Hz. Masume (s.a) Türbesi civarında dün halkın yoğun katılımıyla gerçekleşen Cuma namazı farizasını eda eden Kum Kenti Cuma İmamı Ayetullah Hüseyni Buşehri, birinci hutbede ilahi takva konusuna değindi ve şöyle konuştu: İlahi hudut ve sınırlar konusunda Kurân-ı Kerim bazen bu sınırlara yaklaşılmamasını, bazen de bu sınırların aşılmamasını emretmiştir. Fakat maalesef yaşadığımız toplumda zaman zaman bu sınırların aşıldığına şahit olmaktayız. Peki, bu sınırların aşılmasına sebep olan faktörler nelerdir?
Cehalet ve dini yeterince tanımama, ilahi sınırların ihlal edilmesinin sebeplerinden birincisidir diyebiliriz. İlahi emir ve yasakları bilmeyen biri doğal olarak bilmeden bu sınırları çiğneyebilmektedir.
Aslında ilahi sınırların aşılmasına sebep olan diğer faktörlerin de kaynağı cehalettir. Mesela bunlardan biri taklitçiliktir. Körü körüne birinin veya birilerinin peşinden giden kimseler için ölçü, peşinden gittikleri kişilerdir. Onları buna iten sebepse cehalettir. Cehalet kavramı bazen bilgisizlik karşısında, bazen akılcılık karşısında kullanılan bir kavramdır. Dolayısıyla bilgisizlik veya akılsızlık bazen insanı birilerinin peşinden sürükleyebilmektedir. Hal böyle olunca da ilahi sınırlar zaman zaman çiğnenebilmektedir.
İlahi sınırların çiğnenmesine sebep olan etkenlerden birisi de insanın dini kendi heveslerine göre yorumlamasıdır. Bu durumda insan kendi kurgusuyla bir din oluşturur ve onun peşinden gider; buradaki din, ilahi sınırların riayet edildiği bir din olmaktan çıkar, nefsani temayüllerin kılıfı olan bir oyuncağa dönüşür.
Toplumda ilahi sınırların riayet edilmesini sekteye uğratan ve çoğu zaman da bu sınırların çiğnenmesine yol açan faktörlerden biri de özellikle mütedeyyin kesimden görülen bazı hoş olmayan davranışlardır. Kendisini dindar olarak topluma sunmuş olan bazı kişilerin sergiledikleri çirkin davranışlar, özellikle din konusunda fazla bilgi ve birikim sahibi olmayan insanları dinden soğutur. Dinin yasaklarını çiğneme konusunda onları cesaretlendirir. Dolayısıyla özellikle kendisini mütedeyyin ve dindar olarak tanımlayan insanlar davranışlarına son derece dikkat etmelidir. Davranışlarımızla insanların dini duygularını zayıflatmamalıyız.