İran-Türkiye Yatırım Fırsatları Sempozyumu

Rate this item
(0 votes)
İran-Türkiye Yatırım Fırsatları Sempozyumu

 Son yıllarda Batı Asya gelişmeleri öyle bir hal almış ki bölgedeki iki önemli ve belirgin ülke olan İran ve Türkiye'nin önemi daha da belirgin hale gelmiştir. Aslında İran ve Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve kültürel birliği halinde iki ülke bölge ve dünyada bile belirleyici bir denge kurabilirler.

Buna ilaveten iki ülke de  Ekonomik İşbirliği Teşkilatı-ECO'nun da kurucularından sayılırlar ve bu önemli ekonomik teşkilat çerçevesinde önemli işbirliklere imza atmışlardır.  Halihazırda Tahran ve Ankara'nın taşımacılık ve transit ayrıca enerji alanındaki işbirlikleri  iki komşu ülkenin en önemli ekonomik ve ticari işbirlikleri alanlarından sayılırlar. 

Bu bağlamda Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta düzenlenen 15. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) Zirvesi'nde İslamabad-Tahran-İstanbul transit ve taşıma koridorunun açılması konusu bu toplantının belki de en önemli anlaşmalarından biriydi. Bu nedenle Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Aşkabat zirvesinde yaptığı konuşmada, İran ile Türkiye ve Pakistan arasında bir koridorun kurulmasının bölgenin kalkınmasının önünü açacağını söyledi. Bu arada Türk diplomasi kolu başkanı Aşkabat toplantısında şunları da söyledi: "Odaklanmamız gereken önemli alanlardan biri bölgesel ticaret ve iletişimdir.  Özellikle uçsuz bucaksız Asya kıtası sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda dünyanın en büyük büyüyen tüketici pazarı olduğu için bunu yapmalıyız."

İran ve Türkiye arasındaki ulaşım ve transit alanındaki işbirliğinin, iki komşu ülkenin güç kazanma temellerini sağlayabileceği ve tamamlayacağı şüphesiz bir gerçektir. Belki de bu yüzden Türk Dışişleri Bakanı geçen yıl 15. ECO Zirvesi'nde şunları söyledi: "ECO'nun tarihi ticaret yollarının ve kültür merkezlerinin kalbinde bir organizasyon olarak daha aktif olması gerektiğini düşünüyorum." 

İran ile Türkiye arasında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı - ECO çerçevesinde yürütülen işbirliğinin yanı sıra İran ve Türkiye de kendi aralarında yapıcı işbirliklerine sahiptir. Örneğin iki ülke yetkilileri, iki ülkede yatırım toplantıları düzenleyerek karşılıklı işbirliği alanlarını sürekli gözden geçirmekte ve duyurmaktadır. Bu kapsamda, iki ülkeden yetkililer, işadamları ve ticaretle uğraşanlar ile çeşitli alanlardaki uzmanların katılımıyla İran ve Türkiye arasındaki yatırım fırsatlarının tanınması ve belirlenmesine yönelik üçüncü konferans İstanbul'da gerçekleştirildi. Bu sempozyum Perşembe  31 Mart gününe kadar devam etti. Bu sempozyumda ekonomi, ticaret, enerji, kripto paralar, sağlık ve diğer alanlarda işbirliği olanakları değerlendirildi ve gözden geçirildi. 

"İran-Türkiye Yatırım Fırsatlarının Belirlenmesi" başlıklı üçüncü sempozyumda kararların iki ülkedeki karar verici yetkililere duyurulacağı ve uygulanacağı aşikardır. 

Tahran ve Ankara'nın enerji alanında da kapsamlı işbirliği var. İran ham petrolünün Türkiye'ye ihracatına ek olarak, İran doğalgazının Türkiye'ye ihracatına yönelik 25 yıllık bir sözleşme de uygulandı ve bu ihracat on yılı aşkın bir süredir gündemde uygulanmaya devam etmektedir. İran ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi yılda yirmi milyar doları aşıyor ve iki ülke arasındaki anlaşmaların uygulanması halinde bu rakam yılda 50 milyar dolara kadar çıkabiliyor.

İran-Türkiye işbirliğinin genel bir özeti olarak şunu söylemek gerekir ki Tahran ve Ankara tamamlayıcı bir ekonomiye sahip oldukları için ikili ve bölgesel işbirliklerini daha da güçlendirebilirler. Aynı zamanda, iki ülke Ekonomik İşbirliği Örgütü - ECO üyeleri arasında işbirliği için bir model olarak hizmet edebilir.

342/

Read 617 times