Batı, İslam-Fobia projesinde ne kadar başarlı?

Rate this item
(0 votes)
Batı, İslam-Fobia projesinde ne kadar başarlı?

Son zamanlarda Avrupa ülkelerinde Müslümanlar’ı savunan ve Anti – İslam gruplara itiraz eden hareketler, İslam-Fobia projesinin bittiğine ve İslam’ın Avrupa’da kök saldığına işaret eder.
 
 
Son yıllarda dünya emperyalist düzeni İslam Dünyası’yla çatışmaya odaklanmıştı. İslam-Fobia projesi de ABD’nin ve uluslararası siyonizmin araçlarından biriydi. İslam dinini olumsuz ve korku verici bir imajla dünya kamuoyuna sunuyorlardı, bununla dünya devletlerini İslam Dünyası’na karşı siyaset uygulamalarını sağlıyorlardı.

Emperyalist düzenin İslam-Fobia’sını yıllarca işlemesiyle Batı’da İslam’a ve İslami kültüre karşı bir düşmanlığın oluşmasına yol açtı.Anti-İslam ve Avrupa vatanseverlik hareketi olarak meydana çıkan” Pegida” hareketi buna son zamanların en iyi örneğidir. Pegida Almanya’nın Dresden şehirinde baş gösterdi ve yayılmaya başladı.

İslam-Fobia projesinin hedefi; İslam dinin bölgede ciddi bir tehdit ve dünya barışı ve güvenliği için tehlike olduğunu gütmektir. Bununla İslam uluslararası sahada güçsüzleştirmektir.

Bu arada terörist DAİŞ örgütünüde İslam-Fobia projesinin bir parçası olarak görmek gerek. Bu gerçeği Irak Başbakanı Haydar Ebadi, Batı devletlerinin DAİŞ aleyhine düzenledikleri bir oturumda şöyle dile getirir: ’’ Bu oturumda olanların DAİŞ aleyhine yapacakları en önemli yardım bu terörist örgütü desteklemekten vazgeçmeleridir.’’

Şimdi sorulması gereken soru şudur: İslam-Fobia projesi ne kadar hedeflerine ulaşmada başarlıydı? Ve acaba Batı’nın menfaatine mi oldu?

Avrupa’dan buhran bölgeleri olan Irak ve Suriye bölgelerine giden ve DAİŞ’in saflarında savaşmak isteyen cihadcıların artması ve bunların geri dönmesiyle Batılı ülkelerde terör eylemlerinin yükselme ihtimali Batı istihbarat merkezlerini endişeye sürüklemiştir.

Ayrıca bugünlerde Müslümanlar’ı savunan ve Anti –İslam hareketlerine itiraz eden halk hareketleri Avrupa’da yayılmaktadır. Bu Batı liderlerinin isteklerine rağmen İslam’ın Avrupa’da özel bir konuma sahip olduğunu gösterir.

Geçen haftalarda İsveç’te aşırı gruplar tarafından üç camii yakıldı. Bu hadisenin ardından büyük bir kitle bu saldırıyı kınamak için meydanlara çıktı.

Aşırı Avrupa vatanseverlik ve Anti-İslam hareketi olan Pegida, son zamanlarda Almanya’da haftalık gösteriler düzenliyor, ama buna karşı politik ve kitlesel bir itiraz günbegün büyümekte.

Dün gece  Almanya şehirlerinde Anti-İslam Pegida’ya karşı halk itiraz gösterileri düzenlendi. Sadece Münster şehrinde 10 binin üzerinde, Stutgart’da 8 binin üzerinde, Dresden ve Berlin’de 5 bin civarında  ve Hamburg’da 4 bin insan bu faşist ve yabancı düşmanı harekete karşı itiraz etmek için yürüyüş yaptılar.

Köln şehrinde ise binlerce insan Pegida’ya karşı itiraz gösterileri düzenlediler ve bir çok bina başta Dom Kilisesi olmak üzere bu faşist hareketi kınama anlamında ışıklarını söndürdüler.

Dresden şehrinde ise VolksWagen fabrikası ışıklarını bu hareketi kınama anlamında söndürdü ve özgür ve demokratik bir toplumun yanında olduğu mesajını verdi.

Almanya siyasetçileri ve liderleri arasında da Anti –İslam hareketi olan Pegida’ya itiraz mahiyetinde mesajlar veriliyor. Almanya Başbakanı Merkel yeniyıl mesajında bu hareketin liderleirni aşırılıkla ve kalplerinin nefret dolu olmayla suçladı ve halkının bu harekete katılmamasını talep etti.

Adalet Bakanı Hayko Mais, bu aşırı gruba itiraz eden halkın arasında yer aldı.

Avrupa halklarının İslam’ı savunmak için düzenledikleri bu geniş yürüyüşler, kamuoyunun ırkçılığa tepkili olduğunu ve Müslümanlar alehyine aşırı grupları kabullenmediğini gösterir.

 

 

 

Read 2278 times