile bu ülkeler terörizmi destekleyerek bölgedeki istikrarsızlığı İran sınırlarına taşımak istiyor.
İslam İnkılâbı Rehberi, terörün İran sınırlarına taşınması durumunda Amerika ve müttefiklerine vereceğimiz cevabın çok ağır olacağı konusunda ABD ve İsrail’i açık bir dille uyardı. Pentagon’a ait internet sitesi aleni bir şekilde 25 bin muhalifin Türkiye ve Ürdün’de eğitilerek Suriye’ye savaş gönderileceğini yazmış. Ve şu ana kadar 500 silahlı muhalif sınırlardan geçerek Suriye’ye giriş yapmış.
Amerika’nın Irak’taki IŞİD üyelerine havadan silah yardımı yapıtığına kaç kez şahit olduk. IŞİD aleyhine kurulan koalisyon sadece silah yardımı yapmakla kalmıyor hatta IŞİD’in üst düzey yetkililerini ve komutanlarını savaş meydanından çekip kurtarıyor.
Amerika ‘Yeni Ortadoğu’ ya da ‘Büyük Ortadoğu’ projesinin hayata geçirilmesi için bölgeyi kaosa sürüklemeye devam ediyor. Bu projenin hayata geçirilmesi için de bölgedeki ülkelerin parçalara bölünmesi gerekir. Amerika, bazı Arap ülkeleri eliyle bölgede vekâlet savaşları yürütüyor. Bölgenin kaosa sürüklenmesinin bir diğer nedeni silah pazarını yeniden canlandırmaktır.
Bölgedeki İslami Uyanışı önlemek isteyen, Ortadoğu’nun petrol başta olmak üzere doğal zenginliklerini egemenliği altına almak isteyen, silah pazarında kendine daha büyük stant kurmak isteyen batı ülkeleri için milyonlarca masum insanın öldürülmesinin hiçbir önemi yok. Olayı özetleyecek en güzel cümle; Batı, Müslümanların kendi paralarıyla Müslümanları katletmesine istiyor. Böylece hem İsrail’in güvenliği garanti altına almış olunacak hem de Amerika’nın bölgedeki planları aksamadan işleyecek.
IŞİD’in bölgede Müslümanlar aleyhine işlediği cinayet insanın sabır ve tahammülünü zorlayacak türden. Ancak Yemen, Suriye, Irak, Bahreyn ve daha birçok ülkedeki kahraman insanlar terörizmin karşısında eğilmeden durmaya devam ediyor. Terörizmle mücadele etmenin yolarından biri bölgedeki ülkelerin işbirliği yapmasıdır. Eğer ülke yöneticileri terörizme karşı ortak hareket etme kararı alırsa Fars Körfezi’nde bulunan ülkelerin ve halkların güvenliği sağlanmış olur.
ABD’nin Irak’ı bölümlere ayırma hamlesi kabul edilemez. Iraklı yetkililer, parlamento üyeleri ve Irak’taki dini merciler bu karar karşısında tepkilerini ortaya koymuş ve böyle bir şeyi kabul etmeyeceklerinin altını çizmiştir. İslam Cumhuriyeti, bu konuda Irak’ın yanında olmaya ve Irak’ın bütünlüğünün korunması için gerekli her türlü desteği vermeye devam edecektir.”