Displaying items by tag: Ermeni
İnkılap Rehberi: “İslam Cumhuriyeti’nde, bir gayrimüslüme saygısızlık görülmemiştir”
İnkılap Rehberi, Batı’da yaşayan Müslümanlar’ın durumunu hatırlatarak, mesle neden bu ülkelerde yaşayan bir çok Müslüman’ın gereken hak ve özgürlüğe sahip olmaması değil, belki konu şu ki bu Müslümanlar’ın neden can güvenliği yok? Evet mesele şudur” diye konuştular.
Mehr Haber Ajansı’nın İnkılap Rehberi İmam Seyid Ali Hamanei’nin Bilgilendirme Bürosu’ndan aktardığı habere göre, İran İslami Şura Meclisi dini azınlık statüsündeki milletvekillerini 26 Ocak günü kabul ettiler.
İnkılap Rehberi’nin bu görüşmede yaptıkları konuşma aşağıdaki gibidir:
“Bismillahirrahmanirrahim
Biz İslam’dan diğer dinlere mensuplarla insaf ve adaletle davranmayı öğrendik, bu İslam’ın bize karşı hükmüdür. Günümüz dünyasında görünen ise, insaf ve adalet iddialarında bulunan güçler ve devletler, kendi belirledikleri dar ve zalimce siyasetleri dışında hiç bir insaf ve adalet uygulamadıklarıdır. Siz bugün Amerika ve Avrupa’da Müslümanlar’a karşı nasıl bir kara propaganda yürütüldüğünü görüyorsunuzdur. Burada söz konusu olan mesele ve konunun, neden bu üklerin bir çoğunda Müslümanlar gereken özgürlüğe sahip değiller konusu değil, belki neden bu ülkelerin bir çoğunda Müslümanlar’ın can güvenliği yok, asıl mesele budur! Ve gerçekten böyledir. Mesela son zamanlarda tartışma konusu olan Hallywood yapımı şu “Amerikan Sniper” filmi, bir Hıristiyan veya Müslüman gencin ödürebildiği kadar ve yapabildiği kadar Müslümanlar’ı eziyet etme propagandasını ve reklamını yapıyor, yani bize anlattıkları kadar, biz ki bu filmi izlemedik.
Bu İslam’ın tasdik ettiği bir yöntem değil. İslam insafa inanıyor. Hz. Ali (a.s) Anbar şehrine saldırı olayında buyuruyor ki: “بلَغَنی اَنَّ الرَّجُلَ مِنهُم لَیدخُلُ المَرأَةَ المُسلِمَةَ وَ الاُخرَی المُعاهِدَة ben duydum ki şehre saldıranlar İslami devletin bayrağı altında yaşayan bir gayrimüslim kadının evini basmışlar ve kendisini eziyet etmişler, daha sonra ise Hz. Ali (a.s) bir müslümanın bu olayın üzüntüsünden ölmesi halinde, kınanması gerekmiyor!” diyor. Bakınız ki bu Emirel-Müminin’dir ve düşmanın bir gayrimüslim kadının evini basıp ve onu eziyet ettiğinde ve bileziklerini aldığında, bir Müslüman erkeğin bu olayın üzüntüsünden ölmesi halinde eliştirilmesi gerekmiyor diyor, evet İslam’ın bakış açısı böyledir. Ve bizde İnşaallah böylesi ve bu doğrultuda hareket etmeyi umuyoruz.
Ve bu konuda güzel de anılarımız var. ben genellikle Sürani ve Ermeni şehitlerin evlerini ziyarete giderim. Ve bu yıl da ne mutluki kaç Ermeni şehidin evini ziyaret ettim. Bunların evine gittiğim zaman görüyorum ki bunlar ülkelerine karşı sorumluluk hissediyor. Yani gerçekten sorumlu davrandılar. Savaş döneminde de ben hatırlıyorum ki bu Ermeniler’den bir kaçı Ehvaz şehrine geldi, ben havaalanında bazı insanların oturduğunu gördüm, bunların kim olduğunu sordum, bunların Ermeniler olduğunu dediler, savaş hattında sanayi ve teknik işler için geliyorlardı, biliyorsunuz Ermeniler sanayi işlerinde ustalar, ve yardım ve hizmet için gelmişlerdi, merhum şehit Çemran bunları işe aldı. Bunlar çalıştı, zahmet ettiler, hizmette bulundular ve bazıları da şehit düştü.
Zaten geçen hafta evine ziyarete gittiğim bu Ermeni ailelerden birisi, oğlu askermiş, diyordu ki oğlumun askerliği bittikten sonra neden kendisinin askerliği bitmiş de ama savaş devam ediyor ve benim askerliğim bitmiş şimdi ne yapayım? Sonra anlatıyordu ki daha sonra askerliği tamamlayanların yeniden üç ay daha askerlik yapmaları gerekiyor diye duyurdular. Dedi ki oğlum da çok sevindi, yeniden savaş cephesine çağrıldığı için çok sevindi, yeniden savaş hattına gitti ve şehit düştü ve naaşını getirdiler, yani insan böyle duygu ve davranışları gayrimüslüm vatandaşlar arasında görüyor. Tabi ki çalıştılar. Ve İslami Düzen’in de bunlara karşı sorumluluğunu yerine getirmeyi umuyoruz. Ve onlar da gerçekten ülkeye karşı ve sözün tam anlamıyla sorumlulukla davrandılar.
İslam Cumhuriyeti’nin böylesi davranışlarını yurtdışında yayınız. Yani dünyada ve Hıristiyanlık aleminde İslami bir ülkede ne kadar gayrimüslümlere karşı hoş görülü davranıldığını bilsinler, bu hoş görüler ki oralarda yok. Ve siz mesela Almanya’da Neonazi gençler, ki Nazi olduklarına övünüyor ve isimlerini Neonazi diye koymuşlar, bir avuç müslümana saldırıyor, müslümanların mescidine saldırıyor, vuruyor, öldürüyor ve bu suçları doğru dürüst araştırılmıyor ve takip de edilmiyor. Mesela o genç Arap hanım efendiyi sadece türban ve peçe taktığı için ve sadece teseddürü için vuruyor ve öldürüyorlar ve kimse de takipçisi değil. Şimdi bu adama bir miktar ceza verdiklerini soylediler, ama insan böylesi olayların çok ciddi bir şekilde takip edildiğini düşünmüyor. Ve gerçekten de cezalandırılmıyor ve takip edilmiyor. Diğer yerlerde de zaten böyle, Amerika’da ve diğer ülkelerde de ne yazık ki böyledir. Ve bunlar insan haklarının savunucusu olduğunu da iddia ediyor, bunları İran’da ceryan eden olaylarla karşılaştırınız. Böylesi bir şeyin İran’da sabıkası yok, yani İslami devirde ve İslam Cumhuriyeti hakimiyeti döneminde bir gayrimüslüme saygısızlık ve saldırı söz konusu değildir. Hatta delikanlı bir hizbullahi genç bile kendine bir gayrimüslüme saldırmak iznini vermez ve bunu yapmaz. İnşaallah Tanrı sizlere de bize de görevlerimizi yerine getirmeyi nasip eder."