Mısır halkının büyük bir çoğunluğu, İhvanu’l Müslim’in ve Mısırlı düşünürler, Mısır ile İran ilişkilerinin yeniden başlamasına ve ilişkilerin normalleşme sürecine girmesine destek verirken, Mısırlı Selefi ve gerici gruplar Suudi Arabistan ve Katar’dan aldıkları ilhamla Mısır’ın çeşitli şehirlerinde Şia karşıtı toplantılar düzenlemekte. Düzenlenen konferans ve toplantılarda Mısırla İran ilişkilerinin düzelmesi halinde Mısır’da Şia nüfuzunun artma tehlikesinin olduğunu halka ilga etmekteler.
Şia fobi doğrultusunda düzenlenen programlar çerçevesinde Mısırlı selefi gruplar “Eş- Şia hum ul- Aduv Fehzuruhum” (Şialar düşmandır, onlardan sakının) adında bir toplantı yaptı. Toplantıya “Şeyh Muhammed İbrahim Mansur”, “Şeyh Muhammed Ferid”, “Şeyh Hüseyin Ebu’l Hayr” ve “Şeyh Saad Zulhef” adlı Mısırlı âlimler katıldı.
Abna'nın haberine göre Toplantı Cumartesi günü (13 Nisan 2013) Mısır’ın Kuzey Batısında yer alan Kantara şehrinde düzenlendi. Mısır eski Parlamento üyesi ve Mısır Anayasa Hazırlama Komisyonu üyesi Muhammed İbrahim Mansur yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Şialar, ilk aşamada Ehlibeyt’in sevgisinin gerekliliğini ve mazlum olduklarını tebliğ ediyor, sonraki aşamada ise ‘Her kim Ehlibeyt’in sevgisine sahipse her ne yaparsa yapsın! Cennete gidecektir, aksi durumda her kim Ehlibeyt’in (a.s) sevgi ve muhabbetine sahip değilse cehenneme gidecektir.’ Gibi şüphelerle tebliğde bulunarak Müslüman halkın genelini kendi taraflarına çekmektedir.
Şia mektebi öğretilerinin çekiciliğini ve Ehlibeyt mektebinin Mısır’da halk arasında nasıl yayıldığını itiraf eden İbrahim Mansur, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son dönemlerde çok sayıda Şia unsurlarını ülke genelinde çeşitli bölgelerde tespit ettik.
İbn Teymiye öğretim okulunda hadis üstadı olan Şeyh Muhammed Ferid de “Humeynizm”in inanç ve akaitte şaz ve nadir olduğunu iddia ederek şunları söyledi: “Şia konusu oldukça zorlu ve Şiaların tehlikesi son derece çoktur. Her kim Şialar konusunda gevşeklik gösterirse onların tarihinden habersizdir demektir.”
Toplantının bir diğer konuşmacısı olan Şeyh Saad Zulhef, Şialara iftira atarak şu iddialarda bulundu: Şialar, (İmam) Hüseyin’i (a.s) öldüren kimselerdir!!! Ve her zaman Müslümanlara ihanet etmişlerdir!!!
Son olarak Şeyh Hüseyin Ebu’l Hayr, kendince fotoğraflarla ve Sine vizyon gösterisi eşliğinde Şiaların inanç ve akaidini sorguladı.
Şeyh Ebu’l Hayr, iftiralarla dolu klipinde, insanların Şia mektebinden uzak durmaları için asırlar önce İslam düşmanları tarafından hazırlanan ithamlarına yer vererek öz Muhammedî İslam olan Ehlibeyt mektebini karalamaya çalıştı. Şeyh Ebu’l Hayr, Şiaların daha önce defalarca cevap verdiği iddialardan birini gündeme getirerek şu ifadeleri kullandı: “Şialar, Kur’an’ın Hz. Peygambere (s.a.a) nazil olmadan önce (Hz.) Ali’ye vahiy olduğuna inanmaktadırlar!!
Bilindiği gibi Mısır halkının büyük bir çoğunluğu, İhvanu’l Müslim’in ve Mısırlı düşünürler, Mısır ile İran ilişkilerinin yeniden başlamasına ve ilişkilerin normalleşme sürecine girmesine destek verirken, Mısırlı Selefi ve gerici gruplar Suudi Arabistan ve Katar’dan aldıkları ilhamla son zamanlarda “Şialara karşı uyanık olunuz”, “Şia, gelecekteki tehlike”… gibi isimlerle Mısır’ın çeşitli şehirlerinde Şia karşıtı toplantılar düzenlemekte ve düzenlenen konferans ve toplantılarda Mısırla İran ilişkilerinin düzelmesi halinde Mısır’da Şia nüfuzunun artma tehlikesinin olduğunu insanlara ilga etmektedirler.
Bu doğrultuda Mısırlı Selefi âlimlerden ve “Sahabeyi Savunanlar” adlı cemaat üyelerinden Hazim İsmail, Mısırlı Şia âlimlerden “Ahmed Rasim En- Nefis’le Mısır televizyon kanalı En-Nahar’da “Ahiru’n Nahar” (Gün sonu) adlı programdaki münazarasında haddini aşarak Şialara münafık ve Mecusi yakıştırmasında bulunarak şunları söyledi: “Şialarla anlaşıp teamülde bulunacağıma İsrail’le anlaşıp teamülde bulunmayı tercih ederim!”
Peygamber ve Ehlibeyt âşıkları olan Şialara karşı düşmanlığını saklamayan Selefi şeyh sözlerini şu şekilde gerekçelendirmeye çalıştı: “İsrailliler Yahudi ve ehli kitaptırlar. İslam Peygamberi (s.a.a) Yahudi ve Hıristiyanlarla ilişki ve anlaşmalara sahipti, ancak Mecusilerle değil!!” (Bu bedbaht şeyhe göre öz Muhammedî İslam olan Şia mektebi taraftarları Peygamber ve Ehlibeytine düşmanlık besleyenleri sevmedikleri ve sırf kendileri gibi düşünmedikleri için Mecusi sayılmakta!!)