Filistin İslami Cihad Hareketinin Siyasi Bürosunun bir üyesi, direnişin, Şehit Süleymani’nin hizmetlerine teşekkür etmek için onun anısına "Kasım" füzesini ürettiğini belirtti ve "İsrail, bazılarının düşündüğünden çok daha zayıf" dedi.
Filistin direniş grupları, Siyonist rejimle 12 günlük savaşta yüksek füze güçlerini gösterdi. Direniş, savaş sırasında yeni füzeler ortaya çıkardı; Siyonist rejime karşı savaşta ilk kez kullanılan füzeler vardı. Direniş gruplarının ortaya çıkardığı füzelerden biri de "Ayaş 250" füzesidir. Bu füzeye, Şehit İzzeddin Kassam Tugaylarının kurucularından Şehit Yahya Ayaş'ın adı verilmiştir.
Ayrıca 12 günlük Kudüs’ün Kılıcı Savaşı sırasında Filistin İslami Cihad Hareketinin askeri kanadı Saraya el-Kudüs Sözcüsü Ebu Hamza, Şehit Süleymani’nin anısına “Kasım” adlı yeni bir füzenin sergilendiğini açıkladı. Saraya el-Kudüs Sözcüsü şu ifadelerde bulundu: ‘Bu yeni ve gelişmiş füze, Siyonist rejimle "Kudüs’ün Kılıcı" savaşı sırasında kullanıldı.’
Konuyla ilgili olarak, İslami Cihad Hareketi Siyasi Ofisi Üyesi Haldi el-Bataş, Mehr Haber Ajansına verdiği röportajda şu ifadelerde bulundu:
12 günlük Gazze savaşında Siyonist rejime karşı kazanılan zafer sadece Filistin'e mi yoksa İslam ve Arap ümmetine ve dünyadaki tüm özgür insanlara mı ait?
Cevap: Kudüs, dünya Müslümanlarının ilk kıblesi olduğu için, Filistin meselesi İslam dünyasının en merkezi meselesidir, dolayısıyla 12 günlük Gazze savaşında kazanılan zaferin sadece Filistinlilere ait olduğu söylenemez. Kuşkusuz bu zafer, İslam ve Arap ümmetine ve tüm özgür insanlara aittir.
Hiç şüphesiz, direniş Siyonist rejime karşı üstün olduğu ve zafere ulaşabildiği ve Siyonist projeyi ağır bir yenilgiye uğratabildiği sürece İslam Ümmeti de galip gelecektir. Direnişin gücü, Arap dünyası ve İslam dünyası için bir zafer sayılmaktadır.
Şimdi Filistin halkının çektiği acılar konusundaki basiret ve bilinç her zamankinden daha fazla arttı. Bu acıları daha fazla tasvir etmede ve Filistin davasını desteklemede bizim rolümüz nedir?
Siyonist rejimle Arapların ilişkilerinin normalleşme süreciyle mücadele etmek, Filistin meselesi karşısında herkesin görevidir. Filistin meselesi konusunda herkesin omzundaki diğer bir görev ve sorumluluk da Kudüs ve Batı Şeria'daki direnişi güçlendirmek için çalışmaktır.
Gazze'yi yeniden inşa etmeye çalışmak da yapılması gereken görevlerden biridir. Ancak İslam dünyasının ana meselesi olan Filistin meselesine karşı çeşitli siyasi ve sosyal alanlarda pek çok sorumluluk bulunmaktadır. Arap ve İslam uluslarının Filistin'e ve dünyadaki özgür insanlara karşı en önemli görevinin Kudüs'ün kurtuluşu için çaba göstermek olduğuna inanıyorum.
Siyonist rejimle 12 günlük savaşın bölge ve saha düzeyinde en önemli sonuçları sizce ne oldu?
12 gün süren savaşta elde edilen en önemli başarı ve sonuç, Siyonist düşmanın Kudüs'ün yalnız olmadığını fark etmesiydi. Yüzyılın anlaşmasının yenilgiye uğradığını savaş sırasında da çok iyi gördük.
Direniş gruplarının Siyonist yerleşim bölgelerine fırlattığı roketler, Siyonistlere, Kudüs üzerinde egemenliklerini uygulayamayacakları ve bu şehrin sonsuza kadar Filistin'in başkenti olarak kalacağı mesajını verdi.
Soru: Bildiğiniz gibi, ileri teknoloji ve donanıma sahip olmak, bir savaşın sonucunu belirlemenin en önemli bileşenlerinden biridir. Direniş, 12 günlük savaş sırasında Siyonist rejimin gelişmiş donanımının üstesinden nasıl geldi?
Herkesin bildiği gibi, Siyonist rejimin çok geniş bir silah cephaneliği var. Direniş böyle bir rejime karşı savaş alanına girdi. Siyonistler, 12 günlük savaş sırasında gelişmiş savaş uçakları ve askeri silahlar kullandılar.
Siyonistler, ileri teknoloji ve askeri silahlarına rağmen, sahada oldukça zayıf olduklarının farkındalar. Onlar bu durumdayken, Filistin direnişi ise kendi silahlarını inşa etmektedir. Siyonistler, teknoloji ve silahlardaki üstünlüklerine rağmen, 12 günlük savaşta hedeflerine ulaşmada başarısız oldular. Savaşların sonucunu belirleyen insan iradesi ve gücüdür.
İran İslam İnkılâbı Rehberi’nin Filistin direnişine ve direniş eksenine yönelik açıklamalarının önemini ve boyutlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şüphesiz, İran İslam İnkılâbı Rehberi ve İran İslam Cumhuriyeti askeri komutanlarının Filistin ve bölgedeki direniş eksenine yönelik açıklamaları büyük etki yaratmıştır. İmam Hamanei’nin açıklaması, tek bir milletin çocukları olduğumuz mesajını veriyor. İran İslam İnkılâbının Yüce Lideri ile aramızda böyle bir ilişkinin varlığından gurur duyuyoruz.
İmam Hamanei’nin Filistin meselesini destekleyen açıklamalarının özel bir boyutu var. İmam Hamanei, İran İslam Cumhuriyeti'nin Filistin direnişine verdiği destekten açıkça bahsettiğinde, dünya Filistin direnişinin güçlü bir desteği olduğunu anlıyor.
12 günlük savaşta Filistin direnişinin hangi silahları kullandığını açıkça gördünüz. Direnişin son Gazze savaşında kullandığı füzelerden biri de en güçlü füzemiz diyebileceğim Kasım füzesiydi. Bu füzeye Şehit Sülyemani’nin hizmetlerine teşekkür etmek için onun anısına "Kasım" adı verildi.
Bu füze, 400 kg'lık patlayıcı bir savaş başlığı taşıma kapasitesine sahiptir. Bu füzenin kullanılması, Siyonist rejim için en büyük sürprizlerden biriydi. Genel olarak, Siyonist rejimin bazılarının düşündüğünden çok daha zayıf olduğunu söylemeliyim. Direniş, Siyonistlere stratejik yenilgiler dayatabilir.