Siyonist Diplomat: Beklentilerin Aksine Yaptırımlar İran'ın Çökmesine Neden Olmadı

Rate this item
(0 votes)
Siyonist Diplomat: Beklentilerin Aksine Yaptırımlar İran'ın Çökmesine Neden Olmadı

 Siyonist bir diplomat, İran'a yönelik yaptırım politikasının başarısızlığını itiraf ettiği bir makalede, bu rejimin Viyana'da yaptırımların kaldırılması görüşmeleri hakkındaki tutumunu değerlendirdi.
 

Siyonist diplomat Alon Bancas Pazar günü Haaretz gazetesinde yayınlanan bir makalede, Siyonist rejimin politika ve eylemlerinin İran'ın nükleer programının mevcut gidişatını veya bu konuda olası bir anlaşmayı etkileyebilecek düzeyde olmadığını yazdı.

Alon Bancas şu ifadelerde bulundu: ‘Tel Aviv rejiminin ilk hatası, yaptırımların İran hükümetinin çöküşüne yol açabileceğini düşünmesiydi, ancak yaptırımlar beklentilerin aksine bu amacı gerçekleştirmedi.

Buna tüm yaptırımlar dâhildir; yani hem 2015 nükleer anlaşmasından önce uygulanan yaptırımlar hem de ABD'nin 2018'de Nükleer Anlaşmadan çekilmesinden sonra uygulanan yaptırımlar.

Tüm yaptırımların güvenlik varsayımı, İran'daki egemen rejimi ortadan kaldırabileceğiydi. Ancak bu varsayım hedefe bin ışık yılı uzaklıktadır.’

Bu Siyonist diplomat, Siyonist rejimin ikinci hatasını, bu rejimin Rusya ve Çin'in İran'la karşı karşıya gelmesi varsayımı olarak değerlendirdi ve şunları yazdı: ‘Çin ve Rusya'nın sonunda sabrının tükeneceği ve İran'ın nükleer programının gelişmesini engelleyeceği varsayımı yanlıştı. Rusya ve Çin'in İran'ın nükleer programının askeri kısmını geliştirmekte ısrar etmedikleri doğrudur. Ancak, ABD'nin girdiği herhangi bir askeri çatışmadan her iki ülkenin de çıkar sağlayacağı bilinmelidir.’

Bu İsrailli diplomat, İsrail’in İran’ın askeri nükleer programını tek tehdit olarak varsaymasını bu rejimin üçüncü hatası olarak değerlendirdi. Alon Bancas, bölgedeki İran yanlısı grupları nükleer bombadan daha tehlikeli olarak nitelendirdi ve şunları yazdı: ‘Nükleer anlaşma imzalansa bile İran bu grupları desteklemekten vazgeçmeyecek ve bu politikanın devam etmesi İsrail'e daha ağır zararlar verecektir.

İran'ın bölgesel politikası ve direniş gruplarına destek konusunun nükleer anlaşmaya dâhil edilmemesi, Siyonist rejimi aynı şekilde tehlikeye atıyor.

İran'ın nükleer silah üretmesini şu ana kadar engelleyen tek faktör, Tahran'daki karar vericilerin böyle bir niyetinin olmamasıdır. Aksi takdirde, şimdiye kadar hiçbir şey onu durdurmadı.’

Bu Siyonist diplomat ayrıca, Tel Aviv ve Washington arasında İran'ın nükleer programı konusundaki anlaşmazlığa da değindi ve şu iddialarda bulundu: ‘ABD nükleer silaha sahip bir İran'ı kabul etmeye hazırlanıyor. Ancak İsrail'in resmi tutumu, İran'ın nükleer programının askerileştirilmesinin bu rejim için varoluşsal bir tehdit olacağını ve Batı Asya'da bir nükleer silahlanma yarışı yaratacağını vurgulamaktadır. Öte yandan İran'ın müttefik grupları İsrail'e yönelik saldırılarını giderek artırıyor.

Tel Aviv rejiminin ikiden fazla seçeneği ve çözüm yolu yok; birincisi, ya nükleer anlaşma İran'ın nükleer programının bütünlüğünü yok edecek ya da İsrail rejimi askeri bir saldırıda İran'ın nükleer programını yok edecek ve bu her iki seçeneğin de Amerika Birleşik Devletleri ve Tel Aviv’i destekleyen ülkeler de dâhil olmak üzere dünyada alıcısı yok.’

Bu Siyonist diplomat yaptırımların başarısız olduğunu itiraf ederken, ABD hükümetinin İran Temsilcisi Robert Malley daha önce 4 Ağustos'ta bir televizyon programında İran'a maksimum baskı ve yaptırım uygulama planının korkunç bir şekilde başarısız olduğunu itiraf etmişti.

Öte yandan, Pazartesi günü öğleden sonra Avusturya'nın Viyana kentinde İran'a yönelik yaptırımların kaldırılmasına ilişkin müzakereler devam ederken, Siyonist haber kaynakları dün bu rejimin dışişleri bakanının bu müzakereleri engellemek amacıyla Fransa ve İngiltere'ye gittiğini açıkladı.

Read 572 times