Displaying items by tag: Fars Körfezi

Dışişleri Bakanı Zarif, komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkileri geliştirmenin İran'ın öncelikli dış siyaseti olduğunu söyledi.

MHA’nın haberine göre, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif,  Lübnan el'Meyadin televizyon kanalına verdiği mülakatta,  Fars Körfezi’ndeki Arap ülkelerinin   ortak sorunları gidermek için müzakereye oturmaları gerektiğini belirtirken,  İran'ın  dış siyasetinde  bölge ve komşularıyla ilişkileri geliştirmeyi öncelikli olarak yer verdiğini bildirdi ve 'bu ülkelerin her birine yönelik tehdidi İran İslam Cumhuriyetine  yönelik bir tehdit  saydıklarını' söyledi.

Dışişleri Bakanı, Fars Körfezi ve Ortadoğu bölgesindeki ülkelerin  güven ve barış içinde  yaşamaları gerektiğini , bu ülkelerin kalkınma, ilerleme ve güvenlik içinde olmalarını  arzu ettiklerini; zira bu ülkelere yönelik tehditlerin İran'a yönelik tehdit sayıldığını ve bu doğrultuda Irak'ın güvenliğini tehdit eden terör örgütlerine karşı mücadelede  Irak'a yardım ettiklerini söyledi.

Zarif, bölge ülkelerinden  terörizmle mücadelede işbirliği içinde olmalarını isterken, Suudi rejiminin Yemen'e saldırısını eleştirdi ve ''para ve  hava saldırılarıyla  güvenliğin sağlanması döneminin sona erdiği'ni söyledi.

Muhammed Cevad Zarif, İran'ın 35 yıldır sürekli olarak komşularıyla   iyi ilişikler içinde olmaya önem verdiğini belirtirken, İran'ın hiçbir zaman Arabistan'ı, bölgedeki konumundan  kenara itme amacında olmadığnı söyledi.

Published in Rapor
Perşembe, 21 May 2015 01:14

Vereceğimiz karşılık çok ağır olur

Bilim adamlarımızala röportaj yapmak, onları soruşturmaya tabi tutmak demektir ve buna asla izin vermeyiz.


Devrim Muhafızları İmam Hüseyin Üniversitesi’nde düzenlenen programda konuşan İmam Hamanei, nükleer görüşmelere işaretle ‘Askeri üs ve merkezlerimizin kapısını inceleme için hiç kimseye açmayacağımızı söylemiştik’ dedi. İmam Hamanei sözlerine şöyle devam etti;

“Bugün dünyada iki farklı söylem var. İlki zulüm, zorbalık, diktatörlük ve bencillik temelleri üzerine kurulan ‘Cahiliye Söylemleri’ ikincisi ise adalet, özgürlük, istismarın yok edilmesi gibi şiarlar üzerine inşa edilen ‘İslami Söylem’dir.

‘İnsan hakları’ ve ‘terörizm karşıtlığı’ gibi süslü lafızlar kullanan ikiyüzlü ve riyakâr insanların kim olduğunu basiret sahibi ve ince düşünen insanlar çok iyi biliyor. Bu iki farklı söylem arasında barış anlaşması imzalanması asla mümkün değildir. Çünkü cahiliyet söylemleri sahipleri, ülkeler ve milletler üzerinde zorbalıkla dahi olsa hâkimiyet kurmayı hedeflerken İslami söylem taraftarları, zulmün karşısında ve mazlumun yanında şiarıyla hareket etmektedir.

Bu millet izzet ve onurunu İslami ve insani değerlere önem vererek elde etmiştir. Aleyhimize yürütülen şeytani planlardan hiçbir çekincemiz yoktur. Zira bu komplolar, İslam Cumhuriyeti’nin doğru yolda olduğunun ve her geçen gün biraz daha gelişerek büyüdüğünün göstergesidir. Bizler Allah’a tevekkül ederek ve kendimize olan güveni yitirmeyerek bu komploların üstesinden gelecek kudrete sahibiz.

