Rumlar’ın Türkiye’yi ve KKTC’yi dikkate almadan İsrail ile çıkardığı doğalgazın, dünyaya pazarlanması için Türkiye İsrail ilişkilerinin normalleşmesi gerekiyor. ABD bir taşla iki kuş, hatta üç kuş vurmayı hedefliyor. KKTC var olduğu sürece, çıkartılan doğal gazın güvenirliği ve hukuki durumu tartışma konusu olmaya devam edecektir. Bu sebeple atılacak adımlar hem KKTC’nin feshini, hem adaya çöreklenmiş İsrail’in güvenliğini, hem de çıkartılan gazın dünyaya pazarını sağlayacak. Elli yılı aşkın bir süreden sonra, Kıbrıs’ı ilk ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı olacak Joe Biden’in adanın iki tarafıyla yapacağı görüşmeler ve çantasındaki olası öneriler büyük bir merak yarattı.
Rum gazetesinin iddiasına göre Biden’in “Kıbrıs Rum Kesimi hükümetinin kaygılarını tam olarak anladığı ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin statüsünü zedeleyecek herhangi bir şeyden kaçınmak için gerekli tüm önlemleri alacağı yönünde güvence verdiğini yazdı. Kıbrıs gazetesinin yansıttığı Rum haber ve yorumlarına göre, Stilianidis, ABD’nin, Kıbrıs sorununa, bölgede istikrarın sağlanması, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin düzelmesi ve bölge ülkeleri arasında işbirliği sağlanması maksatlı ilgi gösterdiğini kaydetti.
‘Anahtar konu enerji’
Fileleftheros gazetesi, “Anahtar Enerji’de... Biden Esasen Gaz İçin Geliyor, Kıbrıs Sorunu da Küçük Resimde” başlığıyla manşete çektiği haberinde büyük resimde sadece enerji konusunun bulunduğunu, Kıbrıs sorununun ise küçük resimde yer aldığını, Amerikalıların Kıbrıs sorunu ile enerji meselesini “evlendirmeye” çalıştığını ancak bunun ne tek ne de bölgeyle ilgili öncelikli senaryoları olduğunu savunuyor.
Gazete, “Amerikalıların temaslarında, Kıbrıs doğal gazının boru hattıyla Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledilmesi senaryosu masada bulunuyor ancak birinci ve tek senaryo değildir. Bilgi sahibi bir kaynağın söylediğine göre Washington’da konuyla ilgili çeşitli görüşler var ve bunlardan biri de doğal gazın Türkiye üzerinden nakledilmesidir” diye yazıyor.
KKTC’yi bekleyen tehlike
Politis gazetesi ise, “Levantin yatakları ve İsrail’in Güney Doğu Akdeniz’in gelecekteki enerji yayına katılımı, Türkiye-İsrail ve Türkiye-Kıbrıs istikrarlı ortaklık ilişkisi şartına bağlıdır. Lefkoşa ve Tel Aviv halen hidrokarbonlar konusunda işbirliği yapıyor, Noble, Delek ve Anver şirketlerinin Kıbrıs MEB’indeki doğal gazda söz hakkı var” dediği haberinde şunları da yazıyor: “Yabancı bir üst düzeyli diplomatlardan öğrendiğimize göre Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşme süreci tamamlanmak üzeredir. Ankara ve Tel Aviv’e ay sonuna kadar büyükelçiler atanmasıyla tamamlanacağı değerlendiriliyor.
İki ülkenin diplomatik açıdan yeniden bağlantı kurmasının bölgedeki enerji projeleriyle doğrudan ilgisi vardır. Kıbrıs liderliği ENI ve TOTAL’e ruhsatlandırdığı parsellerdeki araştırmalardan çok yakında iyi haberler almayı bekliyor. Eylül ayı Kıbrıs sorununda gelişmelerin yoluna konulacağı ve ABD’nin İsrail-Kıbrıs-Türkiye üçgenindeki enerji stratejisinin hayata geçirilmesinin başlayacağı ay olacak.” Bu da KKTC’nin lav edilmesiyle sonuçlanabilir.