Nükleer müzakereler masasında karşımızda oturanlar bizleri hiç tanımamış olacak ki tehdit içeren sözler sarf ediyorlar. Bu millet hiçbir zaman tehditlere boyun eğmeyecektir. Karşı tarafın haddini aşan taleplerine karşı sart bir duvar çekilmesi gerekir.
 
Nükleer müzakereler konusunda yeni şartlar koşulmaya, farklı sözler söylenmeye devam ediliyor. Askeri üs ve merkezlerimizin kapılarının hiçbir şartta hiçbir yabancıya açılmayacağını dile getirmiştik. Karşı taraf ‘bilim adamlarınızla yerinde röportaj yapılmasına izin verin’ deniliyor. Bunun adı soruşturmadır ve askeri üslerinizin kapısını bize açın demektir. Akıl ve izan sahibi hiçbir ülke böyle bir talebe olumlu yanıt vermez.

Biz, bilim adamlarımızın  çalışmalarına, saygınlığına ihanet edilmesine asla izin vermeyiz. Ben şahsen, her biri bu milletin öz evladı olan bilim adamlarının ileri boyutlara taşıdığı çalışmalar hakkında hiçbir yabancının ileri geri konuşmasına müsaade etmem. Nükleer müzakere masasına oturan ve boyun eğmeden savaşan aziz yetkililerimiz şunu unutmasın ki; düşmanla mücadelenin tek yolu, alınan ciddi kararlar ve nefsanî eğilimlerden uzak durmaktan geçer.

Elimizde Fars Körfez ülkelerinden bazı aptal yetkililerin düşmanlarımızla işbirliği yaparak vekâlet savaşlarını İran sınırlarına taşımaya niyetli olduğuna dair sağlam bilgiler var. Devrim Muhafızları ve Milli Güvenlik Konseyi yetkililerine konu hakkında her zamankinden daha uyanık olma çağrısı yapıyorum. Ülkemiz aleyhine şeytani  komplo planları yapanlar, vereceğimiz karşılığın çok ağır olacağını unutmasınlar.

ajanslar

Published in Rapor

İslam İnkılabı Muhafızları Ordusu, 9. Peygamberi A'zem (sav) Deniz Tatbikatını "Mübarek Hz. Muhammed (sav) parolasıyla Hürmüz Boğazı ve Lark Adası'nda başlattı.

Muhabirimizin bildirdiğine göre İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi'nin "Mübarek Hz. Muhammed (sav)" parolasını telsizde dillendirmesiyle birlikte, Fars Körfezi ve Hürmüz boğazı sularında 9. Peygamberi A'zem deniz tatbikatı başlatıldı.

İran'ın güneyindeki Hürmüz Boğazı ve Lark Adası'nda başlayan bu tatbikatın, ilk kez Fars Körfezi sularında farazi düşman uçak filosunun hedef alınması operasyonu hayata geçirilecek.

Ulusal Azim ve Cihadi Yönetim Sayesinde, İstikrarlı Güvenlik v Güç Gösterimi sloganı ile düzenlen bu tatbikatın ilk günü, İran İslami Meclis Başkanı Ali Laricani, İran Silahlı Kuvvetleri Komutan Vekili Tuğgeneral Gholamali Raşid, İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Cafer ve birçok silahlı kuvvetler ve ordu yetkilisi ve komutanının katılımı ile düzenlendi.

İslam İnkılabı Muhafızları Ordusu birliklerinin güç artımı ve bölge ötesi güçlere bu ordunun füze gücünü göstermek amacı ile gerçekleşen bu tatbikatın ilk etabında, İslam İnkılabı Muhafızları Ordusu'na ait hızlı savaş gemileri tarafından mayın dökme operasyonu düzenlenecek. Operasyonda kullanılacak gemilerin tümü deniz radarları ve iletişim sistemleri, 25 km menzilli Seyir füzeleri, orta menzilli gemi savar füzeler ve orta ve büyük torpidolar ve deniz mayınları ile donatılmıştır.

Tatbikatta ayrıca  30'u aşkın tekne, 10 dakika içinde geniş bir alanı mayınlayarak savaş bölgesinde düşman savaş gemilerini resmen hareketsiz hale getirmeyi başardılar. Tatbikatta iki adet uzun menzilli balistik füze ve bir adet karadan karaya füze denenmiştir.

Yarın da Hürmüz boğazının girişinde Mübarek dağı bölgesinde kara savunma tatbikatı gerçekleştirilecek

Published in Rapor

Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı, gerektiği taktirde sahip oldukları füzelerin Fars Körfezi ve Umman Denizi’nin tümünü kapsayacak menzilde olduğunu bildirdi.


Mehr Haber Ajansı muhabirinin haberine göre, 9. Peygamber-i A’zem (s.a.v) Deniz Tatbikatı’yla ilgili İran Haber Kanalı’na açıklamada bulunan İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı General Muhammed Ali Caferi, bu deniz tatbikatının düşmanın savaş ve uçak gemilerini hedef aldığını ve bu aşamaya kadar da başarılı bir şekilde uygulandığı haberini verdi.

General Caferi “9. Peygamber-i A’zem (s.a.v) Deniz Tatbıkatı” sırasında buraya kadar ateş edilen tüm füzalerin hedeflere tam isabet ettiğini belirterek, “Bu 9. Peygamber-i A’zem Tatbikatı’nın bir aşamasıdır, buraya kadar uygulanan bölüm bu tatbikatın denizde gerçekleştirilen aşamasıydı ve başka sahalarda uygulanacak değişik bölümler de var, ve inşallah yarın tatbikatın kara kesmine geçilecek” dedi.

Devrim Muhafızları Komutanı, sözlerinin bir diğer bölümünde ise, “Biz defalarca tüm dünyaya karşı, sahip olduğumuz savaş kabiliyetlerinin sadece bölgede güvenlik ve huzuru sağlamak ve caydırıcık amaçlı olduğunu duyurduk, bizim bu tatbikatı düzenlemekten hedefimiz düşmanların bölgede güvenliği ve huzuru bozmaya yönelik olası girişimlerini önlemektir” diye açıklamada bulundu.

General Caferi, ayrıca Devrim Muhafızları Ordusu’nun hedefi ve amacının Hürmüz Boğazı ve Fars Körfezi’ndeki petrol gemi ve tankerlerinin güvenliğini sağlamak olduğunu bildirerek,  “Biz Fars Körfezi’nin güney kıyısındaki tüm ülkelere karşı kardeşliğimizi ispatladığımızın mesajını iletiyor ve problemimiz sadece bölge dışı güçler olduğunu duyuruyoruz”açıklamasını yaptı.

Published in Rapor

İslami İran cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, hiçbir güçlü devletin İran'ın bağımsızlığı ve gücüne zarar veremeyeceğini söyledi.


Mehr haber ajansının bildirdiğine göre, Ruhani, dün İran'ın güneyinde yer alan Fars Körfezi sularında İran'a ait Cemaran kruvazöründe yaptığı incelemeler sırasında bu açıklamayı yaparken, İran milleti için silahlı güçlerin düşmana karşı gücünü en iyi şekilde göstermesinin çok önemli olduğunu söyledi.
İslami İran cumhurbaşkanı, İran silahlı kuvvetlerinin tatbikatları ve her an askeri hazırlık içinde olmalarını göstermelerinin gerçekte düşmanların İran'a yönelik şom emellerinin bozulmasına neden olduğunu söyledi.
İran cumhurbaşkanı, Muhammed Resulullah (S) adlı askeri tatbikatı İran ordusunun gücü ve her an hazırlıklı olduğunu göstermesi açısından önemli bir örnek olarak nitelerken, İran ordusu deniz kuvvetlerinin karasuları ve uluslar arası serbest sularda güçlü ve uyanık bir şekilde varlığını, İran silahlı kuvvetlerinin, teknik, donanım, eğitim, güç ve imanının göstergesi olarak niteledi ve İran ordusunun sağladığı güvenlik ve istikrar sayesinde ülkenin de ilerlemesini sağladığını söyledi.
Altı gün süren Muhammed Mustafa (S) adlı tatbikat dün İran cumhurbaşkanı ve üst düzey komutanların Umman denizinde katıldıkları özel bir törenle sona erdi.
 
 

Published in Rapor